"Rejim kendi konvoyunu vurdu"

Al Jazeera'ye bilgi veren kaynaklar, Şam Kırsalı İli Valisi Özel Kalemi’nin başkanlığında olan ve bölgenin bazı önde gelen isimlerinin de olduğu heyetin muhaliflerle anlaşarak Perşembe günü bölgeye girdiğini belirtti. Ancak rejim, hizmet dışı kalan su tesisine yakın bir noktada bulunan heyetin araç konvoyunu hedef aldı.

Al Jazeera’nin muhalif kaynaklardan edindiği bilgilere göre, heyetin su tesisine rejimin bayrağını çekmesi konusunda anlaşma sağlanmıştı. Bu adımı gerçekleştikten sonra onarım ekipleri, hizmet dışı kalan su tesisine girecekti.

Ancak Barada Vadisi’nin tepelerinde bulunan rejimin askeri noktaları, su tesisine ulaşan heyetin araç konvoyunu hedef aldı.

Saldırı sonucunda konvoyda bazı araçlar hasar gördü. Bu, heyetin bölgeden çıkışını bir süreliğine engelledi.  Bombardımanın sürdüğü süre içinde heyet güvenli bir yerde tutuldu daha sonra ise muhaliflerin denetimindeki bölgeden çıkışı sağlandı.

Muhalifler, rejimin kendi heyetini vurup muhalifleri suçlamak istediğini iddia etti. Rejimden konuyla ilgili bir açıklama henüz gelmedi.

'Rusya helikopterleri bölgeyi bombalıyor'

Muhaliflere bağlı Barada Vadisi Medya Heyeti, bölgeye yönelik bombardımanın sadece rejime ait helikopter değil ayrıca Rus helikopterlerin de tarafından geçekleştirildiğini söyledi.

Medya Heyeti’ne göre, bölgeye yönelik saldırının askeri stratejisinde bir değişiklik geldiğini ve Rus ile rejime ait helikopterlerin artık varil bombalarını dönüşümlü bir şekilde bölgeye attığını ifade etti.

Heyete göre, Perşembe günü sadece rejime ait helikopterler, Bessime ve Ayn el Fice köylerine 30 hava saldırısını gerçekleşti.

BM’nin tahminlerine göre, rejimin kuşatması altındaki muhalif bölgede yaklaşık 40 bin sivil bulunuyor.

Şam’ın su ihtiyaçlarının büyük bir kısmını karşılayan Fice Pınarı Su Tesisi’nin son saldırılarda hizmet dışı kalması, Şam’ın kent merkezinde yaşayan en az 4 milyon insanın hayatını olumsuz etkiledi.

'Saldırılar durmadan Astana’ya gitmiyoruz'

Al Jazeera’nin edindiği bilgilere göre, Ankara’da Rus ve Türk yetkililerle görüşen silahlı muhalif grupların temsilcileri,  Barada Vadisi ve başka bölgelere yönelik saldırın durmadığı takdirde Astana’ya gitmeyeceklerini bildirdi.

Temsilciler, Suriye genelinde ihlal edilmeyen bir ateşkesin 48 saat boyunca sürmesinden sonra Astana’da kendilerini temsil edecek heyeti belirleyeceklerini söyledi.

'Ateşkes gözlemcileri de olmalı'

Muhalifler Ankara’daki toplantılarda, Astana’ya gitmeden önce kırılgan ateşkes hatlarında gözlemcilerin olmasını talep etti.

Muhalifler, ateşkes garantörleri olan Türkiye ve Rusya’nın tüm bu şartları yerine getirmek konusunda resmi bir taahhüt yapmasını istedi. Aksi takdirde Astana’ya katılmayacağını ifade etti.

Türkiye ve Rusya’nın garantör olduğu ateşkes anlaşmasında, ateşkes ihlallerini gözlemlemek ve ihlal eden taraflara karşı yaptırım uygulamak ile ilgili maddeler vardı.

'ABD Astana’ya davet edilmeli'

Perşembe gecesi Cenevre’de basın açıklaması yapan Çavuşoğlu, ABD’nin Astana’ya katılması konusunda Rusya ile mutabık kaldığını söylemişti. Çavuşoğlu, 23 Ocak’ta yapılması planlanan Astana görüşmeleri davetlerinin gelecek hafta yapılabileceğini belirtti.

Kaynak: Al Jazeera