Analiz | Wagner'in Afrika'daki yeni yol haritası ne olacak?
"Wagner lideri Prigozhin, askerlerine ve destekçilerine 'Afrika'ya giden yeni bir yol' için hazırlanmalarını söyledi."
Rusya'daki darbe girişiminin ardından Wagner'in nasıl bir geleceği olacağı tartışmalara konu oldu.
Ukrayna'daki etkinliğinin yanı sıra Wagner'in Afrika'daki varlığı da temel tartışma maddeleri arasında yer alıyor.
Stratfor'da yer alan son analizde, Wagner'in Afrika'daki yeni yol haritası değerlendirildi. Analiz Mepa News okurları için Türkçeleştirildi.
Wager Group'un Afrika'daki operasyonlara yeniden odaklanacağı yönündeki son tahminler, küçük çaplı paralı asker akınlarının, kişisel güvenlik desteğini artırarak askeri yönetimlerin uzun ömürlü olmasını destekleyebileceğini göstermiştir. Bunun Libya'dan Sudan'a kadar devam eden çatışmalara yansımaları çok daha çeşitli olacaktır.
Wagner isyanı
19 Temmuz'da Rus paramiliter Wagner Grubu'nun şefi Yevgeny Prigozhin, basın servisi tarafından Telegram'da yayınlanan bir videoda askerlerine ve destekçilerine artık Ukrayna savaşında yer almayacaklarını ancak "Afrika'ya giden yeni bir yol" için hazırlanmalarını söyledi. Prigozhin görünüş göre Belarus'tan konuştu ve Ukrayna'daki savaşı "dahil olmamıza gerek olmayan bir rezalet" olarak nitelendirdi. Bunu, 23-24 Haziran'daki başarısız isyana dek Wagner'in Ukrayna işgaline yoğun bir şekilde katılmasına rağmen yaptı. Ki bu isyan Putin ile, Wagner'in Ukrayna'dan Belarus'a taşınması, emekli olması ya da Savunma Bakanlığı'na katılmasına izin veren bir anlaşmaya varmasıyla son bulmuştu. Wagner'e bağlı bilgi kaynakları, o tarihten bu yana 10 bin kadar Wagner askerinin Belarus'a taşınmış olabileceğini iddia ediyor.
Prigozhin 23-24 Haziran tarihlerinde Wagner paralı askerlerinden oluşan bir konvoyla Rusya-Ukrayna sınırından Rusya'nın başkenti Moskova'nın yaklaşık 300 kilometre yakınına kadar bir "adalet yürüyüşü" gerçekleştirdi. Prigozhin başlangıçta yürüyüşün Savunma Bakanlığı'nın savaşı kötü yönetmesini protesto etmek için yapıldığını söyledi ve isyanın hedefleri olarak Başkan Putin'den ziyade Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov'un isimlerini verdi. Prigozhin ile Şoygu ve Garasimov ikilisi arasındaki yüksek düzeyli anlaşmazlıklar son aylarda tırmanmaktaydı.
Afrika operasyonları
Prigozhin'in başarısız isyanından bu yana, Wagner'in geleceğine ilişkin belirsizliğe rağmen paramiliter grubun Afrika operasyonları büyük ölçüde kesintisiz devam etti. Wagner birlikleri Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC), Mali, Libya, Sudan ve muhtemelen Burkina Faso (küçük bir Wagner varlığına dair raporlar henüz doğrulanmadı) dahil olmak üzere kıta genelinde konuşlandırılmış durumda. Prigozhin'in başarısız ayaklanması, Wagner'in komuta yapısının geleceği, askerlere ödeme yapma kabiliyeti, paralı askerlerin orta ve üst düzey komutanlara sadakati ve örgütsel bütünlük konusunda önemli bir belirsizlik yarattı. Bunların hepsi Afrika'daki Wagner varlığının uzun ömürlülüğü konusunda şüphe uyandırdı. Ancak Wagner'in Afrika'daki operasyonlarının hepsi olmasa da çoğu her zamanki gibi devam etti. OAC'de sayıları yüzlerle ifade edilen Wagner güçleri, ay sonunda yapılması planlanan anayasa referandumu öncesinde güvenliği sağlamak üzere halihazırda ülkede bulunan 1.000 paralı askere takviye olarak 17 Temmuz'da başkent Bangui'ye ulaştı. Mali'de yaklaşık 1.200 Wagner askeri Mali ordusu için eğitim vermeye, hükümet yetkililerine yakın koruma sağlamaya ve terörle mücadele görevleri yürütmeye devam ediyor. Libya'da yaklaşık 2 bin Wagner mensubu Halife Hifter'in Libya Arap Silahlı Kuvvetleri'ne ve müttefik milislere askeri donanım bakım hizmetleri ve eğitim sağlıyor. Sudan'da Wagner'in paramiliter Hızlı Destek Güçleri'ni (HDK) Sudan ordusuyla olan çatışmalarında silah, eğitim ve askeri danışmanlık sağlayarak desteklediği bildiriliyor. Son olarak, raporlar Burkina Faso'da geçiş dönemi askeri hükümetini desteklemek için küçük bir Wagner paralı asker birliğinin bulunduğunu öne sürüyor, ancak bu tür faaliyetler doğrulanmış değil ve cunta Wagner'in varlığını reddediyor.
Eğer Wagner Grubu gerçekten de "Afrika'ya yeni bir yol" arıyorsa, kıtaya yönelik küçük çaplı paralı asker akınları, otoriter liderlerin kişisel güvenliklerini önemli ölçüde desteklerken, bu akınların devam eden çatışmalara yansımaları çok daha çeşitli olacaktır. St. Petersburg'da 27-28 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek olan Rusya Afrika Zirvesi, Afrika'nın yeni ya da geliştirilmiş güvenlik ortaklıklarına olan ilgisi hakkında daha fazla fikir verebilir. İş birliği anlaşmalarının reklamı pek yapılmayacak olsa da, Wagner ve diğer Rus özel askeri gruplarının kabiliyetlerine ilişkin tartışmaların zirve sırasında önemli bir ilgi, tartışma ve spekülasyon kaynağı olması muhtemel.
Ancak bu noktada Wagner'in Belarus'a gönderileceği iddia edilen tahmini 10 bin üyesinin tamamının -hatta çoğunluğunun bile- Afrika'ya konuşlandırılması pek olası görünmüyor. Wagner Grubu -ve dolayısıyla Rusya- daha fazla askerin getireceği mali, lojistik ve diğer giderler olmaksızın Afrika devletlerinde muazzam bir nüfuz elde etmek için nispeten az bir paramiliter varlığı kullandı. Prigozhin'in 19 Temmuz videosundaki sözlerine rağmen, Rusya'nın şimdiye kadar oldukça başarılı olan stratejisini değiştirmeye çalıştığına dair çok az belirti var. Dahası, bazı Afrika hükümetleri paralı asker akınını karşılayacak mali imkânlara sahipken, birçoğu sahip değil ve zaten ödeme olarak yıllarca devlete ait doğal kaynaklara erişim sözü vermiş durumdalar. Bununla birlikte, konuşlandırılan Wagner güçlerinin sayısındaki küçük bir artış bile bazı askeri liderlerin görev süresini uzatacak düzeyde kişisel koruma sunabilir, Libya Arap Silahlı Kuvvetleri'nin Batı Libya'ya olası askeri saldırısını destekleyebilir, Sudan'daki iç savaşı uzatabilir ve/veya Wagner birliklerinin yeni Afrika ülkelerine girişini kolaylaştırabilir.
Batı Afrika
Burkina Faso, OAC ve Mali: Paralı askerlerin halihazırda konuşlu olduğu bu devletlerde Wagner güçlerinin siyasi koruma detaylarında küçük bir artış, otoriter liderlerin seçimleri erteleme ve/veya mevcut anayasal dönem sınırlarını gasp etme çabalarını daha da destekleyebilir ve potansiyel olarak üç ülkede askeri yönetimi sürdürebilir.
Ancak, Burkina Faso ve/veya Mali'de daha fazla Wagner gücünün cihat yanlılarının saldırılarına karşı durumu değiştirmesi pek olası değildir, zira paramiliter güçler yıllardır bölge ordularının toprakları geri almasına yardımcı olmakta başarısız olmuş ve bazı durumlarda insan hakları ihlalleri cihat yanlılarını beslemiştir.
Libya
Libya: Hafter ve Doğu Libya'daki müttefikleri, Batı Libya'daki rakiplerinin Ağustos sonuna kadar petrol geliri paylaşım mekanizması taleplerini karşılamamaları halinde askeri harekâta geri dönme tehdidinde bulunmuştu. Libya'da Hafter'in yanında yer alan Wagner güçlerindeki artış, ona Batı Libya'ya yeni bir askeri saldırı başlatmak için gereken güveni verebilir. Hefter'in 2019-2020'de Trablus'u ele geçirmeye yönelik başarısız girişiminde Wagner birlikleri ön hatlardaki çatışmalarda etkili olmuştu. Rusya için Libya'daki çatışmanın tırmanması, Avrupa'nın dikkatini sınırındaki başka bir çatışma alanına daha fazla yöneltmesine neden olacağından stratejik olarak arzu edilen bir durum. Buna ek olarak, Libya'daki savaşın alevlenmesi, Avrupa Birliği'ne mülteci akınında yaşanacak muhtemel artış göz önüne alındığında, Avrupa devletlerini, dikkatlerini Ukrayna dışında başka bir çatışma alanına daha fazla yöneltmeye zorlayarak Rus çıkarlarına hizmet edecektir.
Sudan ve ötesi
Sudan: Wagner'in HDK'ye verdiği desteğin artması, iki taraf bir açmaz içerisinde kalır ve siviller komşu ülkelere kaçmaya devam ederken, çatışmanın süresini büyük bir insani kayba yol açarak uzatacaktır. Ancak Rusya'nın, Sudan'ın Kızıldeniz'de bulunan ve şu anda Sudan ordusu tarafından kontrol edilen limanına erişimini sürdürmekteki stratejik çıkarı, Wagner'in HDK'ye desteğini uzun vadede kısıtlayabilir.
Yeni cepheler: Son olarak, Wagner'in Afrika'daki genişlemesi, paramiliter güçlerin yeni ülkelere girmesini içerebilir ki bu ülkelerin çoğu grubun varlığına uygun olabilecek yerler. Gine (şu anda Albay Mamady Doumbouya tarafından yönetiliyor ve muhtemelen demokratik yönetime geçişi ertelemeye çalışacak) ve Kamerun (Başkan Paul Biya 1982'den beri ülkeyi yönetiyor ve 2017'den beri ülkenin Anglofon bölgelerindeki isyanı sona erdirmeye çalışıyor) devlet başkanları Wagner'in güvenlik desteğiyle ilgilenebilecek iki lider olarak öne çıkıyor.