Avrupa Birliği'nden Türkiye'ye 'Ayasofya' tepkisi
Avrupa Birliği dışişleri bakanları toplantısı, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki doğalgaz arama faaliyetleri ve Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesine tepkilerle başladı.
Mart ayında uygulanmaya başlayan korona önlemlerinin ardından Brüksel'de bugün ilk kez yüz yüze toplanan AB dışişleri bakanları, Türkiye ile yaşanan sorunları masaya yatırıyor.
Toplantının başlangıcında Ayasofya'nın müzeden camiye dönüştürülme kararına değinen Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, "Ayasofya ile ilgili neler olduğuna baktığımda bunun bir geriye gidiş olduğunu görüyorum" diye konuştu.
İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde de Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinin 27 üyeli birlik için "endişe sebebi" olduğunu, insan hakları ve demokrasi ile ilgili sorunların da aylık toplantılarda düzenli olarak ele alınması gerektiğini ifade etti.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de bu toplantının Türkiye ile ilişkilerde "önemli" bir dönüm noktası olacağını belirterek "Türkiye ile ilişkilerin şu anda iyi olmadığına" işaret etti.
Toplantının gündemi
Türkiye-AB ilişkilerinin görüşüldüğü toplantıda, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama faaliyetleri, Libya'daki rolü ve mülteci krizine karşı AB'nin alacağı tutum değerlendiriliyor.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama faaliyetlerini "yasadışı" olarak nitelendiren AB, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu delerek Libya'ya silah gönderdiğini de tahmin ediyor.
Toplantıda ayrıca Doğu Akdeniz'de Türk gemilerinin bir Fransız gemisini taciz ettiğini iddia eden Fransa'nın Dışişleri Bakanı Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın da Türkiye'ye karşı yeni yaptırımlar uygulanmasını talep etmesi bekleniyor.
Fransa, Türkiye ile yaşanan krizi NATO'ya da taşımış, Türkiye'nin AB ve NATO ile ilişkilerinin sorgulanması için bu iki kurum düzeyinde girişim başlatmıştı.
Röttgen: Stratejik çıkarlarımız var
AB dışişleri toplantısına ilişkin bu sabah Alman ZDF kanalına konuşan Hrıstiyan Demokrat Birlik'in dış ilişkiler uzmanı Norbert Röttgen, "Türkiye ve AB arasında demokrasi ve hukuk devleti değerleriyle ilgili bir bağın artık kalmadığını" belirterek ancak tarafların karşılıklı stratejik çıkarları olduğunu vurguladı.
Alman siyasetçi Röttgen, "Bu Erdoğan'dan sonra da olacak. Türkiye'nin üzerini çizmek stratejik bir hata olur" diye sözlerini sürdürdü.
Türkiye'nin AB'ye ekonomik olarak bağımlı olduğunu söyleyen Röttgen, AB'nin de Libya ve Suriye gibi konularda Türkiye ile ilişkilerde stratejik çıkarları olduğunu, bu ülkelerde Türkiye'nin daha fazla etkisinin bulunduğunu ifade etti.