AK Parti seçim stratejisini değiştiriyor

AK Parti, hafta başında Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararı üzerine nasıl bir strateji izleneceğini belirledi.

AK Parti, 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimleri için daha önceki seçimlerde sandığa gitmeyen seçmeni birebir ikna etmeye çalışacak. Bunun yanı sıra, bu seçimlerin belirleyicisi olarak görülen Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı İstanbul 3'üncü Bölge'de birebir ikna çalışmaları yapılacak. AK Parti, seçim kampanyası süresince büyük mitingler yerine kanaat önderleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile bir araya geleceği toplantılar planlıyor.

AK Parti, yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kazanmak için futbol deyimiyle "adam adama markaj” uygulayacak. DW Türkçe’ye konuşan AK Parti kaynakları, YSK’dan iptal kararı beklediklerini belirterek, yeni stratejinin büyük ölçüde belirlendiğini ve eyleme geçildiğini ifade etti.

Koordinasyon'dan Özhaseki sorumlu

Bu stratejiye göre,  AK Parti 13 bin kadar oy farkı ile kaybettiği İstanbul'da 31 Mart’ta sandığa gitmeyen 1 milyon 700 bin seçmeni kazanmaya çalışacak. AK Parti'ye göre bu 1 milyondan fazla oy anlamına geliyor. Buralarda sandık bazlı çalışma yapılacak. AK Parti, bu çalışmayı gruplar halinde sahaya milletvekilleri, AK Partili siyasetçileri göndererek yapacak. 

Seçim Koordinasyon Merkezi'nin başına ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki getirilecek. Özhaseki'nin Seçim Koordinasyon Merkezi'nin koordinatörü olarak belirlenmesinin bir nedenin de, İstanbul’da iş yapan müteahhitleri markaja almak olduğu vurgulandı. AK Parti'nin iş adamlarına ihale, iş garantisi gibi tekliflerle gideceği de belirtildi.

Kürt seçmene yönelik çalışmalar

AK Parti'nin en önemli hedeflerinden biri de İstanbul’da kazanan tarafı belirleyebilecek Kürt seçmene ulaşmak. Bu çerçevede özellikle İstanbul'da Kürtlerin yoğun yaşadığı Esenyurt, Arnavutköy, Avcılar gibi semtleri içine alan 3'üncü Bölge’deki seçmene ulaşılması için çaba gösterilecek.

DW Türkçe'ye bilgi veren kaynaklar, AK Parti'nin kendisine oy vermeyen Kürt seçmeni ikna etmek için büyük kitleleri etkileyen Kürt kanaat önderleriyle pazarlık yapılabileceğini söyledi. Aynı kaynaklar, bu tür pazarlıkların, Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı Milliyetçi Hareket Parti'ni (MHP) kızdırmamak için sistem dışında ve partiden ayrı görünen gruplar eliyle yapılacağını ifade etti. Ayrıca AKP'nin çok sayıda Kürt kökenli eski İstanbul, Diyarbakır veya Bingöl milletvekilini ikna için seferber edeceği vurgulandı. 

Genel değil yerel seçim havası

İktidarın ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu süreçte ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir dil kullanmayacağını belirten kaynaklar, bu sürecin "genel seçimden çok yerel seçim” havasında geçeceğini vurguladı. Bu çerçevede "beka” söyleminin ana argüman olmayacağını belirten kaynaklar, bunun toplumda karşılık bulmadığını söylediler.

Seçim sürecinin Ramazan ayına gelmesi nedeniyle büyük mitingler yapılmayacağını belirten AK Partili yetkililer, Bayram'dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir ya da iki miting yapabileceğini söyledi. Aynı kaynaklar, seçim sürecinin bu defa CHP’nin izlediği stratejiye benzer bir strateji ile kanaat ve sivil toplum önderleriyle bir araya gelerek yönetileceğine dikkat çekti.