Adnan Oktar grubu operasyonunda son durum: 106'sı kadın 171 gözaltı
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda, hakkında gözaltı kararı verilen 235 kişiden 171'i gözaltına alındı.
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda, hakkında gözaltı kararı verilen 235 kişiden 171'i gözaltına alındı. Operasyonda ''suç örgütü elebaşı" olduğu iddiasıyla aranan Adnan Oktar ile Oktar Babuna da yakalandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında dört ilde yürütülen operasyonlarda diğer şüphelilerin gözaltına alınması için yürütülen operasyon devam ediyor.
Operasyon kapsamında şu ana kadar haklarında gözaltı kararı verilen 106'sı kadın 235 şüphelinin yakalanması için İstanbul'da 22 ilçedeki 115 adres, Ankara'da 2 ilçedeki 3 adres, Muğla ve Antalya'da birer adres olmak üzere 120 adrese operasyon düzenlendi. Oktar'ın da kaçmak isterken polis ekiplerince yakalandığı öğrenildi.
Ayrıca Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, Ankara'nın Çayyolu semtinde belirlenen lüks villaya sabah 06.00 sıralarında baskın yapıldı. Baskında, haklarında gözaltı kararı bulunan 3 kadının kaçtıkları tespit edildi. Kadınların yakalanması için bölgede çalışma başlatan ekipler, şüphelendikleri lüks otomobili durdurdu. Otomobildeki kadınların villadan kaçan ve aralarında İstanbul'da gözaltına alınan Oktar Babuna'nın kız kardeşi A.H.B'nin de bulunduğu F.C.E. ve D.A. olduğu belirlendi.
İncelemenin ardından gözaltına altına alınan kadınlar, Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü.
Haklarındaki suçlamalar neler?
Adnan Oktar ve grubuna yönelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada şu suçlamalar yer alıyor:
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması veya alıkonulması, cinsel taciz, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, cebir, siyasi ve askeri casusluk, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, özel hayatın gizliliğini ihlal, resmi belgede sahtecilik, Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet, iftira, halkı askerlikten soğutma, hakaret, suç uydurma, yalan tanıklık, nitelikli dolandırıcılık, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet, Vergi Usul Kanunu'na muhalefet, rüşvet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, eziyet, suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerini aklama, özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin kaydedilmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a muhalefet.
Soruşturma kapsamında İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaklaşık 2 yıl süren çalışması ve MASAK'ın yürüttüğü inceleme sonucunda, yurt dışından gelen kayıt dışı paralarla suç gelirlerinin aklandığı tespiti yapıldı.
Zırhlı araç, silah, çelik yelek, antika eserler
Operasyon düzenlenen adreslerde yapılan aramalarda, 50'nin üzerinde tabanca ve tüfek bu silahlara ait çok sayıda mermi, çelik yelek ve bir zırhlı cip ele geçirildi.
Gözaltına alınan şüphelilerin bir kısmı, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine götürüldü.
Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda bulunan çok sayıda tarihi eser, antika ve değerli eşyaya el konuldu.
Bunlar, kamyonlarla İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesindeki yerleşkesine getirildi.
Mal varlıklarına el konuldu, şirketlerine kayyum atandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Sulh Ceza Hakimliği'nce şüphelilerin mal varlıklarına el konulmasına hükmedildi.
Hakimlik, ayrıca arama yapılan yerlerde ele geçirilen kıymetli her türlü mal ve eşya hakkında da kazanç müsaderesine tabi olabileceği gerekçesiyle el koyma kararı verdi.
Bu arada şüphelilerin şirket, vakıf ve derneklerine kayyum atandı.
Oktar: İngiliz derin devletinin işi, hepsi yalan
Gözaltına alındıktan sonra hastaneye getirilişi sırasında basın mensuplarının suçlamalarla ilgili soruları üzerine, Oktar, "İngiliz derin devletinin oyunları bunlar, hepsi yalan." dedi.
Oktar, hastanedeki işlemlerin ardından emniyete götürüldüğü sırada, buradaki bazı vatandaşlar tarafından yuhalandı.