Putin'in Suriye'deki asıl amacı

Putin'in Suriye'deki asıl amacı

'Rusya Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’de bulunmasının ana amacı IŞİD ve el-Kaide ile savaşmak değil ABD’nin bölgede rahat harekete edememesini sağlamaktır.'

Savaş Çalışmaları Enstitüsü ( The Istitute for the Study of War (ISW) ) bu raporu, Kritik Tehditler Projesi ( Critical Threats Project (CTP) ) ile birlikte çalışarak hazırlamıştır.


İçerik(varılan sonuçlar), ABD’nin IŞİD’i ve el-Kaide’yi Suriye’de yok etmek için izleyebileceği yol haritalarının, aylar süren yoğun çalışmalar ardından, çerçevelerinin çizilmesi, tasarlanması ve değerlendirilmesi olarak karşınızdadır.  ISW-CT ekibi, kısa bir süre önce “Suriye’de Amerika’yı Bekleyen Yol” adında, ABD’nin Irak ve Suriye’de uyguladığı yaklaşımların kusurlarını detaylandıran ve baştan oluşturulacak bir Orta Doğu stratejisinin ilk safhasını anlatan bir rapor yayınladı.  

ANAFİKİR: Rusya Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’de bulunmasının ana amacı IŞİD ve el-Kaide ile savaşmak değil ABD’nin bölgede rahat harekete edememesini sağlamaktır. Rusya’nın yapmakta olduğu askeri yardımların seviyesi bu haliyle, Iran tarafından ele geçirilmiş Esed rejiminin Suriye’yi kontrol altına almasının önünü açacak kadar yeterli değildir. Moskova’nın Suriye’de gün geçtikçe artan etkisi, ABD’nin tüm Orta Doğu’da ve Akdeniz’de milli çıkarlarını tehdit etmektedir. ABD’nin Suriye’de atacağı bir sonraki adım, Putin’in yayılmacılığına cesaret vermek yerine, Rusya üzerinde tekrar bir avantaj elde etmek olmalıdır. 

Rusya’nın 2015 Ekim ayında Suriye’ye müdahale etmesi, Suriye İç Savaşının dengelerini temelden değiştirdi(1). Rusya, Suriye Başkanı Beşar Esed ve İranlı müttefiklerinin muhalifler ve İŞİD karşısında ağır yenilgiler aldığı ve geniş alanlar vermek zorunda kaldığı bir dönemde rejime tekrar momentum kazandırdı(2). Rusya’nın bölgeye gönderdiği yardım sadece kontrgerilla ve anti-terör operasyonlarında kullanılmak üzere hava saldırıları, topçu desteği ve askeri personelden ibaret değildi. Rusya bölgeye, bölgede büyük bir Rus gücünün yansıması olması olarak, yukarda sayılanların yanında gelişmiş hava savunma ve balistik füze sistemleri, donanma unsurları, hava üstünlüğü sağlayacak savaş uçakları ve diğer başka olanaklar de gönderdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Suriye ve Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini, sürekli olarak bölgede yürüttüğü askeri operasyonlar ve bölgedeki yüksek teknolojili askeri olanaklar sayesinde değiştiriyor. 

Rus Güç Gösterisi 

Rusya nihai olarak Suriye kıyılarındaki deniz ve hava üslerini genişleterek, Akdeniz ve Orta Doğu’daki gücünü artırmanın peşindedir. Rusya, Tartus ve Lazikiye’de bulunan üsleri ile

yarattığı anti-ulaşım ve alan imtinası (A2/AD) bölgeleri sayesinde Doğu Akdeniz ve Suriye topraklarının büyük çoğunluğunda fiili bir uçuşa yasak alan yaratabiliyor. Bu A2/AD bölgeleri ABD’nin hareket özgürlüğünü kısıtlamakta ve nihai olarak Rusya’daki ABD müdahalesinin giderlerini artırmaktadır(3). Rusya, 2015’inKasım ayında, Lazikiye hava üssünün hava sahasını korumak için S-300 sisteminin deniz versiyonlarını bölgeye sevketti(4). Rusya ayrıca Türklerin bir Rus jetini vurmasının kısa süre ardından Kasım ayının sonlarında S-400 sistemini de bölgede devreye aldı(5). Rusya şimdiye kadar bölgeye 7 adet S-300 sistemi sevketti böylece gerekli olandan da fazla bir etkinlik sağladı ve hava savunma sistemlerinin bütünlüğü artırıldı, dolayısıyla da daha kapsamlı bir savunma sistemi oluşturuldu(6). S-300 ve S-400 sistemleri mobil sistemlerdir ve beraber çalışma özelliğine sahiptir, bu özellikler sistemin saf dışı bırakılmasını daha da zor hale getirir (Bakınız Tablo 1). Putin, ABD ve müttefiklerine Orta Doğuda’ki askeri gücünü ve siyasi etkisini artırarak meydan okumak istiyor. Suriye’de devam eden savaşa Rusya ekipmanlarının gücünü göstermek ve ülkenin Akdeniz’e bu tür bir kuvvet göndermekten çekinmediğini ispatlamak amacıyla geniş çaplı bir donanma kuvvetiyle müdahale etti. Rusya elindeki en gelişmiş nükleer olmayan donanma kuvvetlerinden bazılarını Doğu Akdeniz’e yolladı(7). Rusya’nın Akdeniz ve Hazar Denizinde bulunan denizaltıları ve gemilerinden yapılan Kalibr füze atışları başarılı bir şekilde Suriye’deki kara hedeflerini vurdu(8). Rusya defaatle nükleer başlık taşımaya müsait Kalibr füzeleri ile uzun mesafelerden nokta atışlar yapabileceğini gösterdi. 

Rusya Akdeniz’de Bastion-P sahil savunma sistemi de dahil olmak üzere, birçok gemisavar kabiliyete de sahiptir. Rusya Bastion-P sisteminin kara saldırısı kabilyetini 2016 yılının Kasım ayında gösterdi(9). Rusya ayrıca, Suriye kıyılarından gelişmiş gemisavar ve hava savunma kabiliyeti sağlayacak kruvazörleri de bölgeye sevk etmiştir. Rusya’nın ne kadar alay konusu olsa da uçak gemisi Amirak Kuznetsov’u bölgeye sevki, hem bir güç gösterisi hem de Akdeniz’deki donanma varlığını daha da artırmaya yönelik bir hamleydi(10).[Bakınız Tablo-2] Putin bütün bunlara ek olarak ABD’yi tehdit etmek için Suriye’ye gemisavar ve hava savunma sistemleri de gönderdi. Rusya bu sistemleri iddia ettiği üzere Esed karşıtı grupları vurmak ve anti-terör operasyonlarını icra etmek için kullanmıyor, bunun için bu sistemlere ihtiyacı dahi yok. Zira bahsedilen grupların bir hava aracı veya gemisi yok. Rusya ayrıca gerektiğinde nükleer başlık taşımaya uygun SS-26 Iskender balistik füzelerini Suriye’ye getirdi ve bu füzeleri muhaliflerin elindeki bölgelerde kullandı(11). İskender füzeleri muhaliflere karşı herhangi bir taktik avantaj sağlamıyor. Bu gelişmiş sistemlerin mantık olarak tek hedefi ABD ve müttefikleridir. [Bakınız Tablo-3] 

ABD’nin Hareket Özgürlüğünün Kısıtlanması

Rusya Suriye’ye yapmış olduğu müdahaleyi ABD’nin hareket özgürlüğünü kısıtlamak ve bölgedeki Amerikan politikası seçeneklerini sınırlandırmak için kullandı. Rusya S-300 ve S-400 hava savunma sistemleri sayesinde tek taraflı olarak uçuşa yasak bölge ilan edebildi ve böylece ABD’nin Esed’i direk olarak vurmasının önünü kesti. Rusya sahildeki hava ve deniz üslerinden kullanılmayan diğer asetlerini de bölgeye göndererek, ABD’nin Esed pozisyonlarının yanında Rus pozisyonlarını da haber vermeden, ani bir şekilde vurmasını daha da zor hale getirdi. Kaynaklardan gelen bilgilere göre Rusya’nın Suriye içinde 1500 ile 4000 askeri personeli bulunmaktadır(12). Bu birlikler genel olarak Tartus, Lazikiye ve Halep vilayetlerinde, aynı zamanda Hama, Humus, Şam ve Haseke’de de aktif olarak görev yapmaktadır. Rusya’nın bölgede hava saldırısı, tank, tıbbi, deniz piyadesi ve özel operasyon kuvvetleri birliklerin oluşan geniş yelpazeli varlığı söz konusudur. [Bakınız Tablo-4] Rusya kasti olarak, ABD ile işbirliği yapma potansiyeli olan muhalif grupları ortadan kaldırdı. Ekim 2015 ile Mart 2017 arasındaki Rus hava saldırıları İŞİD’i değil ana muhalif grupları hedef aldı. Muhalefeti, ya teslim olmaya, ya yok olmaya, ya da dönüşmeye zorlayarak yenilmesini sağladı. Rus hava harekatları ÖSO gruplarından geri kalanları, yoğun rejim yanlısı askeri operasyonlara karşı daha hazırlıklı ve koordine olan ve genel olarak daha güçlü olan Selefi cihad yanlısı gruplara yaklaştırdı. Rusya’nın kasti ve hukuk dışı olarak sivilleri hedef alması radikalleşmeyi hızlandırmaktadır. Rusya 16 ay süren hava harekatında aralıksız olarak hastaneleri, okulları ve diğer kritik sivil altyapıyı vurdu.  

Rus Test Sahası

Rusya ayrıca güç gösterisi kabiliyetlerinin ve Rus ordusunun genel savaş hazırlık seviyesini ölçmek ve idman yapmak için sürekli olarak hava nakliye araçlarını Suriye’de kullandı. Keşif lojistiği ve güç gösterisi orduların deneme-egzersiz yapmaları bakımından genel olarak zorlandıkları konulardır. Rusya, Suriye’de hava ve deniz yoluyla keşif lojistiği kabiliyetini test ediyor(13). Rusya gerektiğinde büyük miktarlarda ekipman ve birliği mobilize etme kabiliyetini geliştirmek suretiyle ABD’ye, NATO’ya ve Avrupalı müttefiklerine dolaylı yoldan tehdit mesajları yolluyor. Rusya 8 Mart’ta yaptığı açıklamada, Suriye ve diğer kıyı bölgelerinde Rus Donanması’nın lojistik destek sağlama kapasitesinin artırılması adına, deniz kuvvetlerinin nakliye birimlerinin geliştirilmesine öncelik vermeye niyetli olduğunu açıklamıştı(14). Rusya ayrıca Suriye’deki birliklerine savaş desteği ve malzeme götürmek için Rus II-76 ve An-124 nakliye uçaklarını da kullanmaktadır. 2016 Ekim ayı itibariyle bu uçaklar düzenli olarak her ay çok sayıda Suriye seferi yaptı ve gelecekte de bu seferlerine devam edecek gibi görünüyor. [Bakınız Tablo-5]

Rus Kabiliyetlerinin Sınırları

Putin, Rusya’nın Suriye’ye kullanmak üzere getirebileceği kaynakların miktarını sınırlandıran bir dizi askeri ve mali kısıtlamalarla ile karşı karşıyadır. Rusya’daki ekonomik kriz ülkeyi elindeki sınırlı kaynaklarını Ukrayna, Baltık bölgesi, Orta Doğu gibi anahtar sahnelerle kendi toprakları arasında dengelemek zorunda bıraktı. Rusya Suriye’de çeşitli, deniz, hava, füze ve kara birliklerini kullanarak çok yönlü bir savaş hattı güçlendirme taktiği izlemeyi seçti. Bu çeşitlilik sayesinde Rusya kendisine en az masrafla önemli faydalar sağladı. Rus ordusu, Suriye müdahalesi sırasında birçok eksik yönünü de açık etti. Özellikle dost ateşi vakaları, Rus uçaklarının düşmesi/düşürülmesi, Rusya’nın yaşlı uçak gemisi Amiral Kuznetsov’un kötü performansı, Rus ekipmanlarının mekanik sorunları konuları öne çıktı(15). Şu anki seviyesiyle Rus müdahalesi Esed’e ne muhalifler, ne el-Kaide ne de İŞİD karşısında zafer kazandırmaya yetmez. Rusya, İran ve rejim karada, Rusların verdiği muazzam hava desteğine rağmen düşmanlarına karşı açtığı çok sayıda cephede tutunmakta zorlanıyor. Örnek olarak, Rusların hava gücü, Aralık 2016’da İŞİD’in Palmira’yı tekrar ele geçirmesine engel olamamış, muhalifler de Halep kuşatmasını kısa süreliğine de olsa kırmayı başarmıştı(16). Rusya bunun yerine ateşkes anlaşmalarını kendi lehine kullanarak(ihlal ederek) hava gücünü muhaliflerin üzerinde yoğunlaştırmış, daha sonra kısa süreliğine İŞİD’e karşı harekatta bulunmuştu(17). Bu sırada Selefi-Cihad yanlısı gruplar muhaliflere daha etkin bir komuta-kontrol yapısı kazandırmak ve onların dayanıklılığını artırmak amacıyla siyasi ve askeri çatı yapılar oluşturdu(18). Bu hamle, kanlı iç savaşın görünür gelecekte devam etmesini garanti altına aldığı gibi(Tercüman Notu: Devrimin devam etmesini garanti altına aldığı gibi) ABD’yi eğer çatışmaları bitirmek istiyorsa daha fazla çaba sarf etmeye mecbur bırakacak.

Çıkarımlar 

Rusya, Suriye’deki cihatçılara karşı hem kabul edilemez hem de yeterli etkinliğe sahip olmayan bir ortaktır. Rusların müdahalesinin boyutu, Putin’in teröristlerle savaşmaya gidiyoruz açıklamalarına ters düşecek şekilde geniştir. Rusya’nın bölgeye getirdiği güç, İŞİD karşıtı bir savaşta kullanılması gerekli olmayan öğelerden oluşmaktadır. Putin gerçekte, Rusya’nın askeri müdahalesini, ülkesinin Suriye’deki amaçlarına ABD’nin boyun eğmesi için, ABD’nin askeri harekatını ve politikasını kontrol altına almayı amaçlamaktadır. Rusya’nın Suriye’ye yaptığı agresif müdahalenin niyeti Rusya’nın harcamalarını artıracağı için ABD’nin savaşa direkt olarak dahil olmasını engellemektir. Rusya Suriye’deki çıkarlarını dokunulmaz bir halde korudu, ABD’yi manevra özgürlüğünden mahrum bıraktı, ABD’nin bölgedeki anahtar müttefikleriyle olan ilişkilerini bozdu ve ülkenin Suriye’de jeopolitik bir güç olarak ortaya çıkmasına sahne hazırladı. Rusya ile Suriye’de gidilecek potansiyel bir ortaklık, cihad yanlılarının elini güçlendirecek ve ABD’yi tüm Orta Doğu’da bir Rus vizyonuna mahkum edecek ve bu da Amerika’nın güvenlik çıkarlarını tehlikeye sokacaktır.

Tercüme: Mepa News

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.