Analiz | İran'ın Pakistan'ı vurmasındaki asıl amaç neydi?

Analiz | İran'ın Pakistan'ı vurmasındaki asıl amaç neydi?

"Olaylar dizisine bakarsanız, bunlar İran'ın istihbarat zafiyetini, ciddiyetsizliğini ve karşılık verme iradesi olmadığı imajını yansıtıyordu."

Simon Speakman Cordall | Al Jazeera | Tercüme: Mepa News

İran bu hafta sadece iki gün içinde önce Irak'ın yarı özerk Kürt bölgesine ve Suriye'ye, ardından da Pakistan'a füzeler fırlatarak bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilecek saldırılarda bulundu.

Pazartesi günü Suriye'de gerçekleştirilen saldırıların IŞİD hedeflerine yönelik olduğu iddia edildi. Irak'ın Erbil kentinde de Pazartesi günü Tahran bir Mossad tesisini vurduğunu iddia etti. Kürt yetkililere göre en az dört kişi hayatını kaybetti.

Salı günü ise İran Pakistan'ın Belucistan eyaletine füzeler fırlattı. Hedefleri ayrılıkçı grup Ceyşu'l Adl idi ancak en az iki çocuk öldürüldü. Pakistan'ın Perşembe sabahı başlattığı misilleme saldırılarında ise sınırın hemen ötesindeki İran'ın Sistan-Beluçistan eyaletinde en az dokuz kişi öldü.

İran'ın üç farklı komşusuna yönelik bu hızlı saldırıları bölgesel bir çatışma endişesi yarattı ve İsrail'in Gazze'de devam eden savaşı göz önüne alındığında Tahran'ın sınır ötesi saldırılar başlatma kararının zamanlamasına ilişkin soruları tetikledi.

Görünürde, İran'ın Suriye, Irak ve Pakistan'da gerçekleştirdiği saldırıların hedefleri olduğu iddia edilenlerin çok az ortak noktası var. Ancak analistlere göre Tahran'ın eylemlerini birbirine bağlayan ortak bir nokta var. Her ne kadar Pakistan'a yönelik saldırı pervasızca ve iyi düşünülmemiş bir kumar olsa da...

"Bence bunun İran'ın bölgedeki genel tehdit algısının yükselmesiyle ilgisi var. Ve aynı zamanda -iç ve dış baskıların bir sonucu olarak- karşılık verme ihtiyacı hissetmesiyle ilgili." diyor SWP Berlin'de araştırmacı olarak görev yapan Hamidreza Azizi.

Aralık ayı sonunda İsrail, Suriye'deki üst düzey İran Devrim Muhafızları komutanlarından Seyyid Razi Musavi'yi Şam'ın dışına düzenlediği bir füze saldırısında öldürdü.

Yılın başında Kirman kentinde İran Devrim Muhafızları'nın öldürülen komutanı Kasım Süleymani'nin anma törenine katılanların arasında meydana gelen iki patlamada en az 90 sivil öldü, onlarcası da yaralandı. Bu, on yıllardır İran topraklarında gerçekleşen en ölümcül saldırıydı. Süleymani dört yıl önce ABD'nin insansız hava aracıyla düzenlediği bir saldırıda öldürülmüştü.

Bombalama Afganistan'daki IŞİD tarafından üstlenildi. Ancak İran, örgütü İsrail ile birlikte hareket etmekle suçladı. Bu da örgütün Suriye'nin kuzeyindeki merkezlerine ve Irak Kürt bölgesinin başkenti Erbil'e yönelik son saldırılarına zemin hazırladı.

Ceyşu'l Adl ise geçen ay da İran'ın Sistan-Belucistan eyaletindeki Rasek kasabasında 11 İranlı güvenlik görevlisinin ölümüne neden olan bir karakol saldırısının sorumluluğunu üstlenmişti.

Azizi şöyle söylüyor:

"Olaylar dizisine bakarsanız, bunlar İran'ın istihbarat zafiyetini, ciddiyetsizliğini ve karşılık verme iradesi olmadığı imajını yansıtıyordu. Dolayısıyla Tahran'daki hesap, bunun devam etmesine izin verirlerse güvenilirliklerinin tehlikeye gireceği yönünde olmuş olabilir. İşte bu yüzden bir anda karşılık vermeye karar verdiler."

Ancak analistler, aynı anda birden fazla cephede güç gösterme arzusunun ötesinde, Pakistan sınırındaki olaylarla Gazze'de yaşananların birbirine karıştırılmaması konusunda uyarıyor.

Pakistan ve İran rutin olarak birbirlerini silahlı grupların topraklarına girmesine izin vermekle suçlasa da, hatta 2014 yılında havan topu atışları yapacak kadar ileri gitmiş olsalar da, yıllar öncesine dayanan askeri ve diplomatik ilişkilere sahipler.

İran'ın Pakistan'a saldırdığı gün, iki ülke Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi'nde ortak deniz tatbikatları yürütüyordu. Dahası, İran'ın saldırısından birkaç saat önce, İran Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu toplantısı sırasında Pakistan'ın geçici başbakanı Enveru'l Hak Kakar'ın elini sıkarken çekilmiş görüntülerini yayınladı.

Bu uzun süreli bağlar, Al Jazeera tarafından görülen ve Devrim Muhafızları'na yakın kaynaklardan geldiği söylenen isimsiz Telegram mesajlarıyla birleşince, saldırıların İran ve Pakistan arasında önceden planlanmış ve hatta koordine edilmiş olabileceği spekülasyonlarına yol açtı. Bazı Telegram mesajlarına göre saldırılar aslında geçen hafta için planlanmıştı.

Ancak olayların bu şekilde yorumlanmasını kabul etmek Pakistan'ın kendi uluslararası konumunu göz ardı etmek anlamına gelir: Körfez'de kopan fırtınadan uzak, başlıca aktörlerinin çoğunu birbirine bağlayan ideolojik rekabetten nispeten uzak ve nükleer güç statüsüyle kıskanç bir şekilde gurur duyan bir ülke.

Middle East Institute'ta kıdemli araştırmacı olan Abdolrasool Divsallar Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, "(Saldırı) Pakistan için, özellikle de Hindistan'la ilişkileri açısından maliyetli bir adım ve tam da bu yüzden Pakistan'ın İran'la bu şekilde koordinasyon kurmayı kabul edeceğine inanmıyorum" dedi ve ekledi:

"İran ve Pakistan'ın karşılıklı olarak birbirlerine ihtiyacı var. Pakistan karşılık vermiş olsa da benim tahminim gerilimin sınırlı ve kısıtlı kalacağı yönünde."

İran ve Pakistan'ın en önemli müttefiki olan Çin şimdiden ara buluculuk yapmayı teklif etti ve iki komşu ülkenin de üyesi olduğu Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi diplomatik temaslarda bulunabilecekleri platformlar var.

Nükleer bir güce yapılan saldırının ABD'ye ve başta İsrail olmak üzere müttefiklerine açık mesajlar göndermeyi amaçladığını tartışmak zor. Ancak analistler bunun aynı zamanda iç tüketim için de tasarlandığını söylüyor.

"İslam Cumhuriyeti'nin güvenilirliği ve prestiji, kendi destekçileri arasında bile zaten azalıyordu" diyen Azizi, çoğu sertlik yanlısı olan destekten geriye kalanları korumanın bir zorunluluk haline geldiğini söyledi.

Ancak bu son saldırıların daha büyük bir bölgesel çatışmaya katkıda bulunma ihtimali sınırlı olsa da yok değil. Pakistan'ın İran'a karşılık vermesinden bir gün sonra her iki taraf da diğerine karşı başka bir askeri eylemde bulunmadı. Yine de, görünürde dost bir nükleer gücü vurarak İran, Belucistan'ın çok ötesinde yankılanacak bir mesaj gönderdi.


Bu analizde yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

x.gif

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.