Bratislava zirvesi sona erdi
Slovakya'nın başkenti Bratislava'da, ilk kez İngiltere olmadan gerçekleştirilen gayriresmi AB liderler zirvesi sona erdi
Sputnik Türkiye'nin haberine göre, AB Dönem Başkanı Slovakya'nın ev sahipliğinde başkent Bratislava'da gerçekleştirilen gayriresmi AB liderler zirvesi sona erdi. Slovakya Başbakanı Robert Fico, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ortak basın toplantısı düzenledi.
Yunan gazeteci Eleni Varvitsiotis, zirvenin düzenlendiği yerin fazla uzak olduğunu, bu yüzden gazetecilerin zirveyi ekranlardan takip ettiğini yazdı.
Fico, toplantıda yapıcı bir tartışma yaşandığını belirterek, AB'nin Avrupa için en iyi proje olduğunu söyledi. Geriye dönüş olmadığını vurgulayan Fico, ileriye doğru bakmak ve ilerlemek gerektiğini aktardı. Üye ülkelerin farklı görüşlere sahip olmasına rağmen ortak haraket ettiğini kaydeden Fico, daha somut adımları atılması gerektiğini vurguladı. AB dış sınırının sığınmacılara karşı korunması gerektiğini belirten Fico, Avrupa Sınır Koruma Gücü oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, "Cevap bulamazsak çok ciddi tehditlere dönüşebilir" dedi.
Tusk ise Avrupa halklarının ekonomik ve sosyal gelecek ile birlikte sınırların kontrol edilmemesinden dolayı ciddi endişe içerisinde olduğunu söyledi. AB'nin her konuda mükemmel olmadığını ancak yapabildiklerinin en iyisini yapmaya çalıştıklarını ifade eden Tusk, insanların endişelerine cevap bulmaya çalıştıklarını belirtti. Zirvede Bratislava Yol Haritası'nı tartıştıklarını belirten Tusk, yol haritasının bir rehber niteliğinde olacağını dile getirdi. Sığınmacı akınının insanlarda ciddi endişelere yol açtığını vurgulayan Tusk, "İnsanlar, bizden sınırlarımızın tam kontrolünü sağlamamızı bekliyor. Bu nedenle asla kontrolsüz sığınmacı istemiyoruz" dedi. Bulgaristan'ın Türkiye sınırının etkin bir şekilde kontrol edilmesine bütün üyelerin tam destek verdiğini kaydeden Tusk, Bulgaristan'a personel, malzeme ve para yardımı yapılacağını aktardı.
Juncker ise toplantıda İtalya'nın bazı farklı nedenleri bulunduğunu ancak bunun İtalya'nın nedeni değil Avrupa sorunu olduğunu söyledi. Zirvede gelecek aylarda atılacak temel ve somut adımları konuştuklarını belirten Juncker, İngiltere'nin AB'den ayrılmasına ilişkin olarak "Bu konuda kesinlikle bir uzlaşma görmüyorum" dedi. Juncker, Bulgaristan'ı asla yalnız bırakmayacaklarını ifade etti.
Diğer taraftan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, zirvenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, zirvede Brüksel'in sığınmacı politikasının değiştirilmesinin başarılamadığını söyledi. Orban, AB'de hala 'naif ve kendini yıkan' bir sığınmacı politikasının hüküm sürdüğünü iddia ederek, ''Şimdi de sığınmacıların Schengen sınırında durdurulması yerine dağıtımın hızlandırılması konusunda daha fazla konuştular" dedi. Bulgaristan'a destek verilmesi kararının bir başarı olduğunu savunan Orban, ''Bulgaristan'a her halükarda destek verilmeli. Yardım konusunda bazı kesin kararlar alındı. Bulgar sınırındaki baskı artıyor ve savunma harcamaları da ciddi seviyede" şeklinde konuştu. Sığınmacı krizinin çözümünde Almanya ve Yunanistan'ın kilit ülke konumunda olduğunu kaydeden Orban, sözlerini şöyle sürdürdü: "Almanya'da sığınmacıların kabul konusunda üst sınır konulmadığı takdirde çekim gücü sürekli olacak. Yunanistan ise Schengen Anlaşması gereğince Avrupa'ya gelmek isteyenleri durdurmalı, ama bunu yapmıyor. Bu iki ülke politikasında bir değişiklik yapmadığı sürece biz bir tek şey yapabiliriz, o da Schengen kurallarını uygulamak." '
Öte yandan zirvenin ardından 'Bratislava Deklarasyonu ve Bratislava Yol Haritası' yayımlandı. Bratislava zirvesinde 27 üye ülkenin kendisini AB'nin mevcut durumuna birlikte teşhis koymaya adadığı belirtilen deklarasyonda, bir üyenin ayrılma kararı almasına rağmen diğer bütün üyeler için AB'nin vazgeçilmezliğini koruduğu ifade edildi. Avrupa kıtasındaki savaşlardan ve derin bölünmelerin ardından AB'nin barışı ve demokrasiyi sağlamlaştırdığı ve ülkelerin refahını artırdığı vurgulanan deklarasyonda, birçok ülkenin ve bölgenin halen benzer başarılara ulaşmak için çabaladığı kaydedildi.
Deklarasyonda, "Bizler, 27 üye ülke ile birlikte ortak tarih inşa etmek üzere AB'yi başarılı yapmaya kararlıyız. AB, mükemmel değildir ancak karşı karşıya kaldığımız tehditleri bertaraf etmek için en iyi araçtır. Bizim, sadece barış ve demokrasiyi garanti altına alan değil, aynı zamanda halklarımızın güvenliğini garanti altına alan AB'ye ihtiyacımız var. Bizim, yaşamak, okumak, çalışmak ve refahımızı artırmak gibi ihtiyaç ve isteklerimize daha iyi hizmet eden ve zengin Avrupa kültür mirasından faydalanan AB'ye ihtiyacımız var" ifadeleri yer aldı. İnsanların güveneceği ve destek vereceği çekici bir AB vizyonu sunmakla yükümlü olduklarına dikkat çekilen deklarasyonda, buna ulaşmak için istek ve kapasitenin var olduğu vurgulandı. Gelecek aylar için temel önceliklerin üzerinde geniş tartışmalar yapıldığı belirtilen deklarasyonda, bu temelde Avrupa Konseyi, AB Konsey Başkanlığı ve AB Komisyonu'nun 'Bratislava Yol Haritası' olarak adlandırılan bir çalışma programı eklediği kaydedildi. Belgede, AB’nin yakın döneme ilişkin hedefler ve somut önerileri sıralandı. Sığınacı krizinde atılacak adımlarda temel hedef, 'geçen yıl yaşanan kontrolsüz göç dalgasının bir daha asla tekrarlanmaması' olarak belirlenirken, düzensiz sığınmacıların sayısının daha da azaltılmaya çalışılacağı belirtildi.
Diğer hedefler ise AB’nin dış sınırlarında kontrolün tümüyle tesis edilmesi, uzun dönemli bir göç politikası üzerinde AB üyeleri arasında konsensüs sağlanması, AB üyelerinin sorumluluk ve dayanışma ilkelerini uygulaması olduğu belirtildi. AB’nin yol haritasında, sığınmacı krizine çözüm bulmada AB ile Türkiye arasında varılan mutabakat, önlemler arasında ilk sırada yer aldı. Ayrıca AB’nin Bratislava yol haritasında, terörle mücadele alanında AB ülkeleri arasında bilgi paylaşımı ve işbirliğinin geliştirilmesi istendi. AB’nin dış sınırlarında güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılması önerilirken, AB’ye girişte Avrupa vatandaşları dahil tüm kişilerin durumunun, ilgili veri tabanlarında incelenmesi öneriliyor.
Seyahat Bilgi ve İzin Sistemi'nin (ETIAS) kurulmasıyla, AB’ye seyahat edecek kişilerin kimlik bilgilerinin önceden kontrol edilmesi, gerekli hallerde vizeden muaf kişilerin de AB’ye girişinin engellenebilmesi öngörülüyor. Belgede ayrıca AB’ye üye ülkelerin, gençlerin radikalleşmesine karşı daha etkili önlemler almaları, gerekli hallerde ülkeye giriş yasağı ve sınır dışı gibi uygulamaların daha kararlı bir şekilde uygulanmasının önemine dikkat çekiliyor.