"Boşanma Davasına Bakacak Hakim Yok"
Türkiye'de 15 Temmuz sonrası hakim ve savcıların beşte birinden fazlası görevden alındı. Bu durum, adliyelerde varolan sorunları daha da arttırdı.
Türkiye’de adli yılın başladığı 1 Eylül günü 543 yargıç ve savcının daha görevden alınmasıyla 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında görevden alınan yargıç ve savcıların toplam sayısı yaklaşık 3 bin 400’e yaklaştı. Toplam 15 bine yakın yargıç ve savcı vardı. Dolayısıyla beşte birden fazlası Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla görevden uzaklaştırılmış durumda.
"Boşanma davasına bakacak hakim yok"
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan avukat İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi eski başkanı avukat Zeynep Ceren Boztoprak, “Bir boşanma davası ya da işçi alacağı davasını bile görecek hakim yok adliyelerde. Türkiye’de dava yükünden, dosya fazlalığından dolayı adaletli yargılama zaten yapılamıyor. Şimdi bir de böyle bir tıkanıklık yaşanması, dosyaların sonuçlanma süresini çok ciddi biçimde uzatacak, öyle görünüyor” diyor.
Avukat Boztoprak, yargıda yapılan operasyonun hukuka uygun olması koşuluyla gerekli olduğunun da altını çiziyor: “Hukuka aykırı işlem yapan ya da darbe girişimiyle alakalı bir hakim veya savcı hakkında, tabii ki soruşturma yapılması gerekir. Hakim-savcı açığı olacak demek doğru değil.”
Üç bin kişi alınacak
Kuşkusuz yeni yargıç ve savcı alımları hükümetin gündeminde. HSYK, geçen hafta 956 hakim ve savcının mesleğe kabulüne karar verdi. Geçen hafta yayınlanan bir kanun hükmünde kararnameyle, emekli hakim ve savcılara 2 ay içinde başvuru yapmaları koşuluyla mesleğe dönüş yolu açıldı. Adalet Bakanlığı, Kasım ayında 1500 yargıç ve savcı adayı alımı için yapılması planlanan sınavda, 3 bin kişinin alınacağını ilan etti.
Staj süreleri kısalacak
Türkiye’de 100 bin civarında avukat var. Yargıç ya da savcı olabilmek için, hukuk fakültesi mezunları başvuru yapabiliyor. Adaylar, Adalet Bakanlığı tarafından açılan yazılı ve sözlü sınavı kazandıktan sonra, 2 yıllık bir eğitim, staj ve yeni bir sınav sürecine tabi tutuluyor. Başarılı olanların ataması, HSYK tarafından yapılıyor.
Adalet Bakanı Bozdağ, Temmuz ayında staj süresinin bir yıla ya da daha altına düşürülebileceğini söylemişti. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu eski üyelerinden ve Anayasa Mahkemesi eski raportörü Profesör Osman Can, bunun yargı kalitesi açısından ciddi sıkıntılar doğuracağı görüşünde.
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Can’ın bu konudaki görüşleri şöyle: “Çünkü, yeterli deneyime sahip olmayan ve yeterli hizmet içi tecrübe kazanmayan kişiler, çok hızlı bir şekilde kürsüye geçip, adalet dağıtmaya çalışacaklar. Yeteri kadar deneyime sahip olmayan kişilerin, hukuku doğru bir şekilde uygulayabilmesi her zaman mümkün olmuyor. Yargıda deneyim çok önemli.”