"Çin yönetimi Uygurların Allah'a değil devlete tapmalarını istiyor"
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin'in Müslüman Uygur Türklerine karşı yaptığı muameleyi eleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin'in Müslüman Uygur Türklerine karşı yaptığı muameleyi sert bir şekilde eleştirerek, "Devlet tümüyle hükmettiğinde, vatandaşlarının tanrıya değil, hükümete tapmasını ister" dedi.
Pompeo dini özgürlükler konusunda Küba, İran, Pakistan ve Myanmar'ı da eleştirirken, "İşte Çin bu sebeple bir milyondan fazla Uygur'u toplama kamplarına ve Hristiyan rahipleri de hapse attı." diye konuştu.
Katolik Hristiyan inancının merkezi olan Vatikan'da dini özgürlükler konusunda yapılan konferansa katılan ABD Dışişleri Bakanı, "Bugün, insanlık onurunu ve dini özgürlükleri savunmak başka bir savaşa hazırlamalıyız. Karşımıza çıkan engeller, Soğuk Savaş'takilerden bile daha kuvvetli, çünkü tehditler daha çeşitli ve çok daha fazla" diye konuştu. Pompeo, dini özgürlükler konusunda diğer ülkelere de atıfta bulunurken, en sert eleştiriyi Pekin hükümetine yöneltmesi dikkati çekti.
Perşembe sabahı Papa Francis ile görüşecek olan Pompeo, daha sonra ünlü Sistine Şapeli ve bazı müzeleri ziyaret edecek. Pompeo, atalarının diyarı olan Roma'nın kuzeyindeki Abruzzo bölgesine gittikten sonra Karadağ, Kuzey Makedonya ve Yunanistan'ın ardından ABD'ye geri dönecek.
Pompeo konuyu BM'ye taşımaya hazırlanıyor
Pompeo son dönemde Çin'i, Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara uyguladığı politika sebebiyle sık sık eleştiriyor. Pompeo daha önce konu hakkında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nezdinde girişimlerde bulunacaklarını da açıklamıştı.
Çin’de, 2008-2009 yıllarında, Uygurların yaptığı öne sürülen bir dizi kanlı saldırıdan sonra pek çok insan hakları örgütü Pekin’i bu azınlığa karşı baskıyı artırmakla suçluyor.
Doğu Türkistan bölgesinde sıkı güvenlik önlemleri uygulayan ve bölgenin başkenti Urumçi'de dünyanın en büyük CCTV güvenlik kamerası ağlarından birini kuran Pekin hükümetinin, şu ana kadar bir milyondan fazla Uygur ve diğer azınlık Müslümanlara 'eğitim kampları' adı altında ideolojik eğitim ve baskı uyguluyor. Çin hükümetiyse bu suçlamaları reddederek "İslami radikalleşme" ile mücadele kapsamında bu adımı attıklarını belirtiyor.