Açlığın anatomisi: "Çok acımasız ve yavaş bir ölüm"
İnsan eliyle meydana getirilen kıtlık hem Gazze'yi hem Sudan'ı tehdit ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım örgütleri, Gazze ve Sudan'daki insanların felaket boyutlarında bir kıtlıkla karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.
Gazze'de 23'ü çocuk en az 27 kişi, İsrail'in açlığı bir savaş silahı olarak kullanması sonucu açlıktan öldü.
Sudan'da ise Dünya Gıda Programı (WFP) halihazırda insanların açlıktan öldüğüne dair raporlar alıyor ve BM'nin bu yılın Mart ayında Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde "dünyanın en kötü açlık krizi" olma yolunda ilerlediği uyarısında bulunuldu.
Açlık nedir?
Açlık, birkaç kelimeyle, insan vücudunun acı çekmesine ve çoğu zaman ölmesine neden olacak kadar uzun süre gıdadan mahrum kalmasıdır.
Gazze'de gönüllü olarak çalışan Mısır asıllı İngiliz çocuk doktoru ve nörolog Dr. Ömer Abdülmennan, "Bu çok acımasız, yavaş bir ölüm” diyor ve ekliyor:
"Basitçe yavaş yavaş tükenip gidiyorsunuz."
Etik nedenlerden dolayı bilim insanları açlığın ne kadar sürede öldürdüğünü tam olarak tespit edemiyorlar. Ancak gözlemlere dayanarak, insan vücudunun yiyeceksiz üç haftaya kadar dayanabileceği düşünülüyor.
Bir kişi ne zaman "açlıktan ölüyor" olarak tanımlanır?
Açlık üç aşamada gerçekleşir.
İlki, atlanan bir öğün kadar erken başlar. İkincisi, vücudun enerji için depolanmış yağlara güvendiği uzun süreli açlık dönemiyle gelir.
Üçüncü ve genellikle ölümcül aşama ise depolanmış tüm yağların tükendiği ve vücudun enerji kaynağı olarak kemik ve kaslara yöneldiği aşamadır.
Vücuda ne olur?
Erken aşamalarda, gıda ilk olarak kesildiğinde, vücut karaciğerde depolanan glikojen adı verilen nişasta benzeri bir madde ile beslenir.
Başlangıçta vücut glikojene bel bağlar, daha sonra yağlara ve ardından kaslara yönelir, bu da vücudun küçülmesine ve açlık çeken kişinin zayıf, çukur yanaklı bir görünüm almasına neden olur.
Beyin, çalışması için gereken enerjiden mahrum kalır, bu nedenle açlık çeken kişi sinirlilik, ruh hali değişimleri ve konsantrasyon güçlüğü yaşar.
Abdülmennan, "vücut, beyni ve kalbi çalıştırmak için diğer organlardan enerji çektiği için temelde yavaşlar" diye açıklıyor.
Kalbin işlevi de eninde sonunda etkilenecek ve buna bağlı olarak kan basıncı ve nabız düşecektir.
Yetişkin bir kalp tipik olarak yaklaşık 300 gram ağırlığındadır, ancak kayıtlar açlığın ilerleyen aşamalarında 140 grama kadar küçülebileceğini göstermektedir.
Sonunda, vücutta herhangi bir enfeksiyon oluşmazsa, kalp iflas edecektir.
Açlık genellikle mide bulantısı ve kusmanın yanı sıra karnın şişmesine neden olur.
Abdülmennan, "çocuklarda görülen marasmus ve kuvaşiorkor [sıvı birikimine ve karın şişliğine neden olan ciddi protein eksikliği] açlık/malnütrisyondan kaynaklanan en yaygın akut durumlardır ve erken ölümleri önlemek için uzman yönetimi gerektirir." dedi.
Açlık çeken kişinin sindirim sistemi kasları bazen etkilenir ve yiyeceği bağırsaktan geçirme yeteneğini kaybedebilir. Pankreatit gibi çoğu ciddi olan diğer potansiyel komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Abdülmennan'a göre bağışıklık sistemi çöktüğü için, açlık çeken insanların çoğu gastroenterit gibi ikincil enfeksiyonlara yenik düşer ve vücut bu durumda aç kalmak bir yana, yiyecekleri kusma yoluyla dışarı atar.
Gıdalardan alınan yağ ve kolesterol olmadan testosteron, östrojen ve tiroid hormonlarının üretimi etkilenir.
Bu hormonlar kemikleri güçlü tutmak ve vücut döngülerini düzenlemek için gereklidir. Bunlar olmadan kemikler zayıflar, adet kanamaları etkilenebilir ve hipotermi riski artar. Kırılgan saçlar veya tamamen saç dökülmesi de meydana gelebilir.
Açlıktan nasıl ölürsünüz? Açlığın verdiği acı, vücut savunmasını güçlendirmeye çalışmadan önce nispeten kısa sürelidir.
Ancak açlığın neden olduğu ağrılar kısa vadede ciddi fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
İnsan vücuduna verilen zarar genellikle o kadar aşırıdır ki, açlık çeken bir kişiye ilk dört ila yedi gün içinde çok fazla yiyecek veya sıvı besin verilmesi, hücrelerde ölümcül olabilecek glikojen, yağ ve protein üretimine yol açabilir.
Abdülmennan, yeniden beslenme sendromu [yiyeceklerin aniden verildiği durum] da hastaları öldürebilir" dedi.
"Yiyeceklerin kademeli olarak ve tıbbi kontroller altında verilmesi gerekir."
Yeniden beslenme başarılı olsa bile, açlıktan kurtulanlar fiziksel ve psikolojik etkileri ömür boyu hissedebilirler.
Abdülmennan, "bebeklerde, en azından iki yaşın altındakilerde, açlık beynin gelişimini sınırlayabilir, çocukların bilişsel olarak tam potansiyellerine ulaşmalarını engelleyebilir ve ayrıca gelecekteki sağlık üzerinde kalıcı olumsuz etkiler bırakabilir" dedi.
Bunlar neden oluyor?
Hem Gazze'de hem de Sudan'da savaşan taraflar, açlığı bir silah olarak kullanmakla suçlanıyor.
İsrail, Gazze'de kuşatma altındaki 2.3 milyon Filistinliye yardımı sınırlandırarak 1.1 milyon insanı "felaket boyutunda açlığa" iterken, Gazze'nin kuzeyinde sıkışıp kalan 300.000 kişi de kıtlıkla karşı karşıya.
Dünya Gıda Programı, Sudan'da savaşan grupların -ordu ve paramiliter Hızlı Destek Güçleri- kontrol etmedikleri bölgelerde yaşayan insanlara yardım ulaştırılmasını engellediğini, bunun da yaklaşık 18 milyon insanın akut gıda yetersizliği ile karşı karşıya kalmasına neden olduğunu belirtiyor.
Sivillerin aç bırakılması uluslararası insancıl hukukun ihlali niteliği taşıyor.
Kaynak: Mepa News