Dirar Asender eş Şişani kimdir?
1989 yılında Filistin'de İsrail güçlerine saldırı düzenleyen cihat yanlısı Çeçen isim.
Dirar eş Şişani künyesiyle de tanınan Dirar İsa Musa Osman Asender, 1952 yılında Ürdün'ün Ezrak kentinde Çeçen asıllı bir ailede dünyaya geldi.
Ailesi Çeçen topraklarında uzun yıllar özgürce yaşamış, Rus işgaline karşı Şeyh Şamil ile birlikte savaşmış kimselerdi. Rus işgalinin ardından bölgeden göç etmek durumunda kalarak Ürdün ve çevresine yerleşmişlerdi.
Dedesi Osman Ebubekir Bey, 1900'lerin başlarında Ürdün bölgesinde bir Osmanlı subayı olarak görev yapmış ve Fransızlara karşı da mücadele etmişti.
İlk olarak babasının, ardından amcası Behçet Osman Bey'in yanında yetişen Dirar, orta öğrenimini Ürdün'ün başkenti Amman'ın Suveyleh semtinde tamamladıktan sonra 1970 yılında askeri koleje girdi.
Askeri kolejden teğmen rütbesiyle mezun olmasının ardından Ürdün ordusuna katıldı. Orduda saha komutanı, askeri mühendis ve keşif subayı gibi çeşitli görevlerde bulundu. Askerliği sırasında İslami yönüyle tanınan bir kişilikti. Ordu içerisinde İslam davetinde de bulunuyor ve herhangi bir baskıyla karşı karşıya kalmaktan çekinmiyordu. Özellikle Çeçen asıllı Müslümanlar çevresinde toplanıyordu.
1985 yılına kadar Ürdün ordusunda görev yapan Dirar eş Şişani, 1985 yılında artık orduda görev yapmak istemedi ve Afganistan'da Sovyetler Birliği'ne karşı devam eden savaşa katılmaya karar verdi. Aynı yıl binbaşı rütbesindeyken ordudan istifa etti.
1986 yılında Afganistan'a giderek bölgedeki cihat yanlısı gruplara katıldı. Eşini de bölgeye getirmek istese de eşi buna razı olmadı. Dirar eş Şişani ise eşini geride bırakarak Ürdün'deki yaşantısını terk edip Afganistan'a gitti.
Afganistan'da gönüllü savaşçılara eğitim vermesinin yanı sıra fiilen de çatışmalarda yer aldı. Askeri tecrübesini bölgedeki savaşçılara aktardı, sahadaki liderlere askeri danışmanlık yaptı, İslami dergilerin neşredilmesinde yer aldı. Marşlar ve şiirler yazdı. 3 yıl boyunca Afganistan'da bulundu. Bu dönemde Sovyetler Birliği'ne karşı en şiddetli muharebeler yaşanıyordu.
Dirar eş Şişani burada Müslümanların Ruslara karşı savaşını oldukça önemli buluyor, Ruslara karşı çeşitli saldırılar gerçekleştirmenin önemini vurguluyor, Moskova'da saldırı yapma planlarından bahsediyordu.
Bu dönemlerde Abdullah Azzam ile de yakın ilişkiler kurdu.
Abdullah Azzam, bir defasında kendisiyle yaşadığı diyaloğu şöyle anlatmaktadır:
"Ordudan emekliliğine bir yıl kalmıştı. Sabretmeye ve bu yılı tamamlamaya çalıştı ama nasıl kalabilirdi ki? Cihada geldiğinde ona 'bir yıl bekleyip emekli olamaz mıydın?' diye sordum. Dirar bana 'bir yıl uzun bir süre' diye cevap verdi . Evet, bir bedenin ruhuyla birleşmesini beklemek için bir yılın uzun bir süre olduğu doğrudur. Ruhu onu çoktan Hindukuş Dağları'na götürmüştü."
Dirar eş Şişani
1989 yılının Şubat ayında Sovyetler Birliği mağlup olarak Afganistan'dan çekildikten sonra Dirar eş Şişani yeni bir arayış içerisine girdi ve yüzünü Filistin'e çevirdi. Burada İsrail işgal güçlerinin katliam ve ihlalleri devam ediyordu.
Öncelikle Ürdün'e dönen Dirar, uzun süre planladığı saldırısını 2 Eylül 1989 tarihinde gerçekleştirdi. Dirar, Taberiye Gölü yakınlarında Şeria Nehri'ni geçerek İsrail ordu devriyelerine saldırı gerçekleştirdi.
Dirar eş Şişani, saldırıyı gerçekleştirdiği 2 Eylül 1989 günü girdiği çatışmada, çok sayıda İsrail askerini öldürmesinin ardından hayatını kaybetti. Dirar, saldırıyı gerçekleştirdiği bölgenin yakınlarında defnedildi.
Saldırıyı gerçekleştirmeden önce yazdığı vasiyetinde şu ifadeler yer alıyordu:
"Allah azze ve celle'den niyazım, yeryüzünde nebevi menhec üzere raşidi hilafeti ikame etmesi hususunda Ümmet-i Muhammed sallallahu aleyhi vesellem'e yardım etmesidir. Ben bu hilafetin başkentinin mübarek Filistin'deki Kudüs olmasını umuyorum. Bu Allah için zor bir şey değildir."
Kaynak: Mepa News