Bir rejim askeri ile röportaj: "Bizim sessizliğimizi satın alıyorlar"

Asya'nın Sesi haber sitesinin tercüme edip okuyucularına sunduğu haberde, , Esed rejim ordusunda 7 yıl görev yapan Ahmet ismindeki bir askerle gerçekleştirilen mülakat yer alıyor.

2010 yılında askeri hizmetini sunmak için orduya giren Ahmet’in geride ailesini ve nişanlısını bıraktıktan sonra geçen 7 yıl boyunca defalarca ordudan ayrılmak istediği fakat bunun için izin alamadığı kaydedildi.

Şu anda 25 yaşındaki Ahmet, Şam kırsalında yaptığı askeri vazifesinin karşılığı olarak aylık 65 dolar alıyor. Aradan geçen uzun zamandan sonra nişanlısının kendisini terk ettiğini söyleyen Ahmet için bu durum anlayışla karşılanabilir: “Beklemek onun için acı vericiydi, biz de ayrıldık. Onu suçlamıyorum. Daha ne kadar bekleyebilirdi ki?”

Beş yıllık zorunlu hizmetinin ardından ceza alan Ahmet, Lazkiye’deki ailesinden uzak ve aldığı maaşla ailesinin geçimine katkıda bulunmaya çalışıyor.

Syria Direct’in ‘Suriye Arap Ordusu'ndaki hizmetine ne zaman başladın ve sana ne kadar ödeniyor’ şeklindeki sorusunu yanıtlayan Ahmet: “Orduya 2010 yılına girdim ve şu ana dek hala terhis edilmedim. Askerliğimin yedinci yılında hala buradayım. Geçen süre boyunca defalarca tezkeremi istedim ama aldığım cevap hep aynı oldu, ‘savaştayız, ülkenin sana ihtiyacı var. Maaşım ise 35.000 Suri.”

"Ordudaki askerler boş yere ölüyor"

Ahmet bu kez ‘Esed Ordusunun eski askerleri teşvik için yayınladığı ilanlar’ hakkındaki soruyu cevapladı: “Dürüst olmak gerekirse, bu ilanlara ve söz verdikleri finansal destek vaatlerine kızmayan tek bir asker olacağından dahi şüpheliyim.”

İlanlarla orduya katılanların 75 dolara karşılık gelen 40.000 Suri almalarını değerlendiren Ahmet, ‘gönüllü askerlerin ordu mensuplarından çok almasının kızılacak bir şey olduğunu’ söylüyor.

‘Onlar bizim sessizliğimizi satın alıyor’ diyen Ahmet’e göre ‘Ordudaki askerler canını veriyor fakat boş yere ölüyorlar.’

"Ailem ne tazminat alacak ne de cesedimi"

Ordunun tezkeresini vermemesini değerlendiren Ahmet ‘orduda geçirdiğim 7 yılım geleceğimi mahvetti, normalde 2012 yılında terhis edilmeliydim. Büyük bir ailem var, onlar için çalışmam gerekiyor. Hükumetin kendisiyle aileme bakabileceğim bir maaş ödemesi gerekirken onlar bunun tam tersini yapıyor. Ailemi destekleyebilmek için burada borca giriyorum. Savaştan önce nişanlımla evlenecektim. Şimdi ise ayrıldık. Beklemek onun için acı vericiydi’ şeklinde konuştu.

Ahmet, rejim ordusunda asker olmanın anlamını birkaç kelimeyle özetliyor: “Her an ölebilirim. Biliyorum ki ailem ne tazminat alacak ne de cesedimi. Şam kırsalındaki Rankus dağında savaşırken benden önce ölen arkadaşlarımı gördüm. Cesetleri savaş meydanında terk edildi.”

Syria Direct: Diğer milis güçlerden birine katılmayı hiç düşündün mü?

Ahmet: Bu kolay bir şey değil. Birden bire orduyu terk edip düğmeyi aksi yöne çeviremezsin. Bir generalle ya da gönüllü askerlerle bağlantın olmalı. Diğer milis güçlere katılarak sonu gelmeyen bu savaşta yer almak istemiyorum. Yoruldum ve geleceğimi inşa etmek için düzgün bir hayat yaşamak istiyorum.