ABD ve Tayvan'dan Çin'e karşı yeni anlaşma
ABD Tayvan ile kapsamlı bir yeni ticari anlaşma yapacağını duyurdu. Anlaşmanın Tayvan'ı Çin'e karşı himayeyi hedefleyen siyasi bir yönü olacağı da belirtiliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Kongre'deki konuşmasında Tayvan ile kapsamlı bir yeni ticaret anlaşmasının sinyalini verdi. Bu anlaşmanın ticari olmakla sınırlı kalmayıp Tayvan'ı Çin'e karşı himayeyi de hedeflediği belirtiliyor.
23 milyon nüfusuyla Çin açıklarında bir ada ülkesi olan Tayvan, ABD'nin 9. büyük ticari ortağı. İki ülkenin ticaret hacmi 90 milyar doları aşıyor. Tayvan devlet olarak ABD'nin uluslararası tüm kararlarına destek olmasıyla biliniyor.
İki taraf da, 1994 tarihli ABD ve Tayvan ticari anlaşmasının değişen ekonomik koşullar, beklentiler, yükselen ticaret hacmi nedeniyle yetersiz kaldığında birleşiyor.
Açıklamanın Çin'in Tayvan'a Hong Kong modeliyle birleşme baskısı yaptığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekti.
Bu açıdan sadece ekonomik değil Çin'e karşı bir siyasi hamle olduğu değerlendirmeleri de yapıldı.
Çin-Tayvan sorununun geçmişi
Tayvan Adası, Çin İmparatorluğu'nun bir parçası iken, kanlı bir savaşla 1895'te Japonya İmparatorluğu tarafından sömürgeleştirilmişti.
1945 yılında Japonya'nın teslim olması ve 2. Dünya Savaşı'ndan çekilmesiyle Tayvan yeniden Çin eline geçti.
Çin İç Savaşı neticesinde, 1949'da Mao'nun Komünist güçlerinin Çin'i ele geçirmesi üzerine Çin Cumhuriyeti devrildi. Cumhuriyet yönetimi Tayvan adasına kaçarak burada yönetimini devam ettirdi.
Böylece Çin, anakaradaki Komünist yönetim ve Tayvan adasındaki eski cumhuriyet yönetimi arasında bölündü.
Çin bu tarihten itibaren Tayvan'da hak iddia etti fakat ABD korumasındaki Tayvan'a çıkartma yapmaya cesaret edemedi.
Son dönemde Çin'in güçlenmesine ve ABD'nin bölgedeki gücünün zayıflamasına paralel olarak, Çin'in Tayvan'a müdahale tehditlerini artırması dikkat çekiyor.
Çin, Tayvan'a Hong Kong modeliyle Çin Halk Cumhuriyeti'ne katılması teklifinde bulunuyor. Tayvan ise Çin'in Hong Kong'a verdiği sözleri tutmamasını gerekçe göstererek, böyle bir şeyin müzakeresinde bile bulunmayacaklarını belirtiyor.
Kaynak: Mepa News