Çekya'da 'komünizmin çöküşünden bu yana en büyük' protesto gösterisi

Çekya'da yolsuzluk suçlamaları ile karşı karşıya kalan Başbakan Andrej Babiş’e karşı Salı günü yapılan protesto gösterisine en az 100 bin kişi katıldı. Eylemciler, Avrupa Birliği (AB) fonlarını, başbakanlık döneminden önce usulsüz bir şekilde kullandığı iddia edilen Babiş’in istifasını talep ediyor.

Başkent Prag’ın merkezindeki Wenzels Meydanı’nda toplanan protestocular "Utanç, Utanç!" sloganları atarken, eylemde "Babiş Cezaevine" pankartları açıldı. Geçen yıl Nisan ayından bu yana düzenli olarak yapılan Babiş karşıtı gösterilerin en kalabalığı olan Salı günkü eylem, aynı zamanda Çekya’nın 1989 yılında komünist rejimi terk edişinden bu yana yapılan en büyük kitlesel protesto gösterisi oldu.

AB fonların iadesini isteyebilir

Eylemi organize eden, "Demokrasi için milyon dakika" adlı oluşumdan Benjamin Roll, göstericiler önünde yaptığı konuşmada, "Andrej Babiş, bize her hafta onu protesto etmemiz için yeni bir neden veriyor. Biz de bıktık" dedi. Oluşumun yöneticisi Mikulas Minar ise, Babiş’in yaşadığı "çıkar çatışmaları" ve "kişisel sorunları"na rağmen hala ülkeyi yönetmesinin normal olmadığını dile getirdi.

Çekya’da yayımlanan Hospodarske Noviny gazetesi, AB Komisyonu'nun daha önce Babiş’e ait şirketlere aktarılan fonların iadesini talep edeceğini duyurdu. Haberde, yapılan incelemelerin ardından Komisyon’un bir çıkar çatışması yaşandığına kanaat getirdiği ve Babiş’in başbakanlık döneminde de, kendi kurduğu Agrofert adlı holdingin karından pay aldığının anlaşıldığı belirtildi. Komisyonun iadesini talep edeceği miktarın 17,4 milyon euro olduğu öne sürülüyor.

Babis-Agrofert ilişkisi

Çekya Başbakanı Andrej Babiş, 2017’de bu görevi devralmadan önce Agrofert’i yediemin yönetimine devretmişti. Ancak Slovakya doğumlu olan Babiş’in ve eşinin isimleri, Agrofert’in Slovakya’daki şubeleriyle ilgili ticaret sicil kayıtlarında hala şirket sahipleri olarak geçiyor. Söz konusu holdinge ait şirketlerde yaklaşık 30 bin kişi çalışıyor. 64 yaşındaki Babiş’e yöneltilen bir diğer suçlama ise 80’li yıllarda komünist rejimin gizli polis servisiyle ortak çalıştığı yönünde. Ülkesinin en zengin ikinci iş insanı olan Başbakan Babiş ise bir komploya maruz kaldığını ve hakkında karalama kampanyası yürütüldüğünü öne sürüyor.