Almanya'da kömür yakıtlı termik santral tekrar faaliyete geçiyor
Almanya'da kapatılmış kömür yakıtlı termik santrallerden ilki tekrar faaliyete geçirildi.
Avrupa'nın en büyük ekonomisinin Rus doğal gazına bağımlılığının nasıl azaltılacağı konusunda tartışmalar artarak devam ederken Aşağı Saksonya eyaletinde Çek enerji şirketi EGH'ye ait santrale nisan ayına kadar tekrar faaliyete geçmesi için acil durum izni verildi.
Koalisyondaki Yeşiller Partisi'ne bağlı Ekonomi Bakanı Robert Habeck bu kararı kötü ama zorunlu bir seçenek olarak tanımladı. Habeck bunun iklim kriziyle mücadele için atılan adımlar için de bir geriye gidiş olduğunu kabul etti.
Öte yandan Yeşiller Partisi sene sonunda kapatılması planlanan ülkenin son 3 nükleer enerji santralinin ömürlerinin uzatılmayacağını duyurdu.
Rusya Almanya'ya doğal gaz akışını önemli ölçüde azalttı
Sosyal Demokratlar ve Liberallerle üçlü koalisyon kuran Yeşiller Partisi'nin lideri Ricarda Lang partisi iktidarda olduğu sürece nükleer santrallerin ömürlerinin uzatılması gibi bir karar alınmayacağını söyledi.
Liberal FDP lideri Christian Lindner'in nükleer santralleri 2024'e kadar açık tutma çağrısını Lang net bir şekilde reddetmişti.
Almanya sanayi ve konutlar için ihtiyaç duyduğu doğal gaz konusunda büyük oranda Rusya'ya bağımlı ve bunun da önemli bir kısmını Baltık Denizi'nden geçen Kuzay Akım 1 boru hattıyla sağlıyor. Rusya ise bakım ve arıza gerekçesiyle bu hattan pompalana gaz miktarını yüzde 20'ye düşürdü.
Bu kış yeterli doğal gaz olmayacağını tahmin eden politikacılar bazı acil durum önlemleri hayata geçirmeye başladı. Kamu binalarının ve yüzme havuzlarının ısıtılması gibi konularda kısıtlamalar getirilirken şirketlerden de büyük ofisleri soğutma yerine personeli mümkün olduğunca evden çalışmaya teşvik etmesi istendi.
2011 yılında Fukuşima felaketi sonrası tamamen kapatılması kararlaştırılan nükleer enerji santrallerinin çalışmaya devam etmesi de oldukça zor bir seçenek gibi görünüyor. Uzmanlar bunun için çok büyük yatırımların yapılması eksik ekipmanların tamamlanması ve insan kaynağı gerektiğini belirtiyor.
Kaynak: Euronews