Kuşatma ve umutsuzluk: Gazze'de intihar oranları artıyor

Kuşatma ve umutsuzluk: Gazze'de intihar oranları artıyor

İsrail tarafından ağır bir kuşatmaya maruz bırakılan Gazze'de artan yoksulluk ve psikolojik bunalım, intiharları da beraberinde getiriyor.

Siyasi çatışmalar ve Filistin İsrail meselesi sebebiyle, İsrail tarafından ağır bir kuşatmanın başlatıldığı 2006 yılından bu yana Gazze'de sosyal problemler artış gösteriyor. 

Gazze'de psikolojik bunalım

Anlaşmazlıklar sürerken tüm bu meselelerin bedelini ödeyen ise Gazze halkı. Gazze şeridinde yaşam zorlaştıkça patlak verecek bir krize dair uyarılar da artıyor. 

Bir hafta önce, bir baba 9, 12 ve 19 yaşlarındaki üç çocuğunu bıçakla öldürdü. Ardından kendisini ateşe verdi. Dört gün sonra hastahanede yoğun bakımda hayatını kaybeden Talal Ebu Dba, yetkililere göre psikolojik rahatsızlık çekiyordu. Gazze'de yoksulluk ve kuşatma sebebiyle nüfusun yüzde 30'u bir tür travma yaşıyor. Ebu Dba onlardan biriydi.

Ancak maalesef o bu konuda yegane örnek değil.

Üç hafta önce, bir başka baba, bir hayır kurumunun önünde kendisini ateşe vererek yaşamına son verdi. 

Halkın yüzde 80'i dış yardıma muhtaç

Filistin İnsan Hakları Merkezi, Gazze'de yaşayan halkın yüzde 65'inin yoksulluk çektiğini ve işsizliğin tüm zamanların en yüksek seviyesi olan yüzde 47'ye ulaştığını rapor etti.

Bu oranlar, git gide artan intihar vakalarını açıklar nitelikte. 

Aynı raporda, Gazze halkının yüzde 80'inin, uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanan bağışlar ve yiyecek yardımları gibi dış yardıma bağımlı yaşadığı belirtildi. STK'lar yoksulluk ve işsizlikle baş etmek için gayret sarfediyor.                        

Sosyal farklılaşma korkusuyla, intihar eden kişilerin aileleri bu intiharların sebeplerini açıklamayı reddediyor. Aynı zamanda yetkililer de siyasi sebeplerle bu sayıları olduğundan az gösteriyor. Bu nedenle detayları ve gerçek rakamları bilmek oldukça güç.

"İnsanlar hayata dair umutlarını yitirdi"

Gazze Akıl Sağlığı Enstitüsü'nde bir psikolog olan Zahiye Ferrah insanların hayata dair umutlarını yitirdiğini, Hamas-El Fetih rekabetinin insanları etkilediğini ve kuşatmanın Gazze şeridini bir açık hava hapishanesine çevirdiğini ifade etti.

Ferrah, halk arasında depresyonun yaygın olduğunu ve yakın zamanda da bunun için bir çözüm görünmediğini ifade etti.

Ferrah sözlerini şöyle sürdürdü: "İşsizlik insanların kendilerini bağımlı hissetmelerine ve aileleri ve ülkeleri nazarında işe yaramaz olduklarını düşünmelerine neden oluyor. Böylece hayatın karanlık yanına geçiyorlar ve intihar, cinayet, hırsızlık gibi vakalar artış yaşıyor."

Gazze Akıl Sağlığı Enstitüsü, travma yahut psikolojik problemlerden şikayetçi olan kişilere yardım ediyor. Bu kişilerin oranı nüfusun neredeyse yüzde 10'u.

"İntiharlar işgalin bir sonucu"

Bir başka isim, psikolojik ve sosyal uzman İsa Ceredat, Gazze şeridinde yaşanan intiharların bir fenomen olmadığını, kendisini ortaya çıkaran faktörlere bağlı olarak yaşanan harici vakalar olduğunu belirtti. Ona göre vakalar 1948'den beri süregelen işgalden bu yana nesilden nesile devam ediyor. Ve bu yeni baskıların, yeni gelişmelerin bir sonucu değil. İşgalin bir sonucu.

Ceredat şunları söyledi: "Sorumlu olan işgalken burada diğer faktörleri de ihmal etmemeliyiz."                        

Bir konferansta konuşan Doktor Eymen Sahabani, Şifa Hastanesi'ne 30'a yakın intihar vakasının ulaştığını belirterek bunların bıçak, zehir, kendini yakma, yüksek bir yerden atlama ve kendini asma gibi yöntemler kullandığını ifade etti.

Sahabani intihar girişiminde bulunanların çoğunlukla gençler olduğunu ve bazılarını kurtarmayı başardıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: Mepa News

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.