ABD askeri okullardaki Çinli öğrencileri sınır dışı edebilir
ABD, Çin’deki askeri okullarla bağlantısı olan öğrenci ve araştırmacıların sınır dışı edilmesini planlıyor.
ABD, Çin'in Hong Kong özerk yönetiminin özel statüsünü kaldırma girişimiyle ilgili attığı son adıma tepki olarak, kendi topraklarında eğitim gören ve Çin’deki askeri okullarla bağlantısı olan öğrenci ve araştırmacıların sınır dışı edilmesini planlıyor.
Söz konusu planın yürürlüğe girmesi durumunda, Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile bağlantılı üniversiteler için ABD’de eğitim gören yaklaşık 3 bine yakın Çinli öğrenci ve araştırmacının sınır dışı edilmesi veya vizelerinin uzatılmaması gündeme gelecek.
Amerikan basınında yer alan haberlere göre, Pekin’in buna yeni bir yaptırımla karşılık vermesi halinde ise sınır dışı edilecek Çinli öğrencilerin kapsamı artırılabilecek.
ABD üniversitelerinde yöneticiler, yönetiminin bu kararı alması halinde eğitim kurumlarında “Asyalı öğrencilere karşı ırkçılığın artacağı” uyarısında bulunuyor.
ABD’nin öğrencilere yönelik bu yönde bir yaptırım kararı almasının, geçen yıl iki ülke arasında yaşanan “ticaret savaşları” ve Washington yönetiminin, “Covid-19 salgınına Çin’in neden olduğu” yolundaki açıklamalarının ardından yaşanan krizin boyutlarını daha fazla derinleştirmesi bekleniyor.
Çin Başbakanı: Tek ülke iki sistem
Bu arada Çin Başbakanı Li Kıçiang, Çin ve ABD’nin, ikili ilişkilerde yeni bazı sınamalarla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Çin ve ABD’nin iş birliği iki tarafa fayda sağlar, çatışma sadece iki ülke çıkarlarına değil dünyayla ilişkilerine de zarar verir." dedi.
Başbakan Li, Pekin’de düzenlenen basın toplantısında, Çin-ABD ikili ilişkilerinden Hong Kong için kabul edilen Ulusal Güvenlik Yasası'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çin ve ABD’nin mevcut ilişkilerinde yeni bazı sınamalarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Li, iki ülke ilişkilerinin önemli olduğunu, ekonomi, ticaret, bilim ve insani ilişkilerde geniş çaplı ortak çıkarların bulunduğunu anımsattı.
"Çin ve ABD’nin iş birliği iki tarafa fayda sağlar, çatışma sadece iki ülke çıkarlarına değil dünyayla ilişkilerine de zarar verir.” şeklinde konuşan Li, ortaya çıkan bazı sorunların dünyayı endişelendirdiğini belirtti.
Li, son dönemde iki ülke arasında öne çıkan "soğuk savaş" iddialarına ilişkin, "Denilebilir ki biz daima soğuk savaş mantalitesini terk etmeyi savunduk. İki önemli ekonominin ilişkilerini koparması kimseye fayda sağlamaz, sadece dünyaya zarar verir." ifadesini kullandı.
Çin Ulusal Halk Kongresi’nin yıllık meclis toplantılarında kabul ettiği Ulusal Güvenlik Yasası’na da değinen Başbakan Li, "tek ülke iki sistem" ilkesinin ülkenin temel politikası olduğunu belirterek, "Ulusal Güvenlik Yasası, tek ülke iki sistemin istikrarını temin etmek ve Hong Kong’un uzun vadeli istikrar ve refahını korumak içindir." diye konuştu.
ABD’nin tepkisine yol açan yasa
Çin Ulusal Halk Kongresi gün içinde Pekin’de düzenlediği yıllık toplantılarının bir oturumunda Hong Kong Ulusal Yasası’nı kabul etmişti. Yasa, bu adımdan sonra kongrenin Daimi Komitesi tarafından detaylı şekilde formüle edilerek Hong Kong’un temel yasasına eklenecek. Bu sürecin birkaç ay alacağı tahmin ediliyor.
Yasa, ana hatlarıyla Çin merkezi hükümetini yıkma, isyana teşvik, vatana ihanet, terör ve dış müdahaleyi yasaklıyor.
Bölgede daha önce Çin medyası tarafından Hong Kong’un "vatan hainleri" olarak yansıtılan muhalif medya liderleri, bazı iş adamları, önde gelen aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının yanı sıra, siyasi meselelere karışan yabancı sivil toplum kuruluşları ve şirketlerin de Çin hükümetince hedef tahtasına konulmasının önünü açıyor.
Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam gün içinde yaptığı açıklamada, yeni kanunun Hong Kong’da ulusal güvenliği tehdit eden çok küçük bir azınlığı cezalandıracağını savunmuştu.
Pompeo: Hong Kong siyasi olarak artık Çin'den bağımsız değil
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ise Hong Kong'un siyasi olarak artık Çin'den bağımsız olmadığına ilişkin Kongre'yi bilgilendirdiklerini açıkladı.
Pompeo, mevcut gerçekler ışığı altında Hong Kong'un siyasi anlamda artık Çin'den bağımsız olmadığı sonucuna vardıklarını ve Kongre'ye bu yönde bildirimde bulunduklarını belirtti.
Çin'in Hong Kong'a uygulamak istediği ulusal güvenlik yasasına da atıf yapan Pompeo, bu adımın Hong Kong'un "otonom yapısına" ve Pekin'in Hong Konglular'a verdiği sözlere vurulan son darbe olduğunu savundu.