21 Kasım 1995: Dayton Anlaşması
21 Kasım 1995'te Bosna Savaşı'nı bitiren Dayton Anlaşması imzalandı. Peki bu anlaşma neden "Bosna'ya giydirilen deli gömleği" olarak görülüyor?
21 Kasım 1995'te Bosna Savaşı'nı bitiren Dayton Anlaşması imzalandı.
Anlaşma, maddelerinin içeriği ve "soykırımı ödüllendirmesi" nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kaldı.
Savaşı bitiren anlaşma ayrıca üç güç arasında bölünen bir Bosna Hersek'e de kapı araladı.
Tarihi arka plan
1992'de Yugoslavya'dan bağımsızlığını kazanan Bosna-Hersek'te Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar arasında bir iç savaş patlak verdi. Sırp tarafı, güçlü Yugoslav ordusunu devralmış olmaları sebebiyle ülkenin yüzde 60'ını kısa sürede işgal etti ve Müslüman Boşnaklara karşı soykırıma başladı.
Soykırıma engel olmayı ve işgal edilen topraklarını geri almayı amaçlayan Boşnaklar 1992'nin son aylarından Şubat 1994'e kadar, Sırpların yanı sıra Hırvatlarla da savaşmak zorunda kaldı. 1994'ten itibaren toparlanmaya çalışan Bosna ordusu 1995'te özellikle Batı Bosna'da başarılı taarruzlarda bulundu. Boşnak ordusunun Sırplara ve Hırvatlara karşı mücadelesinde, Bosna'ya giden cihat yanlısı gönüllülerin de katkısı oldu.
Ağustos 1995'te Sırp güçlerinin bozguna uğramasıyla ülkenin kuzeybatısındaki Boşnak güçleri doğu yönüne taarruza başladı ve Bosna Sırplarının en büyük şehri olan Banya Luka'nın kapılarına dayandı. Cihat yanlısı gönüllülerin Bosna ordusunun da desteğiyle 1995 yılında gerçekleştirdiği Kerame Operasyonu ve Bedru'l Bosna Operasyonu da Sırp güçlerine ağır darbeler indirdi.
Böyle bir dönemde Ekim 1995'te ABD tarafları ateşkese zorladığı gibi savaşa devam eden tarafın ABD uçaklarınca vurulacağı tehdidinde bulundu ve 14 Ekim 1995'te ateşkes sağlandı.
Dayton Anlaşması
ABD, tarafları kendi gözetiminde barış görüşmeleri yapmak üzere ülkeye davet etti. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç (1925-2003), Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç (1941-2006) ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Franyo Tucman (1922-1999) ABD'nin Ohio Eyaleti'ndeki Dayton'da görüşmelere başladı.
ABD, Boşnak-Hırvat Federasyonu'nun ülkenin yüzde 51'ine, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin ise ülkenin yüzde 49'una sahip olmasını dayatıyor ve Boşnakları savaşa devam etmeleri durumunda hedef alınmakla tehdit ediyordu.
Bosna-Hersek'in iki yönetim arasında parçalanmasında bu oranlar baz alındı. Bununla birlikte nüfus ve önemli şehirler açısından Bosna-Hersek'in yüzde 60-65'lik ağırlığı Boşnak-Hırvat Federasyonu'nda kalmış oldu.
Savaştan ve soykırımdan önce Boşnakların çoğunlukta olduğu Zvornik, Biyelyina, Foça, Vişegrad, Srebrenitsa, Priyedor, Doboy gibi pek çok bölge ve şehrin Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne bırakılması "soykırımın ödüllendirildiği" gerekçesiyle Dayton Anlaşması'nın en çok eleştirilen hususlarından biri olacaktı.
Boşnak-Hırvat Federasyonu oldukça karmaşık yapılı 10 kantona bölünürken ülkenin Boşnak, Sırp ve Hırvat üçlü cumhurbaşkanlığı konseyiyle yönetilmesine karar verildi.
Savaşta yerinden edilenlerin geri dönmesi kabul edildi fakat birçok Boşnak'ın soykırımcı komşularının yanına dönmek istememesi ve dönmeyi güvenli bulmaması nedeniyle çoğu Boşnak mülteci, Boşnak-Hırvat Federasyonu'nda kalmayı tercih etti.
Anlaşmada ayrıca, savaşmak üzere ülkeye gelen cihat yanlılarının bölgeden çıkarılması da öngörüldü. Bazı yabancı gönüllülere Bosna tarafından vatandaşlık verilmiş olsa da birçoğu ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu süreçte birçoğu ABD başta olmak üzere çeşitli güçler tarafından yakalanarak hapsedildi ve ülkelerine iade edildi.
Bosna'daki cihat yanlılarının lideri olan Enver Şaban da anlaşmanın resmiyet kazandığı 14 Aralık 1995 günü suikasta uğrayarak yaşamını yitirdi.
Anlaşmada bu konuya ilişkin şu ifadeler yer alıyordu:
"Özellikle bireysel danışmanlar, özgürlük savaşçıları, eğitmenler, gönüllüler, komşu ve diğer devletlerden gelen personel de dahil olmak üzere tüm yabancı güçler Bosna Hersek topraklarından çekilecektir."
21 Kasım 1995'te Dayton Anlaşması taraflarca parafe edildi. Resmi imza töreni ise 14 Aralık 1995'te Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirildi.
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç Dayton'da yaptığı konuşmada anlaşmanın adil bir anlaşma olmadığını vurguladı.
Dayton Anlaşması'yla Bosna-Hersek'in Sırp işgalinden kurtarılması yolunda ilerleyen ve Sırpların merkezi Banya Luka kapılarına dayanan Bosna ordusu durdurulmuş, ülkenin yüzde 49'u resmen Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne bırakılmış oldu.
Kurulan Bosna Sırp Cumhuriyeti bugün hlen Bosna-Hersek'ten ayrılma talebiyle gündeme geliyor.
Diğer taraftan Boşnak-Hırvat Federasyonu'na Dayton'da dayatılan karmaşık bürokratik yapı da ülkede herhangi bir faaliyet yapmayı oldukça zorlaştırdı ve Bosna-Hersek'in gelişimini yavaşlattı. Bu nedenlerle bazı uzmanlar "Dayton ile Bosna-Hersek'e deli gömleği giydirildi." yorumunda bulunuyor.
Kaynak: Mepa News