Analiz | İsrail'in Refah saldırısında kullandığı ABD yapımı bombalar hakkında ne biliniyor?

Analiz | İsrail'in Refah saldırısında kullandığı ABD yapımı bombalar hakkında ne biliniyor?

Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre, Ocak ayı başında inşa edilen Kuveyt El Selam Kampı 1'de en az 45 kişi patlama ve ardından çıkan yangınlar nedeniyle hayatını kaybetti. 240'tan fazla kişi de yaralandı.

Robin Stein, Christiaan Triebert, Haley Willis ve Farnaz Fassihi | The New York Times | Tercüme: Mepa News

The New York Times’ın (NYT) analizindeki silah uzmanları ve görsel kanıtlara göre, Pazar günü Refah yakınlarında yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampta onlarca Filistinlinin ölümüne neden olan İsrail saldırısında kullanılan bombalar ABD'de üretildi.

NYT, ertesi gün saldırının yapıldığı yerde görüntülenen mühimmat kalıntılarının ABD'de tasarlanıp üretilen bir bomba olan GBU-39'a ait olduğunu tespit etti. ABD'li yetkililer, sivil kayıpları azaltabileceğini söyledikleri bu tür bombaları daha fazla kullanması için İsrail'e baskı yapıyor.

Silahın enkazındaki en önemli ayrıntı, daha önce X'te silahı tanımlayan eski bir ABD ordusu patlayıcı mühimmat imha teknisyeni olan Trevor Ball'a göre, GBU-39'u bir hedefe yönlendiren kanatları kontrol eden kuyruk çalıştırma sistemiydi.

kuyruk.jpg

Ball, silahın benzersiz sürgü modelinin ve katlanır kanatların yerleştirildiği yuvanın enkazda açıkça görülebildiğini söyledi.

Filistinli bir gazeteci olan Alam Sadık tarafından filme alınan mühimmat parçaları da "81873" ile başlayan bir dizi numara ile işaretlenmiş. Bu, ABD hükümeti tarafından GBU-39 da dahil olmak üzere bombalar için parça tedarik eden Colorado merkezli bir havacılık ve uzay üreticisi olan Woodward'a verilen kendine özgü tanımlayıcı koddur.

Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre, Ocak ayı başında inşa edilen Kuveyt El Selam Kampı 1'de en az 45 kişi patlama ve ardından çıkan yangınlar nedeniyle hayatını kaybetti. 240'tan fazla kişi de yaralandı.

ABD'li yetkililer aylardır İsrail ordusunu Gazze'de GBU-39 bombalarının kullanımını arttırmaya teşvik ediyor çünkü bu bombalar genellikle daha hassas ve İsrail'in rutin olarak kullandığı ABD yapımı 900 kiloluk bombalar da dahil olmak üzere daha büyük bombalara göre meskun mahal ortamlarına "daha uygun."

Başkan Biden bu ayın başlarında ABD'nin daha büyük bombaların teslimatını durdurduğunu söylemişti.

İsrail ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari Salı günü düzenlediği basın toplantısında "Saldırı, bu hedefli saldırı için uygun küçük savaş başlıklarına sahip iki mühimmat kullanılarak gerçekleştirildi" dedi.

Bombaların 17 kilogram patlayıcı madde içerdiğini söyledi ve "Bu jetlerimizin kullanabileceği en küçük mühimmat.” dedi.

The Times'ın sorularına yanıt olarak İsrail ordusu kullanılan mühimmatı belirtmeyi reddetti. GBU-39'un net patlayıcı ağırlığı yaklaşık 17 kilogram.

Amiral Hagari, ordunun saldırıda öldürüldüğünü söylediği iki Hamas liderini hassas bir şekilde hedef almak için adımlar attığını ve mühimmatın yakındaki sivillere zarar vermesini tahmin etmediklerini söyledi.

Bombalar yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampın içindeki barakalara atılmıştı ve yakınlarda çok sayıda çadır görülüyordu. Görüntüler bombalamanın ölümcül yangınlara yol açtığını gösteriyor.

Amiral Hagari İsrail ordusunun soruşturmasının devam ettiğini söyledi. Yangının ikincil bir patlamadan kaynaklanmış olabileceğini öne süren Hagari, bunun da "bölgede silah depolanmış olabileceğine" işaret ettiğini iddia etti.

Amiral Hagari, "Mühimmatımız tek başına bu büyüklükte bir yangını ateşlemiş olamaz" dedi.

Saldırının ardından görgü tanıkları tarafından çekilen görüntüler yaşanan acının boyutlarını gözler önüne seriyor. İnsanlar, arkalarında alevler yükselirken kömürleşmiş cesetleri enkazdan çıkarırken çığlık atıyor. Bir adam başsız bir çocuğun cesedini elinde tutarak çekim yapan kameralara gösteriyor.

Beyaz Saray sözcülerinden John Kirby Salı günkü brifingde "İsrailliler 16 kiloluk bombalar kullandıklarını söylediler.” dedi ve ekledi: "Eğer kullandıkları gerçekten buysa, bu kesinlikle ihtiyatlı, hedefe yönelik ve hassas olma çabasının bir göstergesidir."

Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı'nın eski danışmanlarından olan ve sivillerin zarar görmesiyle ilgili birçok federal rapor kaleme alan Larry Lewis, İsrail ordusunun bu olayda sivillere yönelik tehlikeyi azaltmak için adımlar atmış gibi göründüğünü söyledi.

Lewis, "İkincil patlamaları önceden tahmin etmek zor olabilir" dedi.

Ancak, ordu tarafından yayınlanan güvenlik kamerası görüntülerinde, saldırıdan önce dört kişinin hedef alınan binaların dışında görünmesinden rahatsız olduğunu söyledi. Lewis, o sırada saldırma kararının, İsrail ordusunun "olası bir sivil kaybını bilip kabullenip kabullenmediği" ya da insanları fark edip etmediği konusunda soru işaretleri yarattığını ve önlemlerinde potansiyel sorunlar olduğunu gösterdiğini söyledi.

İsrail'in Gazze'de silah kullanmasını eleştiren bir görev gücünde yer alan Amerikan Hava Kuvvetleri'nden emekli başçavuş Wes J. Bryant, Times'a verdiği demeçte askerliği sırasında çok sayıda GBU-39 bombası attığını ve bu saldırının sorunlu olduğunu söyledi.

Bay Bryant, "Bu, sivilleri etkili bir şekilde koruma konusundaki isteksizlik ya da yetersizlik gibi hedef alma ihmalinin devam ettiğini gösteriyor” dedi ve ekledi: "Sivillerin yoğun olduğu bir bölgede hassas ve düşük yan etkisi olması amaçlanan bir silahı kullandığınızda, bu kullanım amacını gerçekten boşa çıkarır."

Birleşmiş Milletler Salı günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kampa düzenlediği ve en az 45 kişinin ölümüne neden olan yıkıcı saldırı ve Refah'ın kuzeyindeki BM ofisleri yakınlarında devam eden hava saldırıları da dahil olmak üzere genişleyen askeri saldırısı nedeniyle Gazze'deki operasyonlarını sürdürmekte zorlandığını belirtti.

BM'nin baş sözcüsü Stéphane Dujarric Salı günü yaptığı açıklamada "Bunun sona ermesini istiyoruz" dedi.

Son iki gün içinde Birleşmiş Milletler yetkilileri ve üst düzey diplomatlar açıklama üstüne açıklama yaparak sadece Pazar günkü saldırıyı kınamakla kalmadılar, aynı zamanda savaşı ve sivillerin acı çekmesini durduramadıkları için duydukları hayal kırıklığını da dile getirdiler.

Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri, saldırı ve ardından çıkan yangında aralarında çocukların da bulunduğu en az 45 kişinin öldüğünü söyledi.

The New York Times tarafından incelenen ve doğrulanan videolarda, insanlar enkazdan çılgınca cesetler çıkarırken ve kömürleşmiş kalıntıları kampın dışına taşırken dehşet içinde bağırırken gece boyunca süren yangınlar görülüyordu.

Bir videoda, yangın arkasındaki bir yapıyı sararken bir adam başsız bir çocuğu tutuyordu.

BM Güvenlik Konseyi Pazartesi günü öğleden sonra kapalı kapılar ardında acil bir istişare toplantısı yaptı ve Çarşamba sabahı Refah'taki durumu görüşmek üzere açık bir acil durum toplantısı yapması planlandı.

Fransa'nın BM Büyükelçisi Nicolas de Rivière, Çarşamba günkü toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada "Refah'ta Filistinli siviller için güvenli bir bölge bulunmadığını" söyledi.

Konsey'i ateşkes çağrısında bulunan yeni bir karar kabul etmeye çağırdı. "İsrail'in bu operasyonu, Uluslararası Adalet Divanı'nın da talep ettiği gibi derhal durdurulmalıdır" dedi ve rehinelerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Savaşın başladığı geçen Ekim ayından bu yana ABD, Konsey'in ateşkes talep etmesini üç veto ile engelledi.

Aralık ayında Washington, Ramazan ayı için insani ateşkes çağrısında bulunan bir kararda çekimser kaldı. Bu karar kabul edildi ancak ateşkes hiçbir zaman gerçekleşmedi.

İsrail ve Hamas arasında rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes sağlanması için ABD, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda yürütülen müzakereler çıkmaza girdi.

Amerika Birleşik Devletleri bir ateşkes kararının geçmesine izin verse bile İsrail'in ya da Hamas'ın buna uyup uymayacağı belirsiz. İsrail, Gazze'deki tutumu nedeniyle bazı müttefikleri de dahil olmak üzere yaygın uluslararası kınamaları görmezden geldi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, İsrail'in Refah'a yönelik saldırısını kınadı ve Gazze'deki insani felaketin daha da kötüleştiği uyarısında bulundu. Salı günü yaptığı açıklamada tek çözümün çatışmaların derhal sona erdirilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması olduğunu belirten Guterres, "Gazze'deki insani felaket, insan eliyle yaratılmış bir kıtlık ihtimaliyle daha da derinleşiyor" dedi.

Yetkililer, Mısır'dan gelen yardım konvoyları için ana sınır geçişlerinden biri olan Refah'ta devam eden çatışmalar nedeniyle şiddetli açlığı hafifletme çabalarının hala sekteye uğradığını söyledi.

Birleşmiş Milletler'in Filistinlilere yardım eden ana kuruluşu UNRWA'nın sözcüsü Juliette Touma Salı günü yaptığı açıklamada, BM yetkililerinin ihtiyaç olduğunu söylediği günde 500'den fazla kamyona karşılık, üç hafta içinde yaklaşık 200 kamyon yardım ulaştığını söyledi.

Çalışanların gelen yardımların dağıtımında engellerle karşılaştığını belirten yetkililer, bunların arasında İsrailli yetkililer tarafından uygulanan ağır hareket kısıtlamaları, hava saldırıları, Refah'taki genişletilmiş askeri operasyon ve Hamas'ın son roket saldırılarının bulunduğunu söyledi.

Yetkililer, Gazze'ye insani yardım operasyonlarını desteklemeye yetecek kadar yakıt gönderilmediğini de sözlerine ekledi.

Touma, "Bize getirilen tüm kısıtlamalar nedeniyle insani yardım alanı her geçen saat, her geçen gün daralıyor" dedi.

Touma, ajansın merkezinin ve ana depolarının bulunduğu Refah'taki UNRWA personelinin İsrail hava saldırıları nedeniyle ve aileleriyle birlikte taşınmak üzere toplandıkları için Salı günü işe gelemediğini söyledi.

Kaynak: Mepa News

uyg.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.