ABD ve İsrail'in İran'ı konuşacakları toplantının detayları neler?
ABD ve İsrail'in toplantısı, görüşmelere başlama tekliflerine rağmen ABD'nin İran konusunda giderek daha şahin bir tutum takındığı bir döneme denk geliyor
ABD ve İsrail, Başkan Donald Trump yönetimi Tahran'a yönelik yüksek baskı kampanyasını sürdürürken İran'ın nükleer programı konusunda stratejik bir toplantı düzenlemeye hazırlanıyor.
Trump yönetimi İran petrolünün Çin'e akışını azaltmaya çalışıyor.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi, İran'ın açık ara en büyük ham petrol müşterisi konumunda. Perşembe günü ABD, Çin'in doğusundaki Shandong eyaletindeki bir rafineriye ve Yemen'deki Husilerle bağlantılı Çin tesislerine petrol sağlayan gemilere yaptırım uyguladı.
Trump yönetimi “Çaydanlık rafinerileri” olarak adlandırılan ve Çin'de İran ham petrolünü işleyen özel sektöre ait küçük işletmeleri hedef alıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce yaptığı açıklamada “Bu yaptırımlar Başkan Trump'ın Çin de dahil olmak üzere İran'ın petrol ihracatını sıfıra indirmek için yürüttüğü azami baskı kampanyası çerçevesinde uygulanmaktadır” dedi.
“Çin, İran petrolünün açık ara en büyük ithalatçısıdır” diyen Bruce, Tahran'ın bu petrol gelirlerini ABD müttefiklerine karşı ‘saldırıları finanse etmek’ ve ‘terörizmi’ desteklemek için kullandığını da sözlerine ekledi.
Perşembe günü, Trump'ın Çin'e uyguladığı dördüncü yaptırım turu oldu.
Reuters Ocak ayında Çin'in devlete ait Shandong Liman Grubu'nun ABD yaptırımları kapsamında tankerleri engellemeye başlama kararı aldığını bildirmişti. Bu durum, petrolünün büyük bir kısmını Çin'e gönderen yaşlı gölge filoya sahip İran için bir darbe oldu.
Trump'ın anlaşma için verdiği iki aylık süre
Yaptırımlar, Axios'un İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer programını görüşmek üzere bir araya gelmeye hazırlandığını bildirdiği sırada geldi.
Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu daha önce Beyaz Saray'da bir araya gelmiş ve İran konusunu görüşmüştü. Bu özel çalışma grubu 2009 yılında Obama yönetimi sırasında kurulmuştu.
Obama yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasındaki bağlar 2015'te imzalanan nükleer anlaşmayla ilgili gerginliklerle sarsılmış ve Netanyahu'nun Kongre'de Obama'nın İran'la yürüttüğü diplomasiyi yerden yere vurduğu bir konuşma yapmasıyla sonuçlanmıştı.
Trump, nükleer anlaşmaya şiddetle karşı çıkan Netanyahu için farklı bir ikilem oluşturuyor.
Trump Ocak ayında Gazze'de ateşkes sağlanması için Netanyahu'ya uyguladığı baskıyı geri çekmiş durumda. Biden yönetimi tarafından bekletilen 900 kiloluk bombalar da dahil olmak üzere İsrail'e hızlandırılmış silah satışlarını onayladı. Ayrıca İsrail'in Gazze Şeridi'ne yeniden saldırma kararına destek verdi.
Yaptırımların yanı sıra, bu ayın başlarında İsrail ve ABD Doğu Akdeniz'de uzun menzilli bombardıman uçaklarını da içeren ortak bir hava kuvvetleri tatbikatı gerçekleştirdi. Analistler bu tatbikatın İran'a ABD'nin Tahran'ın nükleer tesislerine olası bir saldırıya hazırlandığına dair bir mesaj olarak görüldüğünü söylüyor.
Trump aynı zamanda bir nükleer anlaşma istediğini de söyledi. Mart ayında İran lideri Ali Hamaney'e bir mektup göndererek görüşme talebinde bulunduğunu açıkladı.
Trump, “İran'la başa çıkmanın iki yolu var: Askeri olarak ya da bir anlaşma yaparak” dedi ve ekledi: “Anlaşma yapmayı tercih ederim çünkü İran'a zarar vermek istemiyorum. Onlar harika insanlar.”
Axios Cuma günü Trump'ın mektubunda “yeni bir nükleer anlaşmaya varılması için iki aylık bir süre” belirlediğini bildirdi.
İran şahinleri izolasyonistlere karşı
Cuma günü Nevruz münasebetiyle televizyondan canlı yayınlanan yıllık konuşmasında Hamaney, ABD'nin ülkesine yönelik tehditlerinin onları “hiçbir yere götürmeyeceğini” söyledi.
Perşembe günü İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi mektubun “daha çok bir tehdit” olduğunu ancak aynı zamanda fırsatlar da sunduğunu söyledi.
Arakçi Tahran'ın önümüzdeki günlerde vereceği yanıtı değerlendirdiğini de sözlerine ekledi.
Trump'ın diplomasisi şu ana kadar İran'a görüşmelere başlamanın yararları konusunda pek güven vermedi.
Beyaz Saray Hamas'la doğrudan görüşmeler başlatarak İsrail'i ve Washington'daki müesses nizamı kızdırmış, ancak gelen tepkiler üzerine Trump yönetimi hızla çark ederek İsrail'in Gazze'ye saldırısını desteklemişti.
Trump kendisini bir “barış yapıcı” olarak konumlandırdığı Ukrayna'da bile, Kiev'in ateşkesi kabul etmesine rağmen Ukrayna ile Rusya arasında bir ateşkes sağlayabilmiş değil.
ABD ile İsrail arasında önümüzdeki hafta Washington'da yapılacak toplantıya Netanyahu'nun üst düzey danışmanları Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi de katılacak.
Eski bir ABD'li yetkili Middle East Eye'a yaptığı açıklamada Dermer'in İran konusunda aşırı sert bir tutum sergilediğini ve bir noktada Obama yönetimi tarafından Beyaz Saray'a girişinin yasaklandığını söyledi.
Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve ABD istihbarat topluluğundan yetkililerle birlikte ABD tarafını temsil edecek.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye