Analiz | Pakistan ekonomik krizden kurtulmak için stratejik tesislerini satıyor
"Pakistan'ın şu anda yaklaşık 80 milyar dolar olan borçlarını önümüzdeki üç yıl içinde ödeyebilmesi için istikrarlı bir dolar kaynağına ihtiyacı var."
Pakistan, uzun süredir içerisinde bulunduğu ekonomik krizi aşabilmek için Körfez'den kaynak arayışında.
Bu kapsamda İslamabad yönetimi, ülkenin birçok stratejik tesisini kiralama, satma ve özelleştirme yoluna gidiyor.
Sal Ahmed, Middle East Eye'da yayınlanan analizinde, Pakistan'ın içerisinde bulunduğu söz konusu süreci değerlendirdi. Analiz Mepa News okurları için Türkçeleştirildi.
Çarşamba günü, Körfez yatırımlarını çekmek için umutsuz bir girişim içerisinde bulunan Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri ile yeni ve çok amaçlı bir kargo terminalinin inşasına yönelik bir anlaşmayı sonuçlandırmak üzere müzakerelerde bulunduğunu açıkladı.
Anlaşma gerçekleşirse Karaçi Limanındaki büyük bir rıhtımın yüzde 85'i Dubai'nin kontrolüne geçecek.
Bu haftaki duyuru, Pakistan'ın en büyük kentindeki en eski ve en işlek limanının önemli bir bölümünü 25 yıllığına Abu Dabi Liman Grubu'na (AD Group) kiraladığı geçen ayki anlaşmanın ardından geldi.
Anlaşmaya göre AD Group, Karaçi Limanındaki üç rıhtımı işletecek ve daha büyük gemilerin yanaşabilmesi için altyapı yatırımları yapacak, rıhtımı genişletecek ve konteyner depolama alanını artıracak. Pakistan hükümeti ekipman ve altyapı için 50 milyon dolar ve konteyner başına 18 dolar elleçleme ücreti alacak.
"Kesin bir çaresizlik"
Pakistan'ın önde gelen ekonomi muhabiri Shahbaz Rana, Middle East Eye'a yaptığı açıklamada anlaşma hususunda kesin bir çaresizlik duygusu olduğunu ve için kolayına kaçıldığını söyledi.
Rana şu ifadeleri kullandı: "Bu kesinlikle iyi müzakere edilmiş bir anlaşma değil. Hükümet daha iyi bir fiyatlandırma yapabilirdi. Fyatlandırmayı kontrol etmesi için bağımsız bir danışman çağrılmadı ki bu yasal bir gereklilik. Anlaşma daha çok BAE'yi yatıştırmak ve Pakistan'ın gelecekte alacağı kredilere yardımcı olmak için yapıldı."
Kral Faysal Araştırma ve İslami Çalışmalar Merkezi'nde yardımcı araştırmacı olan Umar Karim, MEE'ye anlaşmanın Abu Dabi'nin bölgesel stratejisine uygun olduğunu söyledi.
Karim, "Pakistanlılar yabancı yatırım için yanıp tutuşurken, bu anlaşma Abu Dabi'nin bölgedeki stratejik limanları ve lojistik tesisleri ele geçirme yönündeki genel devlet stratejisine de uyuyor" dedi ve ekledi:
"Karaçi'nin Umman Denizi'nin ağzındaki stratejik konumu, Pakistan'ın tüm deniz ticaretini gerçekleştirmesine olanak tanıyor ve bu nedenle değerli. Bu anlaşma BAE'ye Pakistan'ın ticaret ortamında önemli bir nüfuz kazandıracak."
Ancak yaklaşık dokuz ay önce, döviz çıkışını durdurmak amacıyla Pakistan hükümeti neredeyse tüm ithalatı durdurdu, bu da Karaçi Limanında kargo sevkiyatını ve elleçlemeyi büyük ölçüde etkiledi ve muhtemelen limanın karlılığını da etkileyecek.
BAE, Pakistan'ın Körfez İşbirliği Konseyi içerisindeki en büyük ticaret ortağı olmaya devam ediyor ve Karim, İslamabad'da BAE'nin ülkeye daha fazla yatırım yapacağına dair gerçek bir umut olduğunu söylüyor.
BAE'nin diğer satın alımları
Karim, "BAE'li Etisalat, Pakistan'ın ana telekomünikasyon şirketi PTCL'nin önemli bir yüzdesini satın almış durumda ve İslamabad'da Etisalat'ın dışarıdan bir mobil servis sağlayıcısı satın alabileceğine dair söylentiler var" dedi.
Abu Dabi merkezli Etisalat'ın Pakistan'ın ikinci büyük mobil operatörü Telenor'u satın almayı düşündüğü söyleniyor.
Bununla birlikte Pakistan, telekom devinin 2005 yılında PTCL'nin yüzde 26'lık hissesini satın almasından kalan 800 milyon dolarlık borcunu ödemesini de umuyor.
Katar için havaalanları
IMF'nin 1.2 milyar dolarlık son kurtarma paketine ve Suudi Arabistan ile BAE'nin 3 milyar dolarlık ek nakit desteğine rağmen Pakistan'ın şu anda yaklaşık 80 milyar dolar olan borçlarını önümüzdeki üç yıl içinde ödeyebilmesi için istikrarlı bir dolar kaynağına ihtiyacı var.
Pakistan'ın üç eski maliye bakanının danışmanı olan Khaqan Najeeb, Middle East Eye'a yaptığı açıklamada Katar'ın 2018'den bu yana Karaçi, Lahor ve İslamabad havalimanlarının işletmesini devralmak için Pakistan hükümetiyle görüştüğünü söyledi.
Najeeb, "Ancak Karaçi ve Lahor havaalanlarının satışı zor olabilir, zira önceki hükümetler bu havaalanları için sukuk yatırım tahvilleri ihraç etmişti, İslamabad havaalanının ise kendisi karlı hale getirecek düzeyde bir trafiği yok" dedi.
Karim, İslamabad'ın ulusal havayolu şirketi PIA, çelik üretim tesisleri ve enerji üretim şirketleri gibi varlıkları satışa hazırladığına dair işaretler olduğunu söyledi. Ancak bir pürüz var.
Karim, "Satış usullerinin ne olduğunu görmek ilginç olacak, çünkü bunlar temelde sorunlu birimler ve farklı hükümetlere bu kuruluşlardaki istihdam yoluyla destekçilerini yatıştırmak için siyasi avantaj sağladılar" ifadesini kullandı.
Analist ayrıca, "yeni alıcılar aşırı personel istihdamını tolere etmeyeceğinden ve aslında önemli ölçüde küçülmeye gidebileceğinden" bu varlıkları satmak için çok az siyasi irade bulunduğunu söyledi.
Özelleştirme çağrıları
Pakistan'ın borçları ve küresel ekonomik düzenin talepleri, devlete ait kuruluşların özelleştirilmesi çağrılarının hiç de uzak olmadığı anlamına geliyor.
Hükümetin eski mali danışmanı Najeeb, rıhtımların ve havaalanı işletmelerinin kiralanmasının küçük kalemler olduğunu ve Pakistan'ın borç sorununa çözüm olmayacağını, hükümetin düzgün bir şekilde özelleştirme yapması gerektiğini söyledi.
Najeeb MEE'ye verdiği demeçte, "Pakistan kamu sektörü enerji, havacılık, demiryolları, lojistik, iletişim, imalat, finans, madencilik ve mühendislik, toptan satış, perakende satış ve pazarlama sektörlerini kapsayan 168 ticari kamu iktisadi teşebbüsünden oluşan geniş bir varlığa sahip" dedi.
Analist, varlıkların elden çıkarılmasının "Pakistan'ın karşı karşıya olduğu dolar likiditesi sıkıntısını hafifleteceğini ve aynı zamanda dünyaya Pakistan'ın borç yaratma araçlarının ötesinde düşündüğünün sinyalini vereceğini" savundu.
Bu, IMF'nin benzer durumlarda hükümetlere sık sık dayattığı türden bir yaklaşım.
Najeeb, Pakistan'ın bu açılımdan faydalanmak için "yatırım kurulunu yenilemesi" ve "uzman insan kaynakları ve teşvikler" getirmesi gerektiğini söyledi.