Ocak 1995: Nehri yüzerek geçen Çeçen gerillalar Rus tankını imha etti

Ocak 1995: Nehri yüzerek geçen Çeçen gerillalar Rus tankını imha etti

Birinci Çeçen Savaşı'nda, Grozni kuşatması esnasında gerçekleştirilen saldırı ve başarılı askeri taktik, ABD ordusu kitaplarında okutuluyor.

1994-1996 yılları arasında gerçekleşen Birinci Çeçen Savaşı kötü eğitimli askerlere, yetersiz taktik ve lojistiğe sahip Rus ordusu için bir felaketti. Dağ savaşlarında yetenek kazanmış Çeçen gerillalar, her ne kadar 1999 yılında geri gelecek olsalar da, Rus kuvvetlerini geri çekilmeye zorlayacaktı.

Doksanların ortalarında Rus ordusu aynı zamanda,  dik bir hat halinde saldırılarla savaşıyor ve hazırlıklı Çeçen savunmalarına doğrudan saldırılar düzenleyerek oldukça fazla can kaybı yaşıyordu.

Böylece Çeçenler yaratıcı hale gelerek Ruslara karşı koymak için farklı taktikler keşfettiler. İlk savaş sırasındaki bir çarpışmada, RPG taşıyan Çeçen gerillalar, nehri şambrellerle geçerek bir Rus tank kuvvetini mağlup etmeye çalıştı.

"Yalnız Kurdun dişleri: Çeçen savaş taktikleri"

Bu hikaye, Dodge Billingsley ve Lester Grau tarafından kaleme alınan "Fangs of the Lone Wolf" (Yalnız Kurdun Dişleri) kitabında yer alıyor. Yazarlar bu kitabı, Rusya ile iki savaş yaşayan bölgenin kıdemli savaşçılarıyla yapılan görüşmeleri temel alarak kaleme almışlar. Kitap, ABD ordusuna bağlı bir kurum tarafından basılmış.

Kitap, Çeçen Savaşı sırasında yaşanan bazı çatışmaların taktik krokilerini ve incelemelerini de ihtiva ediyor.

Kitabın bir bölümü için, kimliği saklı tutulan Musa isimli eski bir kıdemli savaşçı, 1995 yılının Ocak ayında gerçekleşen Grozni savaşındaki deneyimlerini anlattı. Rus ordusu Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ve şehri kuzey ve güney olmak üzere iki parçaya ayıran Sunca Nehri'de doğru ağır ağır ilerlemekteydi.

"Sembol hedef Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ydı"

Çeçen lider Aslan Maşadov, komuta merkezini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na kurmuştu, ancak burası Ruslar için daha çok sembolik bir hedefti. Gerçek stratejik noktalar biraz ilerideki, keskin nişancılar ve gözcüler için uygun olan orta yükseklikteki apartmanlardı. Çeçen gerillalar, nehrin güney kıyısındaki bu binalardan bazılarına konuşlanmış ve mükemmel mevziler oluşturmuştu.

Savaşta sembolizm -ve onun moral ve propaganda değeri- mühimdir, bu yüzden Rus ordusu, Maşadov'un merkezini bombalamak için bölgeye tanklar getirdi. Ruslar aynı zamanda harap olmuş şehir arazisini de hesaba katarak, yaklaşık 330 metre gerideki kısmen yıkılmış tiyatro binasına da iki tank konuşlandırdı.

Basitçe, tiyatro tankları saldırıdan koruyacak büyük bir sığınaktı. İşleri Çeçen gerillalar için daha da karmaşık hale getirecek şekilde, Rus askerleri tiyatroyu savunuyordu ve yaklaşan herhangi bir Çeçen gerillayı vurabilirlerdi. Ve Sunca Nehri'ndeki en yakın iki köprü de, üzerlerinden karşıya geçmek için fazla açık ve korunmasızdı. Üzerlerinden geçen kimseler Rus birliklerinin görüş alanına rahatça girmekteydi.

Musa ve yedi savaşçısı, yani komuta ettiği birliklerin yarısı, şambrelleri -esasında şişirilmiş araba lastiklerini- kullanarak nehri geçti. Şambrellerle yüzerek, silahları dolu halde, Ocak ayında...

Kitapta şöyle ifade ediliyor:

"Musa Rusların, kendilerinin nehri bu şekilde geçeceğinden asla şüphelenmediğini ifade etti. Adamlarının, bu yavaş ve zorlu geçişte gizli halde olduğunu bilmek Musa'ya bir güven hissi verdi. Nehrin kuzey kıyısına ulaştılar ve ekipmanlarını kontrol ettiler. Rusların tank mevkisine doğru ilerlerken, açıkçası oldukça üşümüş ve ıslaktılar. İzledikleri yolun her yanı, parlamento binasının enkazı gibi enkazlarla kaplıydı.

Musa, Rus tanklarına 50 metre mesafe kalıncaya dek yürüdüklerini tahmin etti. Ateş açtılar ancak Rusların karşı ateşi altında kaldılar. Musa soğuğu fark etmemişti bile. Bir Çeçen RPG'si en yakındaki tankı vurarak alevler içinde bıraktı. Ancak ikinci tankı vurmayı başaramadılar. Birkaç roket hedefi ıskaladı. RPG mühimmatı bittiği ve tank mevkisini koruyan Rus askerlerinin açtığı ateş altında kaldıkları zaman, Musa havaya geri çekildiğini belirten bir işaret fişeği ateşledi."

İşaret fişeği, Musa'nın birliklerinden nehrin güney kıyısında kalan apartmanlardaki diğer yarısına, ateş açmaları ve Musa'nın geri çekilişini perdelemeleri için bir sinyaldi.

Musa'nın grubu nehre atladı ve şambrelleri kullanarak geri döndüler, Çeçen kontrolündeki binalara girene dek, çatışma sebebiyle yükselen adrenalinin etkisiyle soğuğu hissetmediler bile. Bir ateşte ısındılar, ardından geri çekildiler.

Musa ve grubunun ileri hamlesini gösteren kroki...

Bu Çeçen gerillalar için zafer miydi? Evet, bir tür zafer... Bunun gibi birçok ufak çaplı çatışma olmuştu, birçoğu Çeçen gerillalar adına başarılıydı, ancak bu başarılar kısmi olarak kalmış, geniş çaplı bir zafere dönüşmemişti.

Bir zaferde dahi, düşman kuvvetinlerii nadiren tamamen yok edilebilir. Bu olayda, saldıran Çeçenler bir tankı safdışı edebildikleri ve kendi saflarında can kaybı yaşamadan geri çekilebildikleri için şanslıydı.

Çeçen gerillalar bu saldırının başarısına rağmen Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın düşmesine engel olmayı başaramasa da, savaşı kazanadılar. Ancak bu savaşı kazansalar da, üç yıl sonra hatalarından dersler çıkaran Rus ordusuna mağlup olacaklardı.

Kaynak: Mepa News

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.