Libya'da Kaos

Libya'da Kaos

Anadolu Ajansı'ndan Muhammed Ali Akman, Libya'daki siyasi kriz ve IŞİD'in bölgedeki faaliyetlerini değerlendirdi.

Siyasi anlaşmazlığın devam ettiği Libya’da askeri kriz de büyümeye devam ediyor. Uluslararası toplumun gündemine sıkça gelmeye başlayan Sirte’deki IŞİD varlığı, Libya’ya yönelik dış müdahale iddialarının son günlerde artmasına neden oluyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) ve Trablus’taki Milli Genel Kongre (MGK) arasında devam eden görüşmeler ve diğer grupların vereceği tepkiler, Libya’nın önümüzdeki süreçte nasıl bir yol izleyeceğini belirleyecek.

Siyasi kriz devam ediyor

Libya’da ortaya çıkan iki ayrı hükümeti uzlaştırmak ve siyasi krizi sonlandırmak için Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde kurulan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Libya’da her geçen gün daha karmaşık hale gelen siyasi krizi sonlandırmak ve istikrarı sağlamak için görüşmelerine ve çalışmalarına devam ediyor.

Hem Trablus merkezli MGK, hem Tobruk’taki TM başkanlarının “Fas’ta BM taslağına imza atanlar bizi temsil etmiyor” yönündeki açıklamaları, UMH’nın güvenoyu alamaması ve diğer gruplardan yeterli desteği bulamaması ile sonuçlandı.

UMH’nın kuruluş aşamasında MGK ve TM’de bir kutuplaşma başlamış ve her iki mecliste de UMH’yı destekleyenler ve desteklemeyenler şeklinde iki farklı taraf ortaya çıkmıştı. Son günlerde bu kutuplaşma özellikle Trablus’taki mecliste keskinleşti.

Yapılan son görüşmeler neticesinde Trablus’taki MGK içinde UMH’ya destek verenler toplanarak Devlet İstişare Meclisi’ni kurduklarını ve MGK’yı artık tanımadıklarını ilan etti. Milli Genel Kongre Başkanı Nuri Ebu Sehmeyn’in liderliğindeki grup ise halen UMH’yı kabul etmiyor ve Fayiz es-Sirac önderliğindeki hükümetin meşru olmadığını savunuyor. BM çözüm taslağına göre Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Temsilciler Meclisi’nden onay alarak kurulması halinde, MGK’nın feshedilmesi ve Devlet İstişare Meclisi’ne dönüştürülmesi gerekiyor.

Fas’ta imzalanan BM taslağına göre UMH’nın göreve başlaması için TM’den güvenoyu alması zorunlu kılındı. Ancak TM’de yapılan oturumların hiçbirisinde UMH, güvenoyu almayı başaramadı. 18 Nisan'da dokuzuncusu yapılan son güvenoyu görüşmelerinden bir sonuç alınamadı. 21 Nisan'da ise yaklaşık 200 vekilden oluşan Temsilciler Meclisinde 102 kadar vekil UMH’ya destek verdiklerini yazılı olarak açıkladı.

Askeri kriz ve Libya Ordusu sorunu

Libya’da devam eden sorunların temel nedenleri arasında herkes tarafından kabul edilen bir Libya ordusunun kurulamaması yer alıyor. UMH’nın çözmesi gereken sorunlar arasında yeni kurulacak Libya ordusuna hangi askeri grupların dahil edileceği ve genel kurmay başkanının kim olacağı da önemli tartışma konusu. Çok sayıda silahlı grubun varlığını sürdürüyor olması ve bazı bölgelerde kendi aralarında çatışma yaşamaları, Libya ordusunun kurulmasını zorlaştıran faktörler olarak görülüyor.

Bingazi’de güçlü olan darbe yanlısı General Hafter, Trablus’ta askeri güç kazanmaya çalışıyor. Son aylarda Trablus’ta bulunan bazı kabileler, UMH’yı desteklediklerini ve Hafter’in askeri birliklerine katıldıklarını açıkladılar. Bu durumdan rahatsız olan MGK’ya yakın silahlı gruplar ise Trablus’u terk etmeyeceklerini ilan ettiler.

Hafter’in kendisini “Libya Ordusu Genel Kurmay Başkanı” olarak nitelemesi, UMH Başbakanı Sirac ile Hafter arasında anlaşmazlığa neden oluyor.

IŞİD varlığı ve Sirte operasyonu

IŞİD’in Libya’daki varlığı net olarak 13 Şubat 2015’te 21 Hristiyan'ı infaz ettiği video görüntüsü ile tüm dünyanın gündemine gelmiş oldu. Mayıs 2015’te Sirte şehrinin kontrolünü ele geçiren IŞİD, Bingazi ve Derne şehirlerinde de saldırılar düzenledi. Bu şehirlerde yoğun çatışmalar sonucu tutunamayan IŞİD, Sirte şehrini kendi merkezi konumuna getirerek birçok bölgeden çekildi.

IŞİDin Libya’daki militan sayısı hakkında özellikle uluslararası medya organlarında çok farklı rakamlar iddia edilirken, yerel kaynaklar 3 bin civarında militanın olduğunu aktarıyor. Avrupa’dan ve Libya’ya komşu ülkelerden çok sayıda yabancı militanın da Sirte’ye gelerek IŞİD’e katıldığı biliniyor.

IŞİD geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir bildiri ile Kaddafi’nin kabilesinin kendisine katıldığını iddia etse de Kaddafi’nin bazı akrabaları bu iddiaları yalanladı.

IŞİD’in her geçen gün gücünü artırması ve Libya’nın farklı bölgelerinde büyük saldırılar düzenlemeye başlaması nedeniyle, Misrata Cephesi önderliğindeki muhalif gruplar Sirte’de IŞİD’e yönelik kapsamlı operasyon başlattılar. UMH’ya bağlı Misrata askeri birliklerinin Sirte’yi kuşatmasının ardından şiddetli çatışmalar başladı. Şehir merkezine en yakın 50 kilometre yaklaşabilen Misrata güçlerine yönelik, IŞİD çok sayıda canlı bomba saldırısı ile karşılık veriyor. UMH tarafından yapılan açıklamaya göre IŞİD’in Sirte yakınlarında düzenlediği son saldırılarda UMH’ya bağlı 30 asker öldü, 50’den fazla asker yaralandı.

Sirte’nin IŞİD’ten kurtarılması, Libya’daki siyasi ve askeri gruplar için bir prestij ve meşruluk kazanma aracına dönüşmüş durumda. Bu nedenle mevcut askeri ve siyasi gruplar, IŞİD’e karşı ortak bir mücadele yürütemiyorlar. Hafter ile diğer silahlı gruplar arasındaki mevcut anlaşmazlık durumu da IŞİD’e karşı ortak operasyonun önündeki engeller arasında yer alıyor.

UMH'ye bağlı basın merkezinden yapılan son açıklamada, IŞİD'e karşı yürütülen askeri operasyonların ikinci aşamasına geçildiği, "30. Kapı" bölgesinin kontrolünü sağlayan ordu güçlerinin, güney ve batıdan Sirte'ye doğru ilerlediği kaydedildi.

Merkez Bankası krizi

UMH göreve başladıktan sonra Trablus’a gelmesinin ardından Libya Merkez Bankası ve Libya Petrol Şirketi UMH’ya bağlı olduklarını ilan etti. Bu durum UMH’nın Libya siyaseti içerisinde güçlü bir konuma gelmesine ve diğer grupları daha kolay ikna edebilmesine neden oldu.

ABD'nin Trablus Büyükelçiliği, Libya Merkez Bankası başta olmak üzere tüm finans kurumlarının Fayiz es-Sirac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) kontrolünde faaliyet göstermesi çağrısında bulundu.

Ülkede, biri Trablus'ta UMH'ya, diğeri Beyda kentinde Tobruk Temsilciler Meclisine bağlı iki merkez bankası faaliyet gösteriyor. UMH'nın Beyda kentindeki merkez bankasının yeni para basılması yönündeki talebini reddetmesinin ardından iki mali kurum arasında kriz patlak verdi.

Dış müdahale

Başta ABD, Fransa, İngiltere ve İtalya, olmak üzere uluslararası toplum, UMH’yı desteklediklerini ve Libya’daki tüm siyasi grupların UMH’yı kabul etmesi gerektiğini açıkladı. IŞİD’in Libya’daki gücünü artırıyor olması nedeniyle, uluslararası arenada Libya’ya askeri müdahale konusu sıkça gündeme gelmeye başladı.

Son günlerde ABD, İtalya ve İngiltere yönetimleri tarafından Libya hakkında yapılan açıklamalar, uluslararası basında Libya’ya dış müdahale iddialarını güçlendirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 19 Mayıs’ta IŞİD’in Libya kolunu "yabancı terör örgütleri" listesine aldığını duyurdu. Bakanlıktan konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, IŞİDin Libya’daki kolunun, "yabancı terör örgütleri listesine" eklendiği belirtildi. Açıklamada Bakanlığın ayrıca, yine IŞİD’in Libya‘dakinin yanı sıra Yemen ve Suudi Arabistan kollarındaki mensuplarının da ‘Özellikle Seçilmiş Küresel Teröristler’ listesine alındığı kaydedildi.

İngiltere Başbakanı David Cameron, G7 Zirvesi için bulunduğu Japonya'da yaptığı açıklamada, Akdeniz'de görev yapacak İngiliz Kraliyet Donanması'na ait bir geminin, özellikle Libya’daki silah kaçakçılığıyla mücadele çabalarına destek sağlayacağını bildirdi. Libya’daki durumu "Hepimiz için tehlike teşkil ediyor." sözleriyle tanımlayan Cameron, Libya’nın sahil güvenlik timlerinin eğitimine destek verilmesi çerçevesinde Libya’ya bir grup eğitmen gönderilmesinin de planlandığını aktardı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.