AB ülkeleri 2035'ten itibaren fosil yakıtlı araç satışını bitirecek
AB ülkeleri iklim kriziyle mücadele için hazırlanan iklim paketi üzerinde gece yarısı tamamlanan zorlu müzakereler sonucu anlaştı.
2035 yılından itibaren yeni fosil yakıtlı araç satışı aşamalı olarak bitirilmesi ve yoksul vatandaşları karbon dioksit salımının maliyetlerinden korumak amacıyla 59 milyar euroluk fon oluşturulması kararlaştırıldı.
27 AB üyesi ülkenin çevre bakanları 16 saatten fazla süren toplantılar sonrasında AB'nin önümüzdeki on yıl içinde küresel ısınmaya sebep olan emisyonların azaltılması için kapsamlı iklim paketinin bir parçası olan beş yasayla ilgili ortak pozisyon üzerinde anlaşmaya vardı. Avrupa Yeşil Anlaşması olarak bilinen paket ilk defa geçen yıl Avrupa Komisyonu tarafından önerilmişti.
Anlaşmayı duyuran AB Komisyonu Avrupa Yeşil Anlaşması'ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans "İklim krizi ve sonuçları ortada, ve bu nedenle politika geliştirilmesi kaçınılmaz" diye konuştu. Timmermans, Avrupa'nın en büyük doğal gaz tedarikçilerinden Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin üye devletleri fosil yakıtları daha hızlıca terketmesi için teşvik olması gerektiğini düşündüğü de sözlerine ekledi.
AB Çevre Bakanları'nın vardığı kararla son şekli verilen yasa değişikliği yeniden Avrupa Parlamentosu'na gönderilecek. Burada da onaylanması halinde değişiklikler AB yasasına dönüşecek. Parlamento geçtiğimiz haftalarda Avrupa Komisyonu'nun önerdiği şekliyle 2035 yılı hedefine destek vermişti.
2035 tarihi üzerinde tavizle anlaşmaya varıldı
Bakanların desteklediği temel kararların başında AB'de satılacak yeni araçlarda 2035'ten itibaren karbon emisyonunun sıfırlanması geliyor. Bu kararla AB içinde içten yanmalı motorlu araçların satışının imkansız hale getirilmesi hedefleniyor.
Müzakerelerde İtalya, Slovakya ve diğer bazı üyeler aşamalı geçiş için tarihin 2035 yerine 2040'a ertelenmesini talep etmişti. Ancak ülkeler Almanya'nın başını çektiği bir taviz önerisi üzerinde uzlaştı. Almanya AB'nin benzinli ve dizel otomobil satışının 2035 itibarıyla yasaklanmasına yönelik yasal düzenlemesine karşı çıkıyordu.
Almanya'nın taviz önerisinde 2035 hedefine sadık kalındı, ancak Brüksel'den 2026'da hibrit araçların ya da karbon nötr yakıtların hedefle uyumlu olup olmadığının değerlendirilmesi istendi.
Timmermans komisyonun bu konuda "açık fikirli" bir tutum sergileyeceğini belirtti, ancak şu anda hibritlerin yeterli emisyon kesintisi sunmadığına ve alternatif yakıtların da çok pahalı olduğuna dikkat çekti.
İklim önerilerinin amacı dünyanın en büyük üçüncü en çok sera gazı salımı yapan AB'nin 2030 yılında net emisyonları 1990 düzeyininin yüzde 55 azaltması hedefini tutturmayı amaçlıyor. Bunun hayata geçirilmesi hükümetlerin ve sanayinin temiz üretime, yenilenebilir enerjiye ve elektrikli araçlara daha yoğun şekilde yatırım yapmasını gerektiriyor.
Yeni karbon piyasasında 59 milyar euroluk AB fonuyla düşük gelirli kesime destek
Bakanlar ayrıca ulaşım ve inşaat sektörlerinin kullandığı kirletici yakıtlar için karbon dioksit maliyeti uygulanabilmesi için yeni bir AB karbon piyasası kurulmasını destekleme kararı aldı. Ancak bakanlar planın tasarlanandan bir yıl sonra, yani 2027'de devreye girmesini kabul etti.
Müzakereler sonucunda sözkonusu planın devreye girmesceği 2027'den itibaren 2032'ye kadar düşük gelirli kesimin getirilecek yeni karbon dioksit maliyetinden korunması için 59 milyar euroluk fon oluşturuldu.
Anlaşmanın son haline iitiraz eden tek ülke fonun daha büyük olması gerektiğini savunan Litvanya oldu. Plonya ve Letonya da yeni karbon dioksit piyasasının enerji faturalarını yükselteceğini savunuyordu.
Öte yandan fona daha fazla katkı vermesine rağmen daha az yararlanan Finlandiya, Danimarka ve Hollanda gibi zengin ülkeler fonun daha küçük olmasını talep ediyordu.
Bakanların kabul ettiği bir diğer kararlar ise şöyle:
- AB'nin sanayi ve termik santralleri kirlettiklerinde para ödemeye zorlayan mevcut karbon piyasasında reform yapılması
- 2030 yılında piyasada yüzde 61 oranında karbon kesintisi yapılması ve bunun gemicilik sektörünü de kapsaması
- Brüksel'in ye devlerlerde bazı sektörler için belirlediği, örneğin ormanlar gibi doğal karbon eme alanların arttırılması gibi ulusal emisyon azaltıcı hedeflerin güçlendirilmesi.
Kaynak: Euronews