Almanya'da 16 yıllık Merkel dönemi resmen sona erdi

Federal Almanya Cumhuriyeti'nin 10'uncu Başbakanı Scholz, Sosyal Demokrat Partili (SPD) bir siyasetçi olarak, Willy Brandt, Helmut Schmidt ve Gerhard Schröder'den sonra bu görevi üstlenen dördüncü lider.

Scholz, pragmatik, ağır başlı, ketum, duygularını yansıtmayan, hatta sergilediği sakin tutumu nedeniyle kimilerin sıkıcı olarak nitelendirdiği bir siyasetçi.

Ama belki tam da bu özellikleri, zorlu sınamalarla karşı karşıya kaldığı anları soğukkanlı ve sarsılmaz bir özgüvenle yönetmeye çalışması, seçmenlerin yeni Şansölye tercihini Scholz'ten yana kullanmasında etkili oldu.

Oyları gerileyen SPD'yi iktidara taşıdı

SPD, 2017 yılında yapılan seçimlerde büyük oy kaybı yaşamış, 2021 seçimlerine geri sayım başladığında yapılan ilk anketler de Sosyal Demokratlar için çok olumlu bir tablo ortaya koymamış, partiye seçmen desteğinin yüzde 15'lere kadar gerilediğine işaret etmişti.

Ancak Scholz, sakin söylem ve tavrıyla yürüttüğü seçim kampanyasıyla partisinin 26 Eylül seçimlerinden birinci çıkmasını,  oyların yüzde 25,7'sini alarak yarışı az bir farkla da olsa Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin önünde tamamlamasını sağladı.

SPD'li siyasetçi, hemen harekete geçerek koalisyon hükümetini kurabilmek için Yeşiller ve Hür Demokratları ikna etti ve üç partinin koalisyon müzakereleri tahmin edilenden de hızlı bir şekilde tamamlandı.

Merkel: Rahat uyuyabileceğim

16 yıldır yürüttüğü başbakanlık görevini SPD'li Scholz'a devrederek aktif siyaset sahnesine veda eden Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Angela Merkel de destek açıkladı.

Merkel, Süddeutsche gazetesine yaptığı açıklamada, yıllardır birlikte çalıştığı Scholz'un yeni dönemde başbakanlığı üstlenmesi konusunda, "Gayet tabii ki siyasi farklılıklar olacak. Ancak rahat uyuyabileceğim" dedi.

40 yıldır siyaset sahnesinde

Merkel'ın başbakanlığındaki "Büyük Koalisyon" hükümetinde başbakan yardımcılığı ve maliye bakanlığını yürüten Scholz, 40 yıldır Alman siyaset sahnesinde aktif olan bir siyasetçi.

14 Haziran 1958'de Aşağı Saksonya'nın Osnabrück kentinde dünyaya gelen Scholz'un çocukluğu Hamburg-Rahlstedt'te geçti. Siyasete de çok genç yaşlarda ilgi duydu.

17 yaşında Sosyal Demokrat Parti'ye (SPD) üye olan Scholz, 1982-1988 yılları arasında partinin gençlik yapılanması Jusos'un başkan yardımcısı olarak görev aldı, gençlik teşkilatının Marksist kanadını destekledi.

1987-1989 yıllarında Uluslararası Sosyalist Gençlik Birliği'nin başkan yardımcılığını yürüten Scholz, o dönem sosyalizmi savunan, kapitalizmi ve NATO'yu eleştiren yazılar kaleme aldı.

Aynı zamanda Hamburg'da hukuk eğitimini tamamlayan Scholz daha sonra avukatlığa başladı, iş hukuku alanında uzmanlaştı.

Olaf Scholz, 1998 yılında Federal Meclis'e milletvekili seçildi. 2001'de Hamburg içişleri senatörü, 2002-2004 yılları arasında da Gerhard Schröder'in başbakanlığı döneminde SPD genel sekreteri olarak görev yapan Scholz, 2007'den 2009'a kadar federal çalışma bakanı olarak görev üstlendi.

2011 yılında Hamburg Eyaleti başbakanı seçilen Scholz'un federal hükümet için başbakan adaylığı 2017 genel seçimlerinde de gündeme gelmişti. Dönemin SPD lideri Sigmar Gabriel, 2017 seçimleri için Scholz'u önermişti. Daha sonra Martin Schulz'da karar kılındı. Ancak Schulz seçimleri kaybetti ve parti liderliğinden istifa etti.

Scholz ise partisinin yeniden Merkel'ın başbakanlığında kurulacak Büyük Koalisyon hükümetinde yer alması gerektiğini savunanlar arasında yer aldı ve 2018 yılında tekrar başkent Berlin'e dönerek, Merkel'ın başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı ve maliye bakanlığını üstlendi.

Lakabı: Scholzomat

Çalışkan, çözüm odaklı ve zeki olarak nitelendirilen Scholz'u, aynı zamanda "robot" olarak tanımlayanlar da oldu.

Hatta 2000'li yılların başında Die Zeit gazetesinin Scholz için yaptığı "Scholzomat" tanımı da hafızalara kazınmış durumda.

Nedeni ise dönemin başbakanı Gerhard Schröder'in ilan ettiği, "Ajanda 2010" adını taşıyan istihdam piyasası ve sosyal sistem reformunu SPD genel sekreteri olarak Scholz'un sürekli aynı açıklamaları tekrarlayarak savunmuş olması.

Scholz kısa bir süre önce Bunte dergisine verdiği söyleşide, kendisi için yapılan "Scholzomat" yakıştırmasını çok da beğenmediğini söylemekle birlikte, "bu tanımın tamamıyla yanlış olduğunu da söyleyemeyeceğini" ifade etti.

"Bana sürekli aynı soru soruluyor ben de hep aynı yanıtı veriyordum" diyen Scholz, ayrıca insanların tahmin ettiklerinden daha sık gülen bir kişi olduğunu da sözlerine ekledi.

Eşi de siyasetçi

2017 yılında "Umudun Ülkesi" başlıklı kitabı yayımlanan Olaf Scholz, 1998 yılında evlendiği eşi Britta Ernst ile başkent Berlin'e yaklaşık 30 km uzaklıktaki Potsdam'da yaşıyor.

Scholz'un eşi Britta Ernst de siyasetçi. Almanya'nın yeni First Lady'si 2017 yılından bu yana Brandenburg eğitim bakanı olarak görev yapıyor.

Kaynak: DW Türkçe