Çin-Japonya ilişkilerine farklı bir bakış
Çin-Japonya ilişkilerine farklı bir bakış
Halkın Günlüğü ve Çin Uluslararası Radyosu'nun (CRI) da aralarında bulunduğu Çin medya kuruluşlarından temsilciler dün Tokyo'da Japonya eski başbakanı Yukio Hatoyama’yla sohbet toplantısı yaptı. Hatoyama, Çin ile Japonya arasında siyasi ilişkilerdeki sorunların sorumluluğunun büyük kısmının Japonya’ya ait olduğunu belirterek, Çin'in 13. Beş Yıllık Planı'nı takdirle değerlendirdi. Yukio Hatoyama döneminde Çin- Japonya ilişkilerinde istikrarlı gelişme korunmuştu. Ancak 2010 yılında iki ülke arasında gemi çarpışması olayı yaşandı, dönemin başbakanı Naoto Kan bu olay üzerine "yanlış" karşılık verdi. Ardından Diaoyu Adası sorunuyla ilgili olarak, Tokyo Valisi Shiintro Ishihara "mantıksız" iddialarda bulundu. Eski başbakan Yoshihiko Noda ise Diaoyu Adası'nı "kamulaştırma" kararı aldı. Bu olaylar, ikili ilişkilerin normal şekilde gelişmesini olumsuz yönde etkiledi. Japonya Liberal Demokrat Partisi'nin iktidara gelmesinin ardından, başbakan Shinzo Abe, Çin ve Güney Kore'nin (Kore Cumhuriyeti) şiddetli tepkisine rağmen, 2. Dünya Savaşı'nın birinci derece savaş suçlularının anıldığı Yasukuni Tapınağı'nı ziyaret ederek. Diaoyu Adası ve tarihi sorunlarla ilgili Çin haIkının "duygularını çiğnedi".
Yukio: "İlişkilerin bozulmasında Japonya'nın payı daha fazla"
Böylece Çin-Japonya ilişkileri daha da kötüleşti. Yukio Hatoyama Çin-Japonya ilişkilerini şöyle değerlendirdi: "Şu anki Çin-Japonya ilişkilerinin iyi olmamasının sorumluluğunun büyük kısmı Japonya'ya ait. İkili ilişkilerin normalleşmesi için, özellikle Japon tarafı tarihi sorunları doğru şekilde algılayıp, tarihi gerçekleri kabul etmeli ve şu anki durumun değiştirilmesi için büyük çaba harcamalı."
Geçen Mart ayında düzenlenen Çin Ulusal Halk Meclisi'nin yıllık toplantısı sırasında Dışişleri Bakam Wang Yi Çin-Japonya ilişkilerini şöyle değerlendirdi: "Japonya hükümeti ve lideri bir yandan ikili ilişkileri iyileştirme niyetinde olduğunu belirtiyor, öbür yandansa Çin'e zorluk çıkarıyor. Aslında bu, 'iki yüzlü insan' davranışıdır".
Wang Yi'nin konuşmasına katılan Japonya eski başbakanı Yukio Hatoyama, "Japonya hükümeti bir yandan Çin'le dostluğun geliştirilmesi gerektiğini savunuyor, diğer yandan Çin'in Xisha, Nanslıa ve Diaoyu Adaları bölgelerinde sözde 'askeri tehdit' yarattığı iddiasında bulunuyor. Bu, Japonya'nın özgüven yoksunluğunu yansıtıyor." dedi.
Yukio Hatoyama, Çin ekonomisi devamlı gelişirken, Japonya'nın "kayıp 20 yıl" yaşadığına, ekonomik durgunluğun, Japonya'nın 2. Dünya Sa- vaşı'ndan sonraki dönemde görülen hızlı gelişmeyle oluşturduğu özgüvene darbe indirdiğine dikkat çekti. Hatoyama konuyu şöyle değerlendirdi: "Japonya, kendi yerine oturan dünyanın ikinci büyük gücü Çin'i kıskanıyor, aynı zamanda endişeli bir tavır sergiliyor. Özellikle Abe yönetiminin 'Çin tehdidi' iddiası Japonya'nın Çin'le ekonomik temasım etkiledi. Bunun sonucu olarak Japonya'nın ulusal ekonomisi de engellendi."
Tarihi sorunlarla ilgili olarak, Japonya eski başbakanı Yukio Hatoyama, çoğu ders kitabında net şekilde açıklama yapılmadığmdan dolayı, birçok Japon vatandaşının Diaoyu Adası, Nanjing Katliamı'yla ilgili doğru anlayışı bulunmadığım dile getirdi. Hatoyama, Japon medya kuruluşları ve hükümetin ne kadar büyük baskı yaparsa yapsın, tarihi gerçekleri aktarmada ısrar edeceğini, çünkü tarihi sorunların doğru şekilde algılanması halinde, Çin ve Güney Kore'yle arasındaki ilişkilerin düzeltilebileceğinin altım çizdi.
Çin, ekonomisini geliştirmede kararlı
Yukio Hatoyama, Çin'in mart ayında düzenlenen Çin Ulusal Halk Meclisi yıllık toplantısında kabul edilen 13. Beş Yıllık Planı'nı değerlendirdi. Bu plandan Çin'in ekonomiyi geliştirme kararlılığım hissettiğini söyleyen Hatoyama, Çin'in imalat, yüksek bilim ve teknoloji gibi sektörlerinin 13. Beş Yıllık Plan'dan faydalanarak daha iyi gelişeceği görüşünü ifade etti. Hatoyama, Çin ekonomisinin gelişmesinden dolayı, Japonya'nın Çin'le ilişkileri bir an önce iyileştirmesi gerektiğini vurguladı: "13. Beş Yıllık Plan'ı saptayıp hayata geçirmek, bir kilometre taşıdır. Çin, eski zamanın büyüme sonuçlarında durmayarak, 2030 ve 2050 yılı için orta ve uzun vadeli büyüme hedefini belirliyor. Bundan Çin'in gelişme kararlılığını hissettim. Japonya hükümetinin bir an önce Çin'le işbirliği geliştirme sinyalini vermesini arzu ediyorum, çünkü bu, Japonya ekonomisi, Çin-Japonya ilişkileri, dünyanın istikrarı ve gelişmesi için büyük önem taşıyor."
(Çin Devlet Radyosu - 4 Nisan 2016)
Kaynak: Turquie Diplomatique