Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Evlilikte 18 yaş sınırı en ideal uygulamadır
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş "Bugün yasalarımızdaki evlilikte 18 yaş sınırı dinimizin istediği rüşd çağı bakımından da ideal bir uygulamadır." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, evlilik yaş sınırı için 18'e işaret etti.
Hürriyet yazarı Hande Fırat'a konuşan Erbaş "Bugün yasalarımızdaki evlilikte 18 yaş sınırı dinimizin istediği rüşd çağı bakımından da ideal bir uygulamadır. Ergenlik yaşı ile evlilik yaşı karıştırılmamalı. Ergenlik biyolojik bir gelişim sürecidir. Evlilikte aranan rüşddür." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının çocuk istismarıyla mücadelenin önemini vurgulayan Erbaş "Başkanlığımız ailenin korunması ve şiddetin önlenmesi bağlamında çocuk istismarıyla mücadeleyi resmi ve dini bir sorumluluk alanı olarak belirlemiştir." ifadelerini kullandı.
Erbaş ifadelerine şöyle devam etti:
"Başkanlığın, ailenin korunması konusunda İslam dininin belirlediği temel prensipler/sabiteler ile bağdaşmayan bir kararı ya da fetvayı vermesi mümkün değildir.
Bu temel prensiplerden birisi de nikâhın keyfi uygulamalara kesinlikle kapalı, son derece ciddi ve önemli bir adım olması, tarafların her türlü haklarının korunması mecburiyetidir.
İslam’a göre, kadın ve erkeğin hem fiziksel (bulûğ) hem de ruhsal ve zihinsel (rüşd) olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek yaşa (Kuran’ın ifadesiyle evlilik çağına) gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz.
Genç kızlarımızın çocuk sayılabilecek kadar erken yaşlarda zorla evlendirildiği ve bu uygulamanın dine dayandırılmaya çalışıldığı esefle müşahede edilmektedir. Bu yaklaşımın ilmi ve dini bir temeli yoktur.
Hayat hakkını, insanın onuruna uygun bir şekilde hayatını sürdürmesi hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları istismar konusu yapmak asla kabul edilemez.
Kamuoyuna ‘çocuk gelinler’ vakası olarak yansıyan ve gerçekte çocuk istismarı olarak değerlendirilecek her türlü suiistimalin, İslam açısından hiçbir meşruiyeti yoktur.
Çocukları istismar eden anlayışların dayandığı yanlış bilinç, kültürel yozlaşma, eksik ve çarpık dini yorumlar mutlaka tashih edilmelidir.
Hiçbir Diyanet görevlisinin resmi nikâh olmaksızın evlilik akdine ilişkin bir işlem yapamayacağı açıktır.
Bir çocuğun hayatını karartmak, insanlığın ufkunu karartmaktır. Çocuğun duygu ve düşünceleri değerli, canı ve bedeni dokunulmazdır.
Hiçbir kız çocuğu, rızası olmadan, anne olma özelliği kazanmadan ve eş olmanın anlamını kavramadan evlendirilemez.”