Cephe hattındaki 30 bin Afgan polisin maaşı ödenmiyor
Taliban'a karşı savaşan yaklaşık 30 bin polisin az bir miktar olan maaşları aylardır ödenemiyor.
Taliban'a karşı savaşan yaklaşık 30 bin polisin az bir miktar olan maaşları aylardır ödenemiyor.
Afgan yetkililerin Çarşamba günü yaptığı açıklamaya göre, ABD öncülüğündeki koalisyon, paranın yolsuzluk yapan liderlere gittiği korkusuyla ödeneği kestiğinden beri, Taliban'a karşı savaşan yaklaşık 30 bin polisin az bir miktar olan maaşları aylardır ödenemiyor.
New York Times'ın Afgan muhabirlerinin haberine göre, NATO yetkilileri, -ki Afgan silahlı güçlerinin yıllık yaklaşık 4 milyar dolar olan masraflarını karşılıyorlardı- bu hamlenin asker maaş bütçesi üzerinden yapılan yolsuzluğu bitireceğini ümid ediyorlar. Şu anda biyometrik kimlik bilgileri ile, olmayan ama var gibi gösterilen subayların sayısı araştırılıyor.
Ancak güneş çarığı, çarık da ayağı sıkıyor. Ülkenin çeşitli yerlerinde Taliban tarafından kuşatılmış ve ikmal yapılamayan birçok polis bulunuyor.
"Üsttekilerin yolsuzluğu yüzünden biz aç bırakılıyoruz"
Birçok polis ülkenin fakir tabakasından ve başka iş imkanı bulunmadığı için, aylık sadece 200 dolar karşılığı bu ölümcül işi kabul ediyor. Geçtiğimiz yılda Afgan ordusunun polis ve asker kaybı günlük ortalama 26 kişiydi, üstelik bunlar sadece öldürülenler, yani yaralı ve esirleri kapsamıyor.
Ülkenin farklı yerlerindeki polis birimleriyle yapılan görüşmelerde yılgınlık göze çarpıyor: "Üsttekilerin yolsuzluğu yüzünden biz aç bırakılıyoruz"
Faryab iline bağlı Girzivan ilçesinde görevli polis komutanı Abdüssamed diyor ki "İlçemiz bir buçuk yıldır Taliban kuşatmasında. Biyometrik doğrulama için eyalet merkezine gitme şansımız yok, yetkililerin de doğrulama için buraya gelme niyeti yok"
"Sadece polis değil, bir polisin kardeşi, amcası veya başka bir akrabasının da seyahat edebilme durumu yok. Eğer Taliban sizin kardeşinizin veya başka bir akrabanızın polis olduğunu öğrenirse orada boğazınızı keser veya sizi kurşuna dizer"
"Aylardır maaşlarımız gelmiyor, 30 kişilik birliğimden beşi sırf bu yüzden silahlarını bıraktı ve öylece çekip gitti."
"Polisler nasıl yaşar bilirsiniz, günü kurtarırlar. Sürekli bir sonraki maaşınızın yolunu beklersiniz. Önceden bile ancak veresiye alışveriş yapıyorduk, yeni maaşla önceki ayın borçları ancak kapanıyordu."
Kunar eyaleti Sarkano ilçesindeki Kabil hükümetine bağlı polis memuru Abdullah ise, biyometrik kimlik ekibi görevli olduğu üsse geldiğinde, kendisi operasyonda olduğu için kaydolamamış. Bu sebepten iki aydır maaş alamıyor.
"Borçlar birikti, artık kimse veresiye de vermiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum"
Sorun, bazı komutan ve generallerin, aslında olmayan, sadece kağıt üzerinde var görünen askerler üzerinden haksız olarak kazandığı paralar. NATO'daki mükellef ülkeler bu yolsuzluğun yıllardır farkında ve bıkmış durumdalar.
Bu tarz önlemler ve biyometrik kimlik işlemi geçen sene de ordu için yapılmış ve onbinlerce askerin maaşı kesilmişti. Yetkililer önlemlerin başarılı olduğunu ifade ediyor.
"62,4 milyon dolar tasarruf"
ABD'li askeri kaynaklar, Afgan ordusunda -polis veya asker- bu şekilde varmış gibi gösterilen personel sayısına dair bilgi vermiyor. Ancak geçtiğimiz yılda "masraf azaltma" adı altında 62,4 milyon dolar tasarruf yapıldığını açıkladılar.
Ancak Batılı ve Afgan kaynaklara göre, yaptığı yolsuzluklardan haberdar olduğumuz yerli polis gücü bu işte çok geride kaldı.
Binlerce polis sadece kağıt üzerinde mevcut
İçişleri Bakanlığı'ndaki sorunun büyüklüğü, polis bünyesindeki iki grup orduya dahil edilmek istendiğinde bir kez daha ortaya çıktı. Üst düzey iki yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, belgelerde ifade edilenle, hali hazırda var olan sayılar arasında binlerce kişilik fark var.
İçişleri Bakanlığı Bütçe ve Finans Sorumlusu Muhammed Sabir Sarvari'ye göre, NATO yetkilileri 30 bin polisin maaşını Mart ayından beri vermiyor.
"Yetkililere ulaştık ve bu 30 bin polisin maaşlarının taksim edilmesi görevini bize vermelerini istedik ancak reddettiler"
Donör ülkeler bu maaşların ödeneğini Birleşik Ulusal Kalkınma Programı'na havale ediyor ve orada donduruyorlar. Sarvari'ye göre bu önlemin etkisi beklenenden daha sert oldu, çünkü şu anda Ramazan ayındayız, üstelik ardından Ramazan bayramı masrafları var.
Paranın kendilerine verilmesi için yapılan çağrılara aldıkları cevabı Sarvari şöyle özetliyor: "Ekmeğini yediğin adamın kılıcını sallarsın"
Bazen de yaptıkları çaprıların Ulusal Kalkınma Programına yönlendirildiği, ancak Program yetkililerinden hiç cevap alınamadığı söyleniyor.
Bazı polislere neredeyse ulaşılamıyor
Merkezi şehirlerde görev yapan polisler biyometrik tanımlamaya rahatça ulaşırken, ülkenin sapa yerlerindeki polislere ulaşabilmek bir muamma.
Kunduz, Zabul, Uruzgan, Ferah gibi yoğun çatışma olan eyaletlerdeki görevlilere göre, biyometrik tanımlama görevlileri eyalet başkentlerine geliyor ve ilçelerdeki polislerin buralara başvurmasını bekliyor. Ancak yolların çoğu ya Taliban tarafından tamamen bloke edilmiş durumda ya da Taliban'ın adamları kol geziyor.
Uruzgan Valiliği Sözcüsü Dost Muhammed Neyab'ın yaptığı açıklaması: "Sorun, ilçelerden eyalet başkentine ulaşım imkanı olmaması. Şu an özellikle iki ilçeye yoğunlaşıyoruz, Dehravud ve Gizab. Polisleri hava yoluyla başkent Tarinkot'a getirip biyometrik işlemleri hallettikten sonra görev yerlerine geri götürüyoruz. Kararlıyız, ancak bu zor bir iş."
Kaynak: Mepa News