Asaib Ehli'l Hak ve 'Şii Dolunayı' projesi

Asaib Ehli'l Hak ve 'Şii Dolunayı' projesi

Asaib Ehli'l Hak lideri Kays El Hazali, taraftarlarına hitap ettiği açıklamasında amaçlarının 'Şii Hilali'nden ziyade 'Şii Dolunayı' olduğunu vurgulamıştı.

Haşdi Şaabi çatı örgütünün adı altında kümelenen paramiliter grupların belki de en dikkat çekeni Asaib Ehli'l Hak'ın lideri Kays El Hazali, taraftarlarına hitap ettiği açıklamasında "amaçlarının Şii Hilali’nden ziyade 'Şii Dolunayı' olduğunu" vurguladı.

Şii inancına göre "gaybet halinde olan" on ikinci imam Mehdi el-Muntazar’ın ortaya çıkmasına çok yaklaşıldığını savunan El Hazali şu ifadeleri kullandı:

“O zaman geldiğinde, kuvvetlerimiz İran’da Devrim Muhafızları, Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Ensarullah (Husiler), Suriye ve Irak’ta Asabib Ehli'l Hak ve kardeşleriyle kenetlenecek, İran’dan Akdeniz’e uzanan geniş bir Şii bölgesi teşkil edecektir. Bizim teşkilatımız, Şii Hilali hedefinden ziyade Şii Dolunayı amacı doğrultusunda hareket etmektedir.”

Asaib Ehli'l Hak

Asaib Ehli'l Hak örgütünün, Şii din adamı Mukteda Es Sadr’ın liderliğini yaptığı Sadr Grubu’ndan ayrılanlar tarafından tesis edildiği biliniyor. Kurucu üyeleri ile komutanlarının tamamı Sadr Grubu kadrolarından. Sadr Grubu’ndan ayrıldıktan sonra, amacı “Amerikalı kuvvetlerle mücadele” olan özel bir örgüt kuran bu kişiler, Amerikalı ve Iraklı kuvvetlere yönelik 6 bin saldırı gerçekleştirdiklerini iddia ediyor.

Kays El Hazali, Sadr Grubu’na bağlı Mehdi Ordusu’ndan Amerika’nın Irak’a müdahalesinden bir sene sonra 2004 yılında ayrılarak, özel bir hareket kurdu. Mehdi Ordusu ile Iraklı hükümet kuvvetleri ve Amerikalı kuvvetler arasında ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra Mukteda Es Sadr’ın emirlerini dikkate almaksızın savaşın devam etmesine yönelik emirler vermekte ısrar etmesi, El Hazali’nin Mehdi Ordusu’ndan fiili olarak ilk ayrılışıydı.

Kays Al Hazali ve Ekrem El Kabi’nin de aralarında bulunduğu din adamlarının kurduğu Asaib Ehli'l Hak milislerinin sayısı, 2007 yıllarında 3 bini geçmezken şu anda sayının 10 bine ulaştığı belirtiliyor.

Fetvayla kurulan Haşdi Şaabi ve Asaib Ehli'l Hak

Irak’ın en büyük ikinci şehri Musul’un tamamının, IŞİD tarafından sadece birkaç gün içinde ele geçirilmesi sonrasında Şii din adamı Ayetullah Sistani 16 Haziran 2014’de bir fetva yayınlayarak bütün Şii oluşumları IŞİD’e karşı savaşmaya, güvenlik güçlerine gönüllü olarak destek vermeye çağırdı. Sistani, yayınladığı fetvasında IŞİD’e karşı savaşmanın farz-ı kifaye (tüm Müslümanlar üzerine bir sorumluluk) olduğunu belirtiyordu. Bu fetvanın ardından bir komite kurularak teşkil edilen oluşuma Haşdi Şaabi adı verildi.

Haşdi Şaabi’nin resmi sözcüsü Kerim Nuri şunları kaydetmektedir:

“Haşdi Şaabi yapılanması birçok grubu içine almaktadır. Bunların en önemlileri; 24 bin savaşçısı olan Bedr örgütü, 8 bin savaşçısı olan Irak Hizbullahı Ketibeleri, 6 bin savaşçısı olan Seraya Selam Ordusu, 10 bin savaşçısı olan Asaib Ehli'l Hak örgütüdür.”

İnsan hakları ihlallerine rağmen Şii milislere yasallık

2016 Kasım ayında Irak Parlamentosu, Şii Ulusal Koalisyonu tarafından hazırlanan yasa tasarısını kabul ederek, aralarında Asaib Ehli'l Hak grubunun da bulunduğu Haşdi Şabi çatı örgütünün Irak güvenlik gücü olarak yasal statü kazanmasını kararlaştırdı.

Söz konusu yasa tasarısına göre Şii milis gücü Haşdi Şabi, resmi olarak Irak silahlı kuvvetlerinin bir parçası olmasıyla birlikte aynı zamanda Irak Başbakanı’na bağlanıyordu. Kürt ve Arap Sünnilerin karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu yasa, Irak halkında endişelere neden oldu. Nitekim tamamıyla Şiilerin çıkarına olan bu yasa, Irak’ın sivil bir devlet olmaktan çıkıp milisleşme tehlikesini beraberinde getiriyordu.

Asaib Ehli'l Hak ve insan hakları ihlalleri

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından hazırlanan iki ayrı rapor, Asaib Ehli'l Hak örgütünün de olduğu Iraklı Şii milislerin insan hakları ihlallerine değiniyor. HRW 2015 yılında yayınladığı raporunda, Kerkük şehri IŞİD’ten alındıktan sonra milislerin şehirdeki vatandaşlara ait evleri ve şehrin alt yapısını tahrip etmesiyle alakalı birçok kanıt sunuyor.

HRW Ortadoğu Müdür Yardımcısı şunları ifade etmekte:

“Vatandaşlara ait evlerin Şii milisler tarafından yıkılmasının hiçbir gerekçesi olamaz. Bu yıkımların altında yatan neden, sivil vatandaşların tekrardan evlerine geri dönmesine engel olmaktır.”

HRW’nin raporunda dikkat çektiği diğer noktalar ise yağma operasyonları, patlayıcı kullanılarak binaların yıkılması ve en az üç köyün kasıtlı olarak milisler tarafından ateşe verilmesidir. 2016 Kasım ayının sonları ile 2017 Şubat ayının ortaları arasında Şii milislerin yıkımlarına şahit olan görgü tanıklarının açıklamalarına da yer veren HRW, uydu aracılığıyla aralarında Aşva köyündeki merkez caminin de yer aldığı 345 binayı yıkılmış bir şekilde görüntülediklerine vurgu yapmaktadır.

İran Devrim Muhafızlarına bağlı Feylaku'l Kudüs tarafından destek gören Asaib Ehli'l Hak örgütü, sadece Irak içerisinde faaliyet yürütmemektedir. Şam kırsalında "Seyyide Zeynep türbesini" koruma adı altında milislerini Suriye’deki savaşa katılmaları için göndermiştir. Asaib Ehli'l Hak milislerin genel olarak Şam kırsalında, özel olarak Seyyide Zeynep Türbesi mıntıkalarına konuşlanmış Liva Ebu'l Fadl Abbas grubuyla beraber hareket ettiği biliniyor.

Asaib Ehli'l Hak örgütü dört ana unsurdan oluşmaktadır. Bunlar İmam Ali Ketibeleri, İmam Kazım Ketibeleri, İmam Hadi Ketibeleri, İmam Askeri Ketibeleri. Örgütün beş bölümden oluşan icra kurulu bulunduğu gibi, özel savaş basınına sahiptir. Aynı şekilde Şüheda Ehli'l Hak müessesesi, Asaib Ehli'l Hak bünyesinde faaliyet göstermektedir.

Kays El Hazali’nin önceki Musul açıklaması

Irak’ın Babil vilayetinin merkez kenti Hille'deki Aşure Matemi töreninde konuşan Kays El Hazali, "Musul’un kurtarılışı, adil ve eşitlikçi devletin kuruluşunun devam sürecidir. Musul’u kurtarmak, İmam Hüseyin’in intikamını almak olacak. Çünkü onlar, İmam Hüseyin’i öldürenlerin torunudur” ifadelerini kullanarak  tartışmaya neden olmuştu.

Kaynak: Mepa News

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.