7 Ekim'den bu yana ilk kez konuşan Nasrallah ne söyledi?
Lübnan Hizbullahi lideri Hasan Nasrallah açıklamalarda bulundu.
Lübnan Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah, Filistin'de devam eden çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bugün başkent Beyrut'taki etkinlikte yayınlanan konuşmada Nasrallah bölgedeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Nasrallah'ın açıklamalarından satır başları:
- Lübnan'daki İslami Direniş'in, Hizbullah'ın, İsrail işgaline karşı direniş tugaylarının, Kassam Tugayları'nın şehitlerini ve gazeteciler de dahil olmak üzere Siyonistler tarafından öldürülen sivil şehitleri anıyoruz.
- Yemen ve Irak'tan saldırılar gerçekleştiren grupları da kutluyoruz.
- Şehit ailelerine şunu söylüyorum: Siyonist işgalcilerle ahlak, din ve hukuk açısından bu savaştan daha iyi bir şey bulamayız. Bu savaş en açık olan savaştır.
- Filistin cephesinde, özellikle İsrail'in aptal ve saldırgan hükümeti sebebiyle, dört acil konu vardı: İsrail hapishanelerindeki binlerce Filistinli mahkûm, Mescid-i Aksa ve Kudüs meselesi, yaklaşık yirmi yıldır Gazze'ye uygulanan abluka ve İsrail yerleşimleri, günlük cinayetler ve tutuklamalar da dâhil olmak üzere Batı Şeria'nın karşı karşıya olduğu tehlikeler. Tüm bu konular Filistinlileri ve direnişlerini zorluyordu.
- Aksa Tufanı operasyonu tamamen Filistinlilerin kararının bir sonucudur.
- Bu operasyonun gizliliği operasyonun başarılı olmasını sağlamıştır.
- Bazıları operasyonun İran'ın bölgedeki hedeflerine ya da nükleer müzakerelere hizmet ettiğini iddia ediyor ama bu yalandan başka bir şey değil. Aksa Tufanı operasyonu tamamen Filistin'e, Filistin'in davasına ve halkına yöneliktir.
- İran Lübnan'daki, Filistin'deki ve bölgedeki direniş hareketlerini açıkça desteklemektedir ancak bu hareketlerin liderleri üzerinde kontrol sahibi değildir. Bugün yaşananlar bunu kanıtlamaktadır.
- 7 Ekim saldırısı İsrail'in örümcek yuvasından bile zayıf olduğunu göstermiştir.
- Bu görkemli operasyon Siyonist varlık içinde bir depreme neden olmuştur. Askeri, güvenlik, ahlaki ve psikolojik şoklara yol açmış ve varlık üzerinde kalıcı bir etki bırakacak stratejik sonuçlar doğurmuştur.
- Savaşın sonu Gazze'nin zaferi ve düşmanın yenilgisi olacaktır. Katliamlarınızla hiçbir şey elde edemeyeceksiniz.
- Hamas'ın yeryüzünden silinmesi gibi bir hedef delilik. (bu imkansız bir hedef)
- Gazze'deki savaştan tamamen ABD sorumludur ve İsrail bu savaşı yürütmek için sadece bir araçtır.
- Amerika Birleşik Devletleri, Hiroşima'da, Filistin'de, bölge genelinde, içinde bulunduğumuz ve geçtiğimiz yüzyılda yaşanan tüm katliamlardan birinci derecede sorumludur. Amerika'dan hesap sorulmalıdır.
- Bu nedenle Irak ve Suriye'deki İslami direniş bu iki ülkedeki Amerikan mevzilerine saldırıyor. Bu, Irak'taki İslami direnişin aldığı akıllıca bir karardır.
- Bugün Gazze'de yaşananlar sıradan bir savaş değildir. Bu kararlı bir savaştır. Sonrası, öncesiyle aynı olmayacaktır.
- İlk hedef çatışmaların ve Gazze'ye yönelik savaşın durdurulmasıdır. İkincisi ise Gazze'deki İslami direnişin ve özellikle de Gazze'deki Hamas'ın zaferidir.
- Gazze'deki savaşı durdurmaya çalışmak her özgür insan için, İslam ve Arap ülkeleri için bir görevdir. Sadece kınamakla kalmayın, İsrail'e gaz ve petrol sağlamaya son verin, diplomatik ilişkileri kesin.
"Savaşa 8 Ekim'de dahil olduk"
- Bazıları Gazze zafere ulaşırsa İran ve Müslüman Kardeşler'in kazanacağını iddia ediyor. Ancak bu yanlış. Böyle bir zafer tüm bölgenin çıkarına olacaktır. Bu ulusal bir çıkardır, Ürdün'ün çıkarı, Suriye'nin çıkarı ve Lübnan'ın çıkarıdır.
- Düşman Gazze'nin kumlarına saplanmışken Lübnan'ı ve halkını tehdit ediyor ama Lübnan halkının önünde güç gösterisinde bulunuyor.
- Lübnan cephesine gelince, biz Aksa Tufanı'nın ikinci gününde, 8 Ekim'de savaşa girdik.
- Bizim cephemizde yaşananlar çok önemli. Hizbullah'ın açık bir savaşa girmesini isteyenler için sınırda yaşananlar vasat görünebilir, ancak durum böyle değil. Ve biz bununla yetinmeyeceğiz.
- Cephemizde yaşananlar 1948'den bu yana, hatta Temmuz 2006 savaşı sırasında bile görülmemiştir.
- Lübnan'daki İslami direniş, sadece sınır bölgelerindeki savaşçılar ve bölge sakinleri tarafından hissedilen gerçek bir savaş yürütüyor. Bu, koşulları, araçları ve hedefleri bakımından farklı türde bir savaştır.
- Lübnan sınırındaki ve Şebaa Çiftliklerindeki bu operasyonlar düşmanın siyasi ve askeri komuta kademesinde olduğu kadar Amerikalılar arasında da korkuya neden oluyor.
- Kuzey İsrail'i hedef alarak Gazze üzerindeki baskıyı azalttık.
- Bu cephenin daha da tırmanabileceği ya da daha geniş bir savaşa yol açabileceği korkusu var. Bu bir olasılıktır ve düşman bunu akılda tutmalıdır. Cephedeki bu günlük çalışma düşmanı caydırıyor. İsrail Lübnan'a karşı bir saldırıya kalkışırsa en büyük hatayı yapmış olur.
- Lübnan cephesindeki savaşın topyekûn bir savaşa dönüşme ihtimali gerçektir. Düşman bunu anlamalıdır.
- Lübnan tarafında tüm seçenekler masada. Her an harekete geçebiliriz. Tüm senaryolara hazırlıklı olmalıyız.
- Bize ABD Hava Kuvvetleri'nin bizi bombalayacağı ve güneyde operasyon yaparsak ABD filosunun bize karşı burada olduğu söylendi. Sonra ikinci bir filo ve üçüncü bir filo geldi. Diğerleri de gelecek. Ama bu tehditler hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- Biz bu cephede çalışmalarımıza başladık. Bunun tırmanması iki şeye bağlı: Gazze'deki durumun ağırlaşması ve Siyonist düşmanın Lübnan'a karşı tutumu. Burada özellikle şehit olan siviller konusunda onları bir kez daha uyarıyoruz.
- Amerikalılara şunu söylüyorum: Bize yönelik tehditler hiçbir işe yaramaz. Akdeniz'deki filolarınız bizi korkutmuyor ve hiçbir zaman da korkutmadı.
- Bizi tehdit ettiğiniz filolara karşı bir cevap hazırladık. 1980'lerin başında sizi yenenler, oğulları ve torunlarıyla birlikte hala buradalar.
- Hepimiz bir direniş savaşı yürütüyoruz. Son darbeyi vurmak için hala zamana ihtiyacımız var. Gerçekçi olmalıyız. Ama zaferler kazanıyoruz.
- Hepimiz Gazze'deki direnişin zaferi için çalışmalıyız.
Kaynak: Mepa News