Deyr ez Zor'da İran işgali: Sahabe izleri şehirden siliniyor
Esed güçlerinin Deyrizor’u ve Fırat’ın güneyini ele geçirmesiyle birlikte İran’ın Deyrizor planı daha da net gözükmeye başladı.
İran Şiilerinin Deyr ez Zor’u işgali 1980’li yıllarda başladı. Şia mezhebinin bölgede yayılarak etkin hale getirilmeye çalışılmasıyla bu işgal, süreç içerisinde “dolaylı işgal” veya “uzun vadeli işgal” halini aldı. Bir kısım insan Şia inancına tabi oldu. Özellikle Yasin Mayuf ve akrabası Hüseyin Reja, Deyr ez Zor’da Şia inancının bel kemiğini oluşturuyorlardı ve baba Esed’i destekleyerek İran’ın bölgedeki etkinliğini güçlendirmeye çalışıyorlardı.
Sürecin başından beri bölgede etkin olan İran ajanları, Suriye olayları patlak verene İran’ın genişleme ve Şii inancını yayma politikasını uygulamaya devam ettiler.
Yeni mabedler kuruldu
Deirezzor24'ün aktardığına göre; Şiiliği ilk olarak yaymaya çalışan Yusuf Mayuf ve Hüseyin Reja’nın doğdukları köy olan Hitila, Deyr ez Zor’un kuzeydoğusunda yer alıyor ve bölgedeki Şiilerin başkenti olarak düşünülüyor. Bölge halkının cehaletinden ve yoksulluğundan faydalanıp, fakir köylerdeki insanlara aylık maaşlar bağlayan iki isim bu şekilde birçok insanın inanç değiştirmesini sağladı. El Bukemal, Hatala, Maret, El Se’va, Hamar El Ali, Kasra gibi kasabalarda Hüseyniyatlar (Şii mabedleri) kurulmuş ve Şiilik yaygınlaşmıştı.
2011 yılında başlayan Suriye devriminin ardından, gizli tutulan birçok projeden biri olan Deyr ez Zor planı gün yüzüne çıktı. Sünni nüfusun yoğunlukta olduğu bölge Irak’la bitişik bir konuma sahip ve stratejik olarak önemli bir yerde.
2011 yılının ardından, Suriye hükümetinin davetiyle uluslararası bir aktör olarak Suriye’ye giren İran’ın asıl amacı bölgede Şii inanışını yaymak ve uluslararası Tahran-Bağdat-Şam-Beyrut yollarını kontrol altına almaktı. Şam ve Bağdat arasındaki bağlantı ise Sünnilerin yoğunlukta olduğu Deyr ez Zor’dan geçiyordu. 2017 yılında Esed’in Deyr ez Zor’u ele geçirme çabalarına İranlı General Kasım Süleymani’nin başında olduğu İran destekli çok uluslu milis güçlerden ciddi bir destek geldi.
Deyr ez Zor'da Hüseyniyyat inşaatı
Esed güçlerinin Deyr ez Zor’u ve Fırat’ın güneyini ele geçirmesiyle birlikte İran’ın Deyr ez Zor planı daha da net gözükmeye başladı.
Sahabe isimleri kaldırılıyor
İran bölgede güçlü olan Bakara kabilesinin Şeyhi Nevaf el Beşir’i kullanarak, bölgenin gençlerini para ve güçle ikna ederek Şii inancına dahil etmeye çalışıyor. Aynı zamanda İran, ibadet için binalar inşa etmekte ve Hz. Muhammed'in sahabelerinin ismine sahip olan camilerin ismini değiştirmekte. Ömer Camisi'nin ismini Rıdvan Camisi yapması gibi. Bazı camiler ise yıllardır savaşın etkilerine maruz kalmış insanlara yardım ederek, Şia inancına sokulması için ofis olarak kullanılıyor.
İran, Mayadin kentinin kırsal kesimindeki Baddim el-Kabreya'da, Ain Ali arkeolojik alanında büyük bir Hüseyniyyat binasının inşasını gerçekleştiriyor ve görünüşe göre önümüzdeki günlerde bir Şii mabedi olacak.
Son günlerde aktivistlerin bildirdiğine göre Şii milisler Irak’tan getirilen aileleri Deyr ez Zor’un doğusundaki Ebu Kemal şehrine yerleştirerek İran’ın bölgedeki demografik gücünü arttırmaya çalışıyor.
İran Deyr ez Zor’un gençlerini tehdit edip baskı altına alarak milis güçlerine katılımlarını sağlamaya çalışıyor. Bunu yaparken de kendilerini ve ailelerini korumaları gerektiği, Şii doktrinini benimsemeleri gibi şeyler söylenerek etkilemeye ve cephane sağlayarak cesaretlendirmeye çalışıyorlar. İranlı milisler, Şiiliği yayma hedefine ulaşmak için Deyr ez Zor’un tarihi ve dini kalıntılarını yok etmeye ve Asala eyaleti ile antik tarihin toplumsal dokusunu tahrip etmeye uğraşıyor.
Kaynak: Mepa News