Çin Doğu Türkistan'daki tarihi camileri yıkıyor: 22 yılda 1200 cami kapatıldı
Doğu Türkistan'dan kaçarak yaşam mücadelesi veren Uygur Türkleri, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'da yürüttüğü asimilasyon faaliyetleri kapsamında tarihi camileri yıktığını belirtiyor.
Çinli insan hakları aktivistlerinin de sosyal medya hesaplarından paylaştıkları görsel iletiler, Doğu Türkistan'da Müslümanlara ait tarihi mekanların birer birer yok edildiğini ortaya koyuyor.
Bunlardan biri de 1237 yılında Doğu Türkistan'ın Hotan kentinde inşa edilen ve yüzyıllardır ayakta duran Keriya Aitika (bayram mescidi) Camisi.
where has this mosque gone? Keriya Aitika Mosque. more than 800 year history, disappeared in early 2018 despite selected as Chinese architectural heritage in late 2017. pic.twitter.com/2BnSRe90kr
— Shawn Zhang (@shawnwzhang) 2 Nisan 2019
Uydu görüntüleri caminin 2018 sonunda yıkıldığını ve artık yerinde olmadığını gösteriyor.
use Google Earth Pro to view latest satellite images, not the web version pic.twitter.com/MlPUUYMjrC
— Shawn Zhang (@shawnwzhang) 3 Nisan 2019
Yıkıldığı belirtilen bir diğer tarihi yapı ise Doğu Türkistan'ın Kaşgar kentindeki Kargılık Camisi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Direktörü Kenneth Roth, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, uydu görüntülerinin Doğu Türkistan'daki 2 tarihi caminin yok edildiğini ortaya koyduğunu belirtti.
Ayrıca Roth, Twitter iletisinde, "Uydu görüntüleri, bir milyon Uygur Müslümanı tutuklamanın ötesinde, Çin'in en az iki tarihi camiyi yıktığını gösteriyor" paylaşımında bulundu.
22 yılda 1200 cami kapatıldı, bazıları Komünist Parti'nin bürosu yapıldı
Bağımsız kaynaklara göre Çin, 1997 yılından bu yana Doğu Türkistan genelinde 1200'ün üzerinde büyük camiyi ibadete kapattı. Bunun dışında yüzlerce küçük mescidin de kapısına kilit vuruldu.
Pekin yönetimi tarafından kapatılan camilerden bir kısmı tamamen yıkılırken bir kısmı da Çin Komünist Partisi'nin irtibat büroları haline dönüştürüldü. Ayakta kalan camiler ise kapalı devre kameralarla 24 saat izleniyor. Çin yönetimi böylece camiye girenleri yüz tarama tekniği ile kayda alıyor.
"Çin kimliğimizi yok edemediği için toplama kampları kurdu"
Uygur aktivist Gulnaz Uigur, "Camilerin yıkılması yeni bir uygulama değil. Çin daha önce de bu tür eylemleri gerçekleştirdi. Doğu Türkistan'da 2016 yılında, yerel yönetimler tarafından üç ay içinde binlerce cami yıkıldı. Camilerimizin eski ve yıkılma tehlikesi olduğu gerekçesiyle bunu yaptıklarını söylediler. Doğu Türkistan'da tehlike arz eden eski binalar Çin'deki tarihi yapılar için geçerli değil mi?" sorusunu yöneltti.
Gulnaz Uigur, "Çin yönetimi camilerimizi yıktı ama kültürümüzü ve ruhumuzu yok edemedi. Bundan dolayı beyin yıkamak ve Uygur kimliğini yok etmek için Nazi tarzı toplama kampları inşa ettiler ve milyonlarca Uygur Türkünü bu kamplarda işkenceden geçiriyorlar. Çocuklar ebeveynlerinden uzakta, Çinli görevlilerin elinde yetimhanelerde tutuluyor. Yaşlıların büyük bir kısmı ise ya sokaklara atılıyor ya da bu korkunç toplama kamplarına gönderiliyor." şeklinde konuştu.
Uygur izleri yok ediliyor
Öte yandan Doğu Türkistan'ın Kaşgar kentine giden New York Times gazetesi muhabiri, tarihi mimarinin yıkılmaya devam ettiğini gözlemlediğini aktardı. Kaşgar'daki eski kentin tamamen yıkıldığı belirtilirken, Çin'in, bölgedeki geleneksel İslam ve Orta Asya mimarisinin en iyi korunan yerlerinden biri olarak kabul edilen Kaşgar'daki tarihi birçok yapıyı yıkarak, Uygur tarihinin izlerini silmeye devam ettiği ifade ediliyor.
Bölgeye gizlice girmeyi başaran Batılı muhabirler de Doğu Türkistan genelindeki toplama kamplarının sayısında kayda değer artış gözlemlediklerini kaydediyor.
Uygur kızlar zorla evlendiriliyor
Bu arada Çin yönetiminin Uygur kültürünü ortadan kaldırmaya yönelik bir diğer adımı ise Uygur kızların Çinli erkeklerle evliliğe zorlanması.
Uygur Türkleri bu durumun 'evlilik' olarak adlandırılmasına karşı çıkıyor ve uygulamanın dünyanın gözü önünde yapılan zorla taciz ve tecavüz olduğunu belirtiyor.
Gulnaz Uigur, "Çin yönetiminin Uygur halkına yönelik acımasız politikalarından biri de Uygur kızları zorla Han Çinlilerle evliliğe zorlaması. Bu şok edici hadisede Uygur kızlar, ailelerini Çin Komünist Partisi'nin acımasız baskısından kurtarmak için kendilerine dayatılan 'evliliğe' boyun eğiyor. Düğünlere davet edilenler ise Han damatlar tarafından zorla alkol içmeye ve domuz eti yemeye zorlanıyor. Domuz eti yemeyenler ise tespit edilerek toplama kamplarına gönderiliyor. Ayrıca sözde düğünler Çin polisinin nezaretinde gerçekleştiriliyor." diyor.
Gulnaz Uigur'a göre, Uygur kültürünü tamamen silmek isteyen Çin, Han Çinlilere evlilikleri karşılığında teşvik edici para veriyor.
Pekin yönetimi, zaman zaman sözde düğünleri toplu halde organize ediyor.
Uygur aktivistler, etnik temizliğin hızla devam ettiğini dile getirerek, Uygur kızların, Çinli öğretmen ya da devlet memurlarıyla 'evlendirildiğini' gösteren videolar paylaşıyor. Aktivistlere göre evliliği kabul etmeyenler ise toplama kamplarına gönderiliyor ve ağır işkencelere tabi tutuluyor.
One of the ways of ethnically cleansing #Uyghurs is to marry off #Uyghur girls to Han Chinese men, mostly those newly recruited officials or 'teachers' through coercion and fear of being sent to the camps. This is a recent collective wedding of such forced marriages in Kuchar. pic.twitter.com/xmauzS7LAB
— Uyghur Bulletin (@UyghurBulletin) 7 Nisan 2019
Pakistan ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere, Asya'daki birçok ülke, ekonomik sebeplerden ötürü Çin'in Müslümanlara yönelik uygulamalarına sessiz kalıyor.