Bağımsızlık yanlısı liderin tutuklanması sonrası Keşmir'de çatışmalar artıyor

Hindistan mahkemesinin, bağımsızlık yanlısı Cammu Keşmir Kurtuluş Cephesi (JKLF) liderini müebbet hapis cezasına çarptırmasından bu yana Keşmir'de Hindistan karşıtı gösteriler düzenleniyor.

Hindistan yönetimindeki Keşmir'de ve Srinagar'da bulunan Malik'in evi önünde toplanan onlarca kişi, bağımsızlık yanlısı lider hakkında çıkarılan cezanın iptalini talep etti.

"Özgürlük istiyoruz." sloganları atarak Keşmir caddelerinde Malik için yürüyüş yapan kalabalığa kısa sıra içerisinde polis müdahalesi geldi.

El Cezire'ye konuşan bölge emniyet güçleri, Ceyş-i Muhammed ve Leşker-i Teyyibe gibi grupların da göstercilerle çıkan çatışmalarda yer aldığını söyledi.

Emniyet güçleri kaynaklarına göre on kişinin hayatını kaybettiği çatışmalarda, bir Hindistan polisi de öldü. Ayrıca protestolara katılan 10 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.

Ne olmuştu?

Hindistan'da Ulusal Soruşturma Dairesi mahkemesi, "terör saldırılarını finanse etmek suçuyla" yargıladığı Cammu Keşmir Kurtuluş Cephesi (JKLF) liderini müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Mahkeme, "terör saldırlarını finanse etmek, barışı bozmak ve çatışmalar yürütmekten" suçlu bulduğu Malik'e iki kez müebbet hapis, 5'er kez 10 yıl ve 3'er kez 5 yıl hapis cezası verdiğini açıklamıştı.

Geçtiğimiz günlerde duruşması yürütülen Malik hakkında "yasa dışı yollardan para elde etmek, terör örgütüne üye olmak ve isyana teşvik" suçlamasında bulunulmuştu.

"Bağımsızlık aramak suçsa, bu suçu ve neticelerini kabul etmeye hazırım"

Duruşma sırasında suçlamaları reddeden Malik, "özgürlük savaşçısı" olduğunu savunmuştu. Malik, duruşmada JKFL hakkında bilgi verirken, kendisine yöneltilen "terörizm" suçlamalarının bir uydurmadan ibaret olduğunu ve siyasi emeller taşıdığını söylemişti. Maliki "Azadi (bağımsızlık-özgürlük) aramak suçsa, bu suçu ve neticelerini kabul etmeye hazırım." ifadelerini kullanmıştı.

Malik, 2019 yılından bu yana birçok "özgürlük yanlısı" lider ve aktivistle beraber Delhi'deki Tihar Hapishanesinde tutuluyordu.

Malik, Keşmir'in ayrılmış her iki bölgesinde de bağımsızlığın sağlanmasını savunuyor.

Keşmir meselesi

1947 yılında Hindistan'dan çekilen İngiltere, prenslik olarak yönetilen Keşmir'i Pakistan veya Hindistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Çoğunluğu Müslüman olan Keşmir halkı Pakistan ile birleşmeyi seçti fakat dönemin prensi Hindistan ile yola devam etmeye karar verdi.

Keşmir halkının karara karşı çıkmasıyla Pakistan ve Hindistan bölgeye askeri birlikler gönderdi ve aynı yıl iki taraf arasında savaş patlak verdi. Savaşlar dönem dönem devam etti ve bunun sonucunda Hindistan ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" olarak adlandırdı. Bu süreç, Hindu ve Müslümanlar arasında 200 bin ila 2 milyon kişinin öldürüldüğü, 10 milyon ila 20 milyon kişinin yerlerinden sürüldüğü çok büyük ve kanlı bir savaşa döndü.

Pakistan'dan yapılan taarruzda Keşmir'in Muzafferabad merkezli bir kısmı Pakistan'ın yönetimine geçti. Bu bölgeye 'Azad Keşmir' (Özgür Keşmir) ismi verildi.

1965'te Keşmir'de Pakistan ve Hindistan orduları arasında başlayan çatışmalar tüm sınır boyunca bir Pakistan-Hindistan savaşına dönüştü. Ağustos-Eylül 1965'te gerçekleşen bu savaş açık bir şekilde olmasa da Pakistan'ın zaferiyle bitti. Keşmir'de bin kilometrekare civarında toprak Hindistan'ın kontrolünden Pakistan'ın kontrolüne geçti. Bu savaşta iki taraftan toplam 10 bine yakın kişi öldü.

1989'da Hindistan'ın yönettiği Keşmir'de, savaşçıların Keşmir'in Pakistan ile birleşmesini talep etmesi ile çatışmalar yeniden başladı. Cammu Keşmir Kurtuluş Cephesi ise Hindistan yönetimindeki Keşmir'de ortaya çıkan ilk silahlı gruplardan biriydi.

Hindistan, Pakistan'ı isyancı grupları silahlandırmak ve destek vermekle suçluyor. Pakistan ise bu gruplara yalnızca diplomatik destek sağladığını savunuyor.

2019 yılına gelindiğinde Hindistan, Cammu Keşmir'in yıllarca sahip olduğu özel statüsünü kaldırmıştı. Hindistan Anayasası'nın 370'nci maddesi, 35A fıkrasına göre, Keşmir'in yasama organına bölgenin "daimi oturum iznine sahip kişileri" tanımlama yetkisi veriliyor ve bu kişilerin hakları tanımlanıyordu. Söz konusu maddenin kaldırılmasının, demografik yapıda değişimlere yol açabileceği ifade ediliyordu.

Kaynak: Mepa News