Çin'den ABD'ye 'kırmızı çizgi' uyarısı

Çin'den ABD'ye 'kırmızı çizgi' uyarısı

Wang Yi, Antony Blinken'e Çin'in Rusya'nın savunma sanayisine verdiği destek nedeniyle yaptırım tehdidi altında 'aksaklıkların' ortaya çıkabileceğini söyledi.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD'yi iki ülke ilişkilerinde son dönemde kaydedilen iyileşmelerin, rekabete, karşı karşıya gelmeye ve hatta çatışmaya yol açabilecek "aşağı yönlü bir sarmala" geri döndürebilecek "aksaklıklar" nedeniyle tehlikeye girebileceği konusunda uyardı.

Wang, süper güçler arasındaki ilişkilerin yeniden gerildiği bir dönemde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Pekin'de yaptığı görüşmenin açılışında konuştu. ABD'nin Çin'in "kırmızı çizgilerine" basmaması gerektiğini söyledi.

Blinken, her iki ülkenin de "en önemli ilişkileri" olarak nitelendirdiği bu ilişkiyi sorumlu bir şekilde yönetmeleri gerektiğini vurguladı. Blinken’ın Çin'e yaptığı üç günlük ziyaret, Joe Biden ile Şi Cinping arasında büyük ölçüde başarılı geçen ve Tayvan konusundaki gerilimin azalması, iki ülke orduları arasında temasların yeniden kurulması ve narkotikle mücadele çabalarında ikili işbirliğini de beraberinde getiren zirveden beş ay sonra gerçekleşti.

ABD, Rus savunma sanayine tedarik sağlayan Çinli şirketlere yaptırım tehdidinde bulunuyor ve Washington'un Çin'in üretim kapasitesinin üstünde olduğunu söylediği ürünlere gümrük vergisi uygulamayı düşünüyor. Biden yönetimi ayrıca gelişmiş bilgisayar çipleri üzerindeki ihracat kontrollerini de sıkılaştırdı.

Blinken Çin'e giderken Kongre, Çinli ana şirketi ByteDance'ın hisselerini satmaması halinde sosyal medya platformu TikTok'u bir yıl içinde ABD'de yasaklayacak ve Hint-Pasifik bölgesine büyük ölçüde Tayvan'a fayda sağlayacak milyarlarca dolarlık yardım sağlayacak yasayı kabul etti.

Blinken ve ekibi, Wang ile Pekin'deki Diaoyutai devlet konukevinde beş saatten fazla süren görüşmelerin ardından Cuma günü daha sonra Başkan Şi ile de bir araya geldi.

Bu görüşmelerin başında sert bir üslup takınan Wang, ikili ilişkilerin bir dönüm noktasında olduğunu belirtti. Kasım ayında San Francisco'da yapılan Biden-Şi zirvesinden bu yana, artan diyalog ve işbirliği ile "istikrar kazanmaya başladığını" söyledi.

Wang resmi bir tercüman aracılığıyla şunları söyledi: "Bu durum iki halk ve uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır. Ancak aynı zamanda ilişkideki olumsuz faktörler artarak devam etmekte ve ilişki her türlü aksamayla karşı karşıya kalmaktadır."

Wang, "Çin'in meşru kalkınma hakları makul olmayan bir şekilde bastırıldı ve temel çıkarlarımız zorluklarla karşı karşıya” dedi ve ekledi:

"Çin ve Amerika Birleşik Devletleri istikrarla ilerlemek için doğru yönde ilerlemeye devam mı etmeli yoksa aşağı doğru bir sarmala mı dönmelidir?"

"Bu, iki ülkenin önünde duran, samimiyetimizi ve kabiliyetimizi sınayan önemli bir sorudur" diye ekleyen Wang, ABD'yi "Çin'in egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarları konusundaki kırmızı çizgilerine basmaması" konusunda uyardı.

"İki taraf küresel konularda uluslararası işbirliğine öncülük etmeli ve herkes için kazan-kazan anlayışını mı benimsemeli yoksa rekabet ve çatışmaya mı girmeli, hatta herkes için kaybet-kaybet anlamına gelecek bir çatışmaya mı sürüklenmeli?”

"Uluslararası toplum cevabımızı bekliyor."

Buna karşılık Blinken, "yanlış anlamalardan ve yanlış hesaplamalardan kaçınmak için" yüz yüze görüşme fırsatını memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Blinken, "Ülkelerimiz arasındaki ilişkinin dünya çapında yarattığı etki göz önüne alındığında, bu gerçekten sadece kendi halkımız için değil, dünyanın dört bir yanındaki insanlar için sahip olduğumuz ortak bir sorumluluktur" dedi.

"Her ikimiz için de dünyadaki en önemli ilişkiyi sorumlu bir şekilde yönettiğimizi göstermek önemlidir."

ABD'li yetkililer Biden-Şi zirvesinden bu yana, Çin savaş gemilerinin ve uçaklarının düzenli olarak Tayvan'a yaklaştığı yüksek tansiyonlu bir dönemin ardından Tayvan Boğazı'nda göreceli bir sükunet olduğunu söylüyor. Ancak aynı zamanda Güney Çin Denizi'nde, denizin büyük bölümü üzerinde egemenlik iddiasında bulunan Çin ile başta ABD'nin müttefiki Filipinler olmak üzere komşu ülkeler arasında artan bir sürtüşme yaşanıyor.

Pekin'deki görüşmelerin kilit konularından biri de narkotikle mücadele işbirliği olacak. Kasım ayındaki zirvede Çin, 18-49 yaş arası Amerikalıların ölüm nedenlerinin başında gelen sentetik opioid fentanil yapımında kaçakçılar tarafından kullanılan kimyasal madde ve ekipmanların tedarikini engellemek için bazı adımlar attı. Ancak Washington'da Pekin tarafından atılan adımların göstermelik olduğu ve henüz fazla bir etki yaratmadığı yönünde endişeler var.

Pekin'de kendisine uluslararası narkotik ve kanun uygulama işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Todd Robinson'un eşlik ettiği Blinken, Çin Kamu Güvenliği Bakanı Wang Xiaohong ile narkotikle mücadele odaklı kısa bir toplantı gerçekleştirdi.

Blinken bakana şunları söyledi: "Bu alanda işbirliği yapabilmemiz ve sonuç alabilmemiz iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde çok olumlu bir etki yaratacaktır."

Dışişleri Bakanı ayrıca Çinli şirketlerin, Vladimir Putin'in Ukrayna'yı ele geçirme çabalarını beslemek üzere yeniden inşa ve modernize edilen Rusya'nın silah endüstrisine silah bileşenleri ve ikili kullanımlı ekipman sattıkları için yakında ABD ve Avrupalı müttefiklerinin yaptırımlarıyla karşılaşabilecekleri mesajını vermeye geldi.

Çin, bu ihracatı engellemeye yönelik çağrıları, Çin ile yakın bir stratejik ortağı arasındaki ticari ilişkilere dış müdahale olarak nitelendirerek geri çevirdi.

Kaynak: Mepa News, The Guardian

uyg.gif

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.