"ABD Suriye yönetimini tanımama kararı aldı"
ABD'nin Suriye'deki yönetimi tanımamaya yönelik bir karar aldığı öne sürüldü.
ABD yönetiminin yeni Suriye hükümetini tanımama kararı aldığı öne sürüldü.
Arap dünyasının önde gelen haber kaynaklarından An Nahar'da yer alan habere göre, ABD yönetimi Suriye'deki yeni yönetimi resmi olarak tanımamaya yönelik yeni bir karar aldı.
Karar ABD tarafından Suriye yönetimine bir memorandumla bildirildi. Bu doğrultuda Suriye'nin Birleşmiş Milletler'deki temsilcilerine verilen vizelerin de statüsü değiştirildi. Geçmişte Suriyeli temsilciler, hükümetleri ABD tarafından tanınan diplomatlar için verilen G1 vizelerini alıyordu. Memorandumla birlikte bu vizeler iptal edilirken temsilcilere G3 vizesi verildi. Bu vizeler ise, hükümetleri ABD tarafından tanınmayan yabancı uyruklu temsilcilere veriliyor.
Böylece Birleşmiş Milletler'deki Suriye misyonunun yasal statüsü "bir üye devletin daimi misyonu"ndan "ABD tarafından tanınmayan bir hükümetin misyonu"na dönüşmüş oldu.
An Nahar, Suriye misyonu tarafından Şam'daki Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen ve Amerikan memorandumunun içeriğini bildiren mesajın bir kopyasına ulaştı. Habere göre mesajda şu ifadeler yer alıyor:
"ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği, 3 Nisan Perşembe akşamı geç saatlerde, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen talimatlara dayanarak, Daimi Delegasyon ve üyelerinin yasal statüsünün Birleşmiş Milletler'e üye bir devletin daimi misyonundan ABD tarafından tanınmayan bir hükümetin misyonuna dönüştürülmesine karar verildiğini bildiren 04/03/2025 tarih ve 41-2025 sayılı memorandum hakkında bizi bilgilendirmiştir."
Mesajda ABD'nin kararına dair ise şu ifadeler kullanıldı:
"Memorandum, ABD'nin mevcut Suriye geçiş hükümetini tanımadığına dair açık ve doğrudan bir beyan içermektedir ve bu adımları, ABD yönetiminin bazı endişelerini paylaşan diğer ülkeler tarafından tanınmama gibi benzer adımlar takip edebilir."
ABD ve Suriye henüz konuya ilişkin resmi bir açıklama yapmadı.
ABD 2014 yılında ülkedeki Suriye diplomatik misyonunu askıya almış, ancak Esed rejimi döneminde hiçbir zaman Suriye yönetiminin diplomatik tanınırlığını iptal etmemişti.
ABD'nin Suriye'ye ilettiği talep listesinin detayları neler?
ABD'nin kararı ne sonuç doğuracak?
Suriyeli araştırmacı ve uluslararası ilişkiler uzmanı Malik Hafız, ABD'nin kararının sonuçlarını An Nahar'a değerlendirdi.
Hafız şu ifadeleri kullandı:
"Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'ne (1961) göre, diplomatların Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlere akreditasyonu yalnızca ev sahibi devletin (bu durumda ABD'nin) konumuna değil, misyonun Birleşmiş Milletler üyesi bir devleti temsil etmesine bağlı. Bununla birlikte, ABD ile yabancı misyon arasındaki ikili ilişkide, hükümetin tanınması konusunun ev sahibi devletin egemenlik meselesi olarak kaldığı temel bir ayrım var.
ABD'nin Suriye misyonu üyelerine verilen vize kategorisini G1'den G3'e değiştirmesi, diplomatik olarak aşağıdaki anlamlara gelen keskin bir sembolik öneme sahip.
Birincisi: Suriye'nin Birleşmiş Milletler üyeliğine halel getirmeksizin, misyon tarafından temsil edilen hükümetin tanınmasının geri çekilmesi şeklinde, ki bu da çifte bir paradoksa yol açıyor. Bir yandan Suriye üye bir devlet olarak kalıyor, ancak ABD tarafından tanınan bir hükümeti bulunmamış oluyor.
İkincisi: Misyonun tanınmayan bir hükümet olarak yeniden sınıflandırılması, onu Nicolás Maduro yönetimindeki Venezuela ya da 2021 sonrası Taliban gibi hükümetlerin misyonlarıyla aynı kategoriye sokuyor.
Üçüncüsü: Misyonun hareket, yasal ayrıcalıklar ve diplomatik statü açısından yetkilerin sembolik kısıtlamaların ötesinde işlevsel kısıtlamalarla sınırlandırılabilir."
Hafız, kararın zamanlamasına dair ise şu ifadeleri kullandı:
"Bu hamle, Beşar Esed rejiminin düşmesi ve Selefi-cihadi geçmişe sahip bir geçiş otoritesinin kurulmasının ardından Suriye'de oluşan karmaşık siyasi bağlamdan soyutlanarak anlaşılamaz. Buradan hareketle ABD'nin bu hamlesi, resmi kurumlar ve bazı diplomatik misyonlar üzerindeki kontrolüne rağmen Washington'un mevcut otoriteyi Suriye devletini temsil eden meşru hükümet olarak tanımadığına dair çok açık bir sinyal olarak okunabilir.
Bu aynı zamanda Washington'un bu otoriteye otomatik bir şekilde uluslararası tanınma fırsatını vermeyi reddettiği anlamına geliyor. Zamanlama açısından bu hamle, özellikle siyasi meşruiyet kisvesi altında 'din devleti' mantığını yeniden üretmesinden korkulan mevcut geçiş dönemi yetkilileriyle ilişkilerin sınırlandırılması çağrısında bulunan ABD'nin iç söylemiyle örtüşüyor."
Hafız, ABD'nin adımının "Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğerlerini, daha sivil bir yapıya ve kapsamlı bir ulusal temsile doğru ilerlemedikleri takdirde yeni hükümetin kurumlarıyla resmi ilişkilerinin kapsamını yeniden gözden geçirmeye sevk edebileceğini" savundu.
ABD Suriye'ye yaptırımların kalkması için 'yabancı savaşçıları' şart koştu
Siyaset bilimci Prof. William Lawrence ise kararı şu şekilde değerlendirdi:
"Bence bu hem teknik hem de siyasi ve jeopolitik bir konu. Evet, eğer bir hükümet tanınmıyorsa, o zaman tanınmayan bir hükümet için bir tanımlama yapabilirsiniz. Bu teknik bir konu ve İç Güvenlik Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı, Suriye hükümetini tanımamakla birlikte BM'deki görüşmelere katılmalarına izin vermek için teknik bir yol bulmaya çalışıyorlardı, yani bu siyasi açıdan teknik bir konu.
Ayrıca Suriye, Trump yönetiminin seyahat yasağı uygulamak istediğini açıkladığı 43 ülkeden biri.
Jeopolitik açıdan, Washington topu Suriye sahasına geri atmaya çalışıyor. Ve de şöyle söylüyor: 'Hükümetinizin yapmasını istediğimiz şeyleri yapmasını istiyoruz kapsayıcı olmasını istiyoruz. Birleşmesini istiyoruz. Bir yabancı güç ya da diğeri tarafından çok fazla domine edilmemesini istiyoruz' diyor."
Kaynak: Mepa News