Ahmed Rıfai Taha kimdir?

Ebu Yasir el Mısri künyesiyle de tanınan Ahmed Rıfai Taha, 1954 yılında Mısır'ın Uksur iline bağlı Erment köyünde dünyaya geldi.

Çocuk yaşta İslami ilim öğrenmeye başlayarak Kur'an-ı Kerim'in bir kısmını hıfzetti. 1961 yılında ilkokula başladı. Ortaokul ve lise yıllarında, dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır bağlantılı Arap milliyetçisi gruplara katılsa da yaşı ilerledikçe bu grupları terk ederek İslami çalışmalara dönecekti.

1973 yılında Asyut Üniversitesi Ticaret Fakültesi'ne kaydolarak burada eğitim görmeye başladı. 1970'li yıllarda özellikle Mısır üniversitelerinde aktif durumdaki İslami faaliyetlerin içerisinde yer aldı. Bu dönemde Cemaat-i İslamiyye'nin kurucuları arasında yer aldı. 1977 yılında üniversiteden mezun oldu, İslami ve cihat yanlısı çalışmalarına devam etti.

Cezaevi yılları ve cihat yanlısı çalışmaları

Ahmed Rıfai Taha, 1981 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'a yönelik suikast sonrasında hakkında yakalama kararı verilenler arasındaydı ancak 16 Ekim 1982 tarihine kadar yakalanamadı. Bu tarihte yakalanarak hapsedilen Taha 1986 yılına kadar hapis yattı.

Serbest bırakılmasından 2 yıl sonra, 1988'de Mısır'dan ayrılmaya karar vererek önce Suudi Arabistan'a, ardından Pakistan'a ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne gitti. 1990 yılında uzun bir süre Pakistan'da kaldı, ardından ise 1992'de Sudan'a yerleşti. Bu dönemde İslami ve cihat yanlısı faaliyetlerine devam ediyor, özellikle Sudan ve Afganistan'da Cemaat-i İslamiyye'nin yapılanmalarının oluşturulması yönünde çaba gösteriyordu. Cemaat-i İslamiyye'nin Şura Meclisi'nin başındaki isimdi.

1995 yılında Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i hedef alan suikast girişimi sebebiyle suçlandı ve Sudan'ı terk etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine önce Suriye'ye, ardından ise İran'a gitti. Bu dönemde özellikle Cemaat-i İslamiyye'nin lideri Şeyh Ömer Abdurrahman'ın tutuklanması üzerine, cemaatin en üst düzey sorumlularından biri haline gelmişti.

Ömer Abdurrahman kimdir?

1997 yılında Cemaat-i İslamiyye içerisinde, özellikle Mısır'da kalan liderler ile Afganistan'da olanlar arasında görüş ayrılıkları yaşanıyordu. Cemaatin Mısır'daki cezaevlerinde tutulan liderleri "şiddet kullanımından vazgeçmekten" yani cihat yanlısı faaliyetlerin durdurulmasından, sivil çalışmalara dönmekten yanaydı. Bu yönde yayınlanan bir açıklamayla Mısır'daki kanat cihat yanlısı çalışmaları durdurdu. Rıfai Taha ise bu açıklamaya karşı çıkarak "cihadı sürdürmenin gerekliliğine" vurgu yaptı. Bunun üzerine Şura Heyeti'nin liderliğinden azledildi.

Bu dönemde Rıfai Taha, Usame bin Ladin ve Eymen ez Zevahiri gibi isimlerin öncülük ettiği "Yahudi ve Haçlılara Karşı Cihat İçin Küresel İslami Cephe"ye destek oldu. Cemaat-i İslamiyye'nin Afganistan'da kalan kısmı da cihat yanlısı faaliyetlerine devam ettiler. Rıfai Taha 1998 yılında ABD'nin Afrika'daki büyükelçiliklerine yönelik saldırılarda rol oynamakla suçlandı ve "terör" listesine alındı.

Yeniden hapsedilmesi, Suriye'ye gidişi ve ölümü

Rıfai Taha, 2001 yılında ABD'nin Afganistan'a yönelik işgalinin başlamasının ardından Suriye'nin başkenti Şam'da olduğu sırada yakalanarak Mısır rejimine iade edildi. Mısır'da hapsedildi, müebbet hapis cezasına çarptırıldı, işkence ve kötü muamele gördü.

11 yıl boyunca cezaevinde tutulduktan sonra Rıfai Taha, 2011'de Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından 2012 yılında serbest kaldı. Serbest kalması sonrasında İslami ve cihat yanlısı faaliyetlerini sürdürdü, bu yöndeki çalışmalarının bir parçası olarak 2016 yılında Türkiye üzerinden Suriye'ye gitti. Niyeti burada devam eden mücadeleye katılmaktı.

Ahmed Rıfai Taha, Suriye'ye girdikten birkaç gün sonra, 5 Nisan 2016 tarihinde Suriye'nin kuzeyindeki İdlib'de Amerikan insansız hava araçları tarafından düzenlenen bir saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Kaynak: Mepa News