Analiz | Hindistan'ın Bangladeş'teki belirsiz geleceği
"Şeyh Hasina'nın ülkeden kaçmasıyla Yeni Delhi'nin Dakka üzerindeki etkisi azalabilir ve bunun kendi siyaseti üzerinde de etkileri olabilir."
Sumit Ganguly | Foreign Policy | Tercüme: Mepa News
Ülke çapında hükümet karşıtı protestolarla karşı karşıya kalan Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Pazartesi günü istifa ederek askeri bir helikoptere bindi ve ülkeden kaçtı. 2009'dan beri görevde olan Hasina, Yeni Delhi'nin hemen dışındaki Hindon hava üssüne indiğinde Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval onu karşılamaya hazırdı. Hasina'nın talep etmesi halinde Hindistan hükümeti, Bangladeş'teki geçici hükümeti karşısına alsa bile kendisine sığınma hakkı tanıyacaktır.
Protestolar haftalar önce Bangladeşli özgürlük savaşçıları ve ailelerine kamu hizmetlerinde iş kotası verilmesine tepki olarak başlamıştı; eylemler şekil değiştirdi ve hükümet çok sert bir şekilde karşılık verdi. Salı günü Hasina'nın istifasının ardından ülke parlamentosu feshedildi ve Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin, Nobel ödüllü Muhammed Yunus'u geçici bir hükümete liderlik etmesi için atadı. Bu ani değişim Hindistan için bir ikilem oluşturuyor. Dakka'da seçilecek yeni bir hükümetin iç politika ve dış politika üzerinde önemli etkileri olabilir; ticareti, bölgesel güvenliği ve ulus ötesi bağları etkileyebilir.
Doval'ın Pazartesi günü Hasina ile bir araya gelmesi, Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümetinin Hasina'nın liderliğinde Bangladeş ile ikili ilişkilere verdiği önemi göstermektedir. Modi, Hasina hükümeti ile yakın bir ortaklık geliştirdi. Hükümeti Bangladeş'teki radikal İslamcıları bastırmaya ve paylaşılan su kaynaklarıyla ilgili sıkıntılı konuda Hindistan'la birlikte çalışmaya istekli olduğu sürece, bariz insan hakları ihlalleri de dahil olmak üzere görev süresindeki pek çok eksikliği görmezden gelmeye hazırdı. Hindistan da Bangladeş'e önemli miktarda ekonomik ve askeri yardım sağlamaya hazırdı.
Yeni Delhi'nin Dakka ile bağları uzun yıllara dayanıyor: Hindistan, 1971'de Pakistan'dan bağımsızlığını kazanan Bangladeş'in kuruluşunda etkili oldu. Ancak ilişkiler, su paylaşımı meselesi ve Hindistan'ın Bangladeş'ten gelen göçle ilgili endişeleri nedeniyle her zaman sorunsuz olmadı. Hindistan da 1970'lerde ve 1980'lerde Bangladeş'te uzun süre devam eden askeri yönetimden memnun değildi. Kanlı bir 1975 askeri darbesi, Yeni Delhi'ye yakın olan Bangladeş'in kurucusu (ve Hasina'nın babası) Devlet Başkanı Şeyh Muciburrahman'ın öldürülmesini de kapsıyordu. Bangladeş'in askeri hükümetleri aynı zamanda Hindistan'ın can sıkıcı komşusu Pakistan'a da farklı düzeylerde sempati duyuyordu.
Hasina'nın istifasıyla birlikte Hindistan'ın artık iki önemli endişesi var. Birincisi, Hindistan Bangladeş'te ortaya çıkacak hükümet konusunda endişeli olmalı. Avami Ligi hükümetinin sert baskıları göz önünde bulundurulduğunda, partinin nihayetinde seçimler yapıldığında bir geri dönüş gerçekleştirmesi pek mümkün görünmüyor. Hasina'nın görev süresi boyunca Yeni Delhi'nin Dakka ile kurduğu samimi ilişki artık büyük bir risk altında. Hindistan en iyi ihtimalle Bangladeş'in askeri kurumlarına ulaşarak ülkedeki nüfuzunu koruyabilir ancak ordunun tarihsel olarak Yeni Delhi'ye nasıl baktığı göz önüne alındığında bu kolay bir iş olmayacaktır. İkinci olarak, Hindistan gelecekteki herhangi bir hükümetin Çin'e yönelmesi konusunda özellikle temkinli olacaktır.
Bangladeş Hindistan-Çin rekabetinin yaşandığı bir yer olduğu için bu endişeler anlaşılabilir. Bangladeş, denizaltılar ve savaş uçakları da dahil olmak üzere ordusunu güçlendirmek için Çin'e giderek daha fazla yaklaşıyor gibi görünüyor. Yeni Delhi'nin endişelerini daha da arttıran Dakka, kısa süre önce Pekin ile askeri tatbikatlar düzenlemeye karar vererek Çin ile daha yakın çalışmaya hazır olduğunu gösterdi. Ayrıca Bangladeş, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne imza attı. Hindistan, Bangladeş'e altyapı geliştirme konusunda yardım etmeye çok istekli olsa da Çin'in mali kaynaklarıyla etkin bir şekilde rekabet edebilecek durumda değil.
Bangladeş'te ortaya çıkan gelişmelerin bu rekabeti beslemesi muhtemel. Bunlardan biri Cumhurbaşkanı Şahabuddin'in ana muhalefetteki Bangladeş Milliyetçi Partisi'nin (BNP) lideri Begüm Halide Ziya'yı serbest bırakma kararı. Eski bir subayken cumhurbaşkanı olan Zia'nın dul eşi 2018 yılında yolsuzluk suçlamasıyla hapse atılmıştı. 1991-1996 ve 2001-2006 yılları arasında başbakanlık yapan Zia, görev süresi boyunca Hindistan'a karşı özel bir yakınlık göstermedi ve Bangladeş' teki İslami partilerin üyeleriyle de işbirliği yaptı. Yeni Delhi, özellikle de askeri kuruma yakın olma ihtimali göz önüne alındığında, onun bir sonraki hamleleri konusunda tetikte olacaktır.
Son olarak, kendi ülkesinde geniş bir Hindu seçmen kitlesine sahip olan Modi hükümeti, Bangladeş'teki Hindu toplumuna yönelik şiddet olaylarını yakından takip edecektir. Protestoculardan bazıları azınlık Hindulara ve ibadet yerlerine yönelik saldırılara girişti; Avami Ligi, Hinduları koruma konusundaki sicili örnek teşkil etmese de Hindu haklarına sempati duyan bir parti olarak görülüyordu. (Hasina'nın kabinesinin eski bir üyesi hükümetten ayrıldıktan sonra bunu itiraf etmişti). Modi'nin Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) bazı üyeleri geçmişte Bangladeş'teki Hindu toplumunun kötü durumuyla ilgili endişelerini dile getirmişti.
Modi hükümeti bu tür olaylara karşı er ya da geç ses çıkarmak zorunda kalacaktır; özellikle de Parlamento'da çoğunluğa sahip olmadığı bir dönemde. Hükümetin bu konudaki potansiyel kırılganlığının farkında olan Hindistan'ın siyasi muhalefeti de bu konuda uzun süre sessiz kalmayacaktır. Hindistan Ulusal Kongresi partisi şimdiden hükümeti uyarmış durumda: Bu hafta parlamentoda yapılan bir oturumun ardından muhalefet lideri Rahul Gandhi, Hindistan Dışişleri Bakanı S. Jaishankar'a hükümetin Bangladeş stratejisini sorarak iktidar partisini zor durumda bıraktı.
Bangladeş'in Hindistan'a yakınlığına ve iki ülkeyi birbirine bağlayan etnik ve kültürel bağlara rağmen Modi hükümeti, Dakka'daki ortağı Hasina'ya karşı muhalefetin gücünü ve şiddetini öngöremedi. Hindistan şimdi hem iç politikasını hem de dış politikasını etkileyecek bölgesel bir krizle karşı karşıya.
Bangladeş'te kanun ve düzen yeniden tesis edilene kadar Hindistan hükümeti Dakka'daki nüfuzunun ciddi bir şekilde azalmasını engellemeye çalışacaktır. BNP ve bazı İslami müttefiklerinin göreve dönme ihtimali ile Çin'in devreye girmesi arasında, Hindistan'ın Bangladeş ile ilişkilerinin durumu belirsizliğini koruyor.
Mepa News okurları için Türkçeleştirilen bu analizde yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.