Avrupa Birliği denizaltı krizinde Fransa'ya destek verdi
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, İngiltere-ABD-Avustralya arasındaki AUKUS Paktı'na tepki gösteren Fransa'ya destek verdi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı için New York'a giden dışişleri bakanları, Pazartesi günü yaptıkları toplantıda Fransa'yla Avustralya arasındaki 40 milyar dolarlık denizaltı anlaşmasının AUKUS Paktı sebebiyle feshedilmesi masaya yatırıldı.
Basına kapalı toplantının ardından konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Çin'in en büyük yükselen güç olduğu Hint-Pasifik bölgesinde istikrar ve barışa ulaşmak için daha fazla işbirliği, daha fazla koordinasyon ve daha az bölünmeye ihtiyaç olduğunu" söyledi.
Avustralya, Fransa'dan satın almak üzere anlaştığı denizaltıları kapsayan anlaşmayı feshederek "nükleer başlıklı en az sekiz denizaltı almak istediğini" ve bunu da AUKUS Paktı'nı imzaladığı İngiltere ve ABD'den sağlayacağını duyurmuştu.
Borrell, AB'nin, bu anlaşmaya ve kendi anlaşmalarının iptaline tepki gösteren Fransa'nın yanında olduğunu söyledi. "Bu duyuru bizim için de elbette sürpriz oldu." dedi.
Fransa, bu gelişmeye tepki olarak geçen hafta ABD ve Avustralya'daki büyükelçilerini Paris'e geri çağırmış; Fransız Savunma Bakanı Londra'da İngiliz mevkidaşı ile bu hafta yapacağı toplantıyı iptal etmişti.
New York'ta bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimini, selefi Donald Trump'ın "tek taraflılık, öngörülemez şekilde davranma, acımasızlık ve ortaklarına saygı duymama" özelliklerini devam ettirmekle suçladı:
"Biz müttefikiz, birbirimizle konuşur ve detaylı farklı stratejilerimizi birbirimizden saklamayız. İşte bu sebeple şu an güven krizi yaşıyoruz. Bir açıklamaya ve konuyu netliğe kavuşturmaya ihtiyacımız var. Bu da biraz zaman alabilir."
Le Drian'ın bu açıklamalarının bir benzeri, Fransa'nın yanında yer alan AB'den de geldi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD yönetimini vefasızlıkla suçladı:
"Avustralya, İngiltere ve ABD'nin attığı bu adımı anlamakta zorlanıyorum. Neden mi? Çünkü 'Biden yönetimiyle birlikte ABD geri döndü.' Yeni yönetime geldiklerinde verdikleri tarihi mesaj buydu. Ama şimdi bizim soru işaretlerimiz var. Amerika geri döndü, ne demek? Amerika, Amerika'ya mı yoksa başka bir yere mi geri döndü? Bilmiyoruz.
"Eğer Washington'ın asıl hedefi Çin'se, Avustralya ve İngiltere'yle ayrı bir ekip oluşturması çok garip çünkü bu karar Transatlantik İttifakı'nı zayıflatıyor."
Beyaz Saray, Paris'in bu konudaki tepkisini ve öfkesini dindirmek için diyalog çabasını sürdürüyor. Bu hafta içinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Biden arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşmesi planlanıyor.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison ise, New York'ta gazetecilerin Macron'la görüşüp görüşmeyeceğine dair soruya "Bu kez buna fırsat olmayacak. Eminim zaman için bir fırsat doğacaktır." yanıtını verdi.
12 Ekim'de AB ile Avustralya arasında ticaret anlaşması müzakerelerinin bir sonraki turu gerçekleştirilecekti. Bu görüşmenin olup olmayacağı da şu an için belirsiz.
Avustralya Ticaret Bakanı Dan Tehan ise, Fransa'nın tepkisine rağmen toplantının 'kararlaştırıldığı şekilde yapılmasını umduğunu' ifade etti.
Yeni oluşturulan ABD-AB Ticaret ve Teknoloji Konseyi'nin ilk toplantısı da bu ayın sonunda Pennsylvania'da yapılacaktı.
Michel, bazı AB üye ülkelerinin bu toplantıyı de ileri bir tarihe erteleme konusunda baskı yaptığını söyledi.
Kaynak: BBC Türkçe