AK Partili Özdağ: Bu seçimlerin beka ile alakası yok
Eski AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 31 Mart 2019'da düzenlenecek yerel seçimlere ilişkin olarak 'Ben meseleye beka diye bakmıyorum. Yani bu seçimlerin beka ile bir alakası yok' açıklamasında bulundu.
15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbe girişimi sırasında önemli bir rol oynadığını belirten Eski AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, "Darbeyi Başbakan Yıldırım'ı arayarak, bakanları arayarak haber verdim. 15 Temmuz akşamı ‘bu darbe' diye ilk tweeti atıp insanları sokağa davet ettim. ‘Demokrasiye, seçilmiş hükümete sahip çıkacağız' dedim. Eğer tersi olsaydı ilk hesap sorulacak kişi ben olacaktım. Şoförümü çağırdım ‘bu gece birlikte ölebiliriz, benimle gelmek istemeyebilirsin' dedim, evden 500'lük iki torba mermiyi alıp çıktım" dedi.
Daha sonra aklına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi aramak geldiğini ifade eden Özdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Bahçeli'ye özel kalemi üzerinden ulaştık; 'Darbeye karşıyız. Seçilmiş hükümetin yanındayız.' O kadar rahatladık ki. Çünkü ben darbe nedir biliyorum. 28 Şubat'ı yaşadım, 12 Eylül' ü yaşadım, 7 sene cezaevinde kaldım. 68 gün işkencede kaldım. Hele ki böyle lokal darbe olursa onun çok acımasız olacağını düşünüyorum. Sonra Kılıçdaroğlu'nu aramak geldi. Engin Altay'ı aradım. Döndü bana Genel Başkanla görüştüm. 'Darbeye karşıyız. Seçilmiş hükümetin ve Cumhurbaşkanının yanındayız' dedi. Onu da arkadaşlarıma söyledim. Sonra Kılıçdaroğlu Başbakanla görüşmek istedi. Abdülhamit Gül de buna şahittir. Özel kalemine ulaştık başbakanın. Başbakan yanımda yok dedi. O zaman Başbakana söyle Kılıçdaroğlu'nu bir arasın dedik."
Öztürk'ün aktardığına göre Özdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Her okulu imam hatip yapmayın"
— Her okulu imam-hatip yapmayın, talep olmadan açılan her okul israftır. Bunun adına isterseniz İmam Hatip, ister meslek lisesi, ister fen lisesi deyin. Talep varsa açın. Manisa'da ben hem İmam Hatip açıyorum ama daha çok endüstri meslek lisesi açıyorum. Çünkü benim 11-12 tane organize sanayim var. Geçmişte imam hatipleri öğrencisiz bırakmak için katsayı uygulaması neyse bugün de her yere İmam Hatip açmak doğru değil.
'Seçimin beka ile alakası yok"
— Ben meseleye beka diye bakmıyorum. Yani bu seçimlerin beka ile bir alakası yok. Beka ile alakasının olmasının sebebi şudur; eğitimde fırsat eşitliğini ve gelir dağılımında adaleti sağlarsanız, şeffaf bir demokrasi anlayışınız, liyakat ve ehliyet esasına dayalı bir devlet dairelerine giriş sisteminiz olursa beka sorununuz olmaz. Bir Kürt, alevi, Sünni bu devlet benimdir demeli. Hala beyin göçü devam ediyor. Devleti yönetenler bunu durduramıyorlarsa beka sorunumuz vardır.
"Sürprizler olabilir"
— Çok büyük sürprizler de olabilir. Çok umulmadık yerde umulmadık başarıları BBP, Saadet Partisi bazı illerde alır. AK Parti'nin çok güçlü olduğu bir yeri CHP alır, İyi Parti alır. CHP'nin bazı güçlü olduğu yerlerde Ak Parti alabilir. Hem parametre hem barometre millet. Bir yandan siyasetin ısısını ölçecek bir yandan sizler yolunuza devam edin veya etmeyin diye mesajlar verecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir noktada denemesi olacak. Ak Parti burada bir sınavdan geçecek. Geçecek mi geçemeyecek mi onu göreceğiz.
"Yeni parti, ihtiyaç ki konuşuluyor"
— Yeni parti söylemleri var ama Sayın Gül'den, Babacan'dan, Davutoğlu'ndan kendi ağızlarından bir şey duymadıkça hepsinin sadece rivayet olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu çok konuşuluyor. Gül'ün Babacan başkanlığında bir parti kurduracağı. Bir de Sayın Davutoğlu'nun parti kuracağı. Bir de Babacan'la Davutoğlu'nun birlikte olduğu noktasında, üç tane görüş var. Eğer bunlar çok konuşuluyorsa ve bunu herkes konuşuyorsa bir ihtiyaca mı var da konuşuyor demektir. İhtiyaç olmasa bu konuşulur mu? Domates, nohut fiyatları, tanzim satışlar neden konuşuluyor? Bir problem var. Bunların konuşulması dolaylı olarak doğru olduğunu ortaya koyuyor bir noktada dolaylı olarak. Türkiye'de bir arayış da var. Bu arayışı birileri olgunlukla karşılamalı, herkes olgunlukla karşılamalı. FP'den sonra SP-AK Parti kurulurken, MÇP'den MHP ye doğru geçerken bir ihtiyaç manzumesinin karşılığında çıktı bunlar. Cumhurbaşkanı diyor ki ‘daha önce de parti kuranlar oldu gördük sonucunu' diyor. O zamanlar bir talep yokmuş demek ki. Bir de rahatsız olmaya gerek yok.
"Hainse niye bakanlık yaptılar?"
— Bunları rencide ediyorlar, hain diyorlar. Hainse bu adamlar, niye Dışişleri bakanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptı? Yani. Siyaset yapmanın ağır olduğunu düşünüyorum. Ülkücülerin, sağın diyelim haini bitmez. Solcuların döneği bitmez. Dini cemaatlerin de kafiri bitmez. Neden? Kimse kurulu yapısını kaybetmek istemiyor. Gördüğüm kadarıyla bu kadar konuşulmanın, lehte aleyhte yazıların özellikle de aleyhte yazıların çok olması, vatandaşın konuşması bir arayış var Türkiye'de. Bu arayışın sonucu 31 Mart sonrası daha çok göreceğiz."