Bakan Akar: Türkiye'yi küresel bir güç haline getirmek için çalışıyoruz
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin "Türkiye Yüzyılı" vizyonu ile küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında proaktif davranarak dünyada söz sahibi olan bir ülke olduğunu söyledi.
(Fotoğraf: Milli Savunma Bakanlığı)
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonu ile uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve yetki alanı her geçen gün genişleyen küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında proaktif davranarak dünyada söz sahibi olan ayrıca bölgede ve dünyada etkin bir güç olarak güvenlik üreten ülke durumundadır." ifadelerini kullandı.
Hulusi Akar, Gaziantep’in kurtuluşunun 101. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuştu.
Akar, Türkiye'nin, "Türkiye Vizyonu" ile küresel ve bölgesel meseleler karşısında proaktif bir tavır alarak, 'dünyada söz sahibi ülke' konumuna geldiğini iddia etti.
Türkiye’nin bilhassa son dönemde Ukrayna krizinin son bulması ve ateşkesin sağlanması amacıyla aktif bir diplomasi yürüttüğünü savunan Akar, tahıl sevkiyatının imzalanmasına ve uzatılmasına büyük katkı sağladığına dikkati çekti.
Bakan Akar İstanbul’da kurulan müşterek koordinasyon merkezinin çalışmaları sonucunda bugüne kadar 15 milyon tondan fazla tahılın ihtiyaç sahibi ülkelere güvenli bir şekilde sevkiyatının yapıldığını söyledi ve şöyle ekledi:
"Dünyada söz sahibiyiz"
"Tarihten bize kalan sorumluluğun bilinci ile savunma sanayisinde ve hemen her alanda ülkemizi küresel bir güç haline getirmek için gece gündüz demeden çalışmaktayız. İçerisinde bulunduğumuz dönem küresel ve bölgesel düzeyde risk, tehdit ve tehlikelerin hat safhaya çıktığı krize ve hatta savaşa evrildiği bir dönem olsa da Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonu ile uluslararası ilişkilerde özne haline gelen etki ve yetki alanı her geçen gün genişleyen küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında proaktif davranarak dünyada söz sahibi olan ayrıca bölgede ve dünyada etkin bir güç olarak güvenlik üreten ülke durumundadır. Ülkemiz özellikle son dönemde Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bir an önce son bulması ve ateşkesin sağlanması için aktif bir diplomasi ortaya koymuş tüm dünyayı tehdit eden gıda krizin aşılmasına yönelik tahıl sevkiyatının imzalanmasına ve uzatılmasına büyük katkı sağlamıştır. İstanbul’da kurulan müşterek koordinasyon merkezinin çalışmaları ile bugüne kadar Ukrayna Limanı’ndan 15 milyon tondan fazla takılın ihtiyaç sahibi ülkelere emniyet ile sevki sağlanmıştır."
"Yunanistan yayılmacı ve saldırgan politikalar sürdürüyor"
Atina ile son dönemde yaşanan problemleri de dile getiren Akar, Yunanistan'ın istikrarsızlığı körükleyen provokatif eylem ve söylemleri ile yayılmacı ve saldırgan politikalar sürdürmekte olduğunu söyledi.
Yunanistan'ın NATO tatbikatı sırasında NATO görevi yapan Türkiye'nin uçaklarına radar kiliti attığını anımsatan Akar şu ifadeleri kullandı:
"Bölgesel ve küresel anlamda barış ve istikrar için böyle bir gayret gösterirken maalesef Yunanistan ise istikrarsızlığı körükleyen provokatif eylem ve söylemleri ile yayılmacı ve saldırgan politikalar sürdürmekte, ülkesinin kaynaklarını ve halkın refahını başka ülkelerin çıkarlarına feda etmekte, siyasi varlığını Türkiye düşmanlığı üzerine kurarak her geçen gün yeni gerginliklere sebebiyet vermektedir. Son olarak Yunanistan tarafından planlı NATO tatbikatı sırasında NATO görevi yapan uçaklarımıza dahi radar kilit atılmıştır. Bu düşmanca tavır Yunanistan’ın NATO’nun temel ilkelerine ve değerlerini hiçe sayacak boyutta kontrolden çıktığını göstermektedir. Beklentimiz Yunan siyasilerin uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhal vazgeçmeleri sağduyulu bir NATO müttefiki olarak davranmaları, problemlerin diyalog yolu ile çözümlenmesine odaklanmalarıdır. Güvendikleri dağlara karlar yağmadan 1922’de yaşadıklarını unutmadan tarihten ders almalarıdır. Sonuç olarak Kıbrıs’ta, Ege ve Doğu Akdeniz’de diyaloğa açık olmakla beraber hiçbir oldu bittiye müsaade etmedik. Bundan sonra da asla etmeyeceğiz. Kendimizin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve menfaatlerini korumakta azimli ve kararlıyız."
"Terörü kaynağında yok etme stratejisi devam ediyor"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölge ve dünya barışına katkı sağladığını söyleyen Akar "Türk Silahlı Kuvvetleri bölgesel ve küresel güvenlik için Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra etmektedir. Bu kapsamda, sahip olduğu nitelikli personelin yanı sıra, yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle teçhiz edilen TSK, egemenlik ve bağımsızlığımız için her türlü arazi ve iklim şartlarında ‘Hudut namustur’ anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile yurt içinde ve sınır ötesinde başta PKK/PYD/YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, denizlerimizde ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi azim ve kararlılıkla korumakta, bunlara ilaveten başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ve müttefiklerimizin haklı davasına destek olmakta, aynı zamanda yedi iklim üç kıtaya barış, huzur ve adaleti götüren atalarımızdan aldığı ilhamla, bölge ve dünya barışına da katkı sağlamaktadır. Kahraman ordumuz nerede olursa olsun, tehlike nereden gelirse gelsin, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlama azim ve kararlılığındadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Sınır ötesi harekat sürecinin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde sürdürüldüğünü vurgulayan Akar
"Terörü kaynağında yok etme stratejisi ve ‘terörist neredeyse hedef orasıdır’ anlayışıyla icra edilen bu harekatlarla binlerce terörist etkisiz hale getirilmiş, teröristlerin inleri başlarına yıkılarak ülkemizin ve milletimizin güvenliğine kasteden hainlere büyük darbe vurulmuştur. Bugüne kadar icra ettiğimiz tüm operasyonlarda elde ettiğimiz başarılarda, en büyük ilham kaynağımız şehit ve gazilerimizin kahramanlık ve fedakarlıkları ile asil milletimizin, yani sizlerin sevgisi, güveni ve duasıdır. Sizlerin bizlere olan sevgisi, güveni ve desteği sürdükçe başaramayacağımız hiçbir şey, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Sonuç itibarıyla Peygamber ocağı olarak da bilinen TSK, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla, anayasa çerçevesinde ve yasalar doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayan sapasağlam hiyerarşik yapı içinde, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.