ABD Kuzey Kore zirvesi: Ülkelerin beklentileri neler?

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’ın ABD Başkanı Donald Trump ile Vietnam'ın başkenti Hanoi'de yapacağı tarihi zirveden nükleer silahlanma başta olmak üzere çıkacak sonuçlar, bölge ülkeleri Japonya, Güney Kore ve Çin tarafından da merakla bekleniyor.

Kuzey Kore ne istiyor?

Birçok uzman, Kim'in nükleer silahlardan hemen vazgeçeceğine ihtimal vermiyor.

Bununla birlikte, ülkesini uluslararası tecritten çıkartmak ve yine ülkesine yönelik yaptırımların sona erdirilmesini isteyen Kim’in, Trump’ı ikna edebilmek için nasıl bir açılım yapacağı merak konusu.

Kim daha önce yaptığı açıklamalarda, nükleer silahsızlanmanın karşılıklı adımlarla sağlanabileceğini belirterek, nükleer silahsızlanmayı başlatması halinde ABD’den bir dizi jest beklediği mesajını vermişti. Kuzey Kore, bu adımların atılması için ulusal tehdit olarak gördüğü ABD’nin Güney Kore ve Japonya’daki askeri birliklerini çekmesini istiyor.

Daha önceki Kuzey Koreli liderlerden olukça farklı bir tutum içinde olsa bile, Kim’in önümüzdeki dönemde atacağı adımlar ve ABD ile “güç savaşını” nasıl yürüteceği konusu bilinmezliğini koruyor.

Trump ne istiyor?

ABD Başkanı Donald Trump ise Kuzey Kore’nin durup dururken ve pazarlık yapmadan nükleer silahlarından vazgeçmeyeceğinin farkında.

Trump yönetimi için en önemli öncelik, nükleer silahsızlanmanın yasal bir çerçeve içinde bir takvime bağlanması ve Kuzey Kore yönetiminin uluslararası denetçilere kapılarını açması, nükleer silahların bir envanterinin belirlenmesi. Bu konuda aceleci bir tavır içinde olmayacağı mesajını veren Trump, zirveye gelmeden sosyal paylaşım hesabından yaptığı açıklamada, Kuzey Kore'nin nükleer silahlarından vazgeçmesi halinde dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olabileceğini söyledi.

Trump, Twitter hesabında, Kuzey Kore'nin "herhangi bir ülkeden daha fazla hızlı büyüme potansiyeline" sahip olduğunu belirterek, “Her ikimiz de Singapur'daki ilk zirvede kaydedilen ilerlemenin sürdürülmesini bekliyoruz. Başkan Kim, belki de nükleer silahlar olmadan ülkesinin hızla dünyada büyük ekonomik güçlerden biri olabileceğinin herkesten daha iyi farkında. Konumu, halkı ve (onun) sayesinde, herhangi bir ülkeden daha fazla hızlı büyüme potansiyeline sahip." ifadelerini kullandı.

Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arındırılması konusunda acelesi olmadığını dile getiren ve içeride muhalefetin yoğun eleştirileri ile zor günler geçiren Trump için, bu konuda atılacak adım kendi başarı hanesine yazılacak.

Güney Kore ne bekliyor?

Güney Kore için belki de en önemlisi, Trump ile Kim Jong-un arasında 27-28 Şubat'ta zirvede liderlerin Kore Savaşı'nın bitişini ilan etmesi yolunda ortaya çıkan beklenti.

Güney ve Kuzey Kore'nin, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile Kuzey Kore lideri Kim arasında, geçen yıl eylülde Kuzey'in başkenti Pyongyang'da yapılan zirvede iki ülke ordularının tüm düşmanca eylemlere son vereceklerine dair imzaladıkları anlaşmanın "de facto" barış ilanı olarak yorumlanmasının ardından ABD ile Kuzey Kore'nin yapacağı benzeri bir deklarasyonun savaşın pratikte sonu anlamına gelecek.

ABD’nin yaptırımlarının kalkması, Güney Kore ve Kuzey Kore arasındaki ekonomik yatırımlarının önünü açacak.

Çin’in beklentisi ne?

Kuzey Kore’deki istikrarsızlık, son dönemde ekonomik alanda önemli atılımlar yapan ve dünya ticaretine yön vermeye başlayan Çin’i de yakından ilgilendiriyor.

Kuzey Kore’nin nükleer silahları da yine Çin’in önemli endişe kaynaklarından birisi. Çin, Kuzey Kore ekonomisinin çökmesi ve bu ülkedeki olası bir kriz anından kapılarını binlerce göçmenin gelmesinden de endişe ediyor. Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımların kalkması, Çin iş dünyasını oldukça memnun edecek bir gelişme olacak.

Japonya’nın beklentileri?

Kuzey Kore füzelerinin menzili içinde kalan Japonya da bu zirveden çıkacak sonuçtan yakından ilgileniyor. Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arınması Tokyo’yu oldukça rahatlatacak.

Japonya, ABD’nin sadece uzun menzilli silahlar değil, kendisini tehdit eden kısa menzilli silahların da yasaklanmasını pazarlığa dahil etmesini istiyor. Topraklarında hala Amerikan askeri bulunduran Japonya, olası pazarlıklarda da yine masada olmak istiyor.