BM kararı sonrası İsrail üzerinde artan ateşkes baskısı ne kadar gerçekçi?

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) Gazze'de ateşkes talep eden bir kararı kabul etmesinin ardından İsrail üzerindeki baskı artıyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'i Gazze'yi "ayrım gözetmeksizin" bombalaması nedeniyle uluslararası desteği kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarmasının ardından Çarşamba günü İsrail'in birçok müttefiki ateşkes çağrısında bulundu.

Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve diğer müttefikler eşine az rastlanır bir ortak açıklama yayınlayarak çatışmalara son verilmesi çağrısında bulundu ve "Gazze'de siviller için güvenli alanın azalması karşısında" duydukları endişeyi dile getirdi.

BM Genel Kurulu'nda Gazze için ateşkes kararı

Ateşkes talep eden BM Genel Kurulu kararı Salı günü 193 ülkeden 153'ünün desteğiyle kabul edildi. ABD, İsrail, Avusturya, Çekya, Guatemala, Liberya, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay ise karara karşı oy kullandı.

ABD Başkanı, desteğini sürdürmesine rağmen, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların başlamasından bu yana İsrail'e yönelik en sert eleştirilerini yöneltti.

Biden bir kampanya bağış toplama etkinliğinde destekçilerine şunları söyledi: "-İsrail- dünyanın büyük bir kısmının desteğine sahip, ancak ayrım gözetmeksizin gerçekleştirdiği bombardımanlarla bu desteği kaybetmeye başlıyor."

ABD haftalardır İsrail'e Gazze'de sivil kayıpları önlemek için daha fazla özen göstermesi çağrısında bulunuyor ve çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiğini söylüyor.

"İsrail tarihindeki en aşırı hükümet"

Biden ayrıca ABD'nin İsrail hükümetini aşırı olarak gördüğünü öne sürerek, "İsrail tarihindeki en aşırı muhafazakar hükümetin" çatışmanın çözümünde ilerlemeyi "zorlaştırdığı" yönündeki endişelerini dile getirdi.

Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu kastederek, “O, bu hükümeti değiştirmek zorunda" dedi.

Biden ayrıca, İsrail bir Filistin devletine "hayır diyemez." dedi.

İsrail hükümetinin bazı sertlik yanlısı isimleri iki devletli bir çözümü reddediyor.

Biden, Netanyahu ile çatışma sonrası Gazze'nin nasıl yönetileceği konusunda "anlaşmazlık" olduğunu söyledi.

İsrail hükümeti, 7 Ekim saldırılarında Hamas tarafından kaçırılan 240 rehinenin tamamı serbest bırakılana kadar Gazze'de uzun vadeli bir ateşkesi kesinlikle reddediyor. Ancak AFP haber ajansına göre Tel Aviv'deki bazı hükümet yetkilileri operasyon için "meşruiyet penceresinin" kapanmakta olabileceğini kabul etti.

Beyaz Saray, ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan'ı bu hafta İsrail'e gönderecek ve Biden, ABD'nin İsrail'e olan taahhüdünü ve aynı zamanda Gazze'deki sivillerin korunması ihtiyacını bir kez daha vurgulayacağını söyledi.

“Biden daha fazlasını yapmalı"

Ancak analistler Biden'ın İsrail başbakanına baskı yapmak için daha fazlasını yapması gerektiğini öne sürüyor.

Siyasi analist Marwan Bishara, "Biden İsrail içinde Netanyahu'dan daha popüler. Netanyahu çoğu İsraillinin güvenine sahip değil,” diyor.

Bishara'ya göre şimdi Biden'ın Netanyahu'ya Gazze'de acil bir insani ateşkes de dahil olmak üzere rotayı değiştirmesi için baskı yapma zamanı.

Bishara, ABD'nin tutumuna uymayı reddetmesi halinde "Biden'ın Netanyahu'nun fişini çekmesi gerektiğini" ifade etti.

"Kesintisiz acı"

Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda, İsrail ile yakın ilişkilerine rağmen BM Genel Kurulu'nun ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısı lehinde oy kullandı.

Üç ülkenin liderleri yaptıkları ortak açıklamada "Hamas'ı yenmenin bedeli tüm Filistinli sivillerin kesintisiz acı çekmesi olamaz" dedi.

Filistinli sağlık yetkililerine göre İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında 18.000'den fazla kişi öldü ve yaklaşık 50.000 kişi de yaralandı.

Enkaz altında ya da ambulansların ulaşamayacağı yerlerde sayılamayacak kadar çok cenaze var.

Kaynak: Mepa News