Davutoğlu: Konuşmaktan korkmayın
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'da düzenlenen bir iftar programında konuştu.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Dostları Platformu’nun iftarında konuştu.
Son günlerdeki politik gelişmeleri değerlendiren Davutoğlu, "Dost yüzler gördüm zor zamanlarda yanımızda olan ahde vefa gösteren, hiçbir zaman dürüstlükten ayrılmayan dostları gördüm. Bazı şeyler, değeri kaybolduğunda anlaşılır ve hissedersiniz ki, o şeyi ikame etmek mümkün değildir. Gerçek dostlar birbirine güzel şekilde, övgülerle konuşanlar değil, birbirine hakikat üslubunca ve usulüyle konuşanlardır. İşte bugünlerde belki de kaybettiğimiz değerlerin başında dostluk geliyor" dedi.
Dünyanın büyük bir devinim içinde hareket ettiği günlerden geçildiğini söyleyen Davutoğlu, 'ahlaki erozyon' uyarısı yaptı:
"Hem dünyada karamsarlık var ve maalesef hem de ülkemizde. Son dönemde nerede, kiminle karşılaşsanız, psikolojik olarak bir karamsarlığın etkisi altında olduğunu görüyorsunuz. Ekonomik krizler, gergin siyasi söylemler ve hepimizin karşı karşıya kaldığı ve görmekten büyük üzüntü duyduğu ahlaki erozyonlar bir karamsar atmosfer oluşturuyor. Eğer dünyanın bu kaotik döneminde insanlığa bir mesaj ileteceksek önce psikolojimizi düzelteceğiz.
Bize her şey yakışır, ama asla beis ve karamsarlık yakışmaz. Her şeyi kaybedebiliriz, tekrar kazanırız. İktidar kaybedilir tekrar kazanılır. Bir tek şey var ki, kaybedildiğinde ikame edilmesi mümkün değildir. O da ümit, ümidini kaybedenin yarını olamaz. Ümidi oluşturacak olan şey; korkular, dürtüler değildir. Ümidi oluşturacak olan şey; ortak referanslara sahip bir toplumun yeni bir vizyon üretmesidir. Vizyon üretmek ise düşünce özgürlüğüyle olur. Bize en aykırı bile olsa, üretilen her düşünce berekettir."
Davutoğlu, ortak referansların toplum açısından önemine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Beni son dönemde, bir ilim adamı, bir devlet adamı olarak ama en fazla da bu ülkeye aşkla bağlı bir vatandaş olarak en çok kaygılandıran hususlardan bir tanesi de ortak referanslarımızı kaybetmiş olmamızdır. Bir toplumu bir arada tutan temel unsur ortak referansların mevcudiyetidir. Hepimizin mahallelerimizden çıkmamız lazım. Gittikçe kendi mahallesine sığınan topluluklar, bir nesil sonra parçalanırlar. Ben bunu Irak’ta gördüm. Bağdat’ta, Musul’da mahallelerin nasıl bölündüğünü gördüm. Bizim geleceğimizin en önemli teminatı son dönemde iyice içine kapanılan bu mahallelerimizden çıkmamızdır."