Erbaş: Evlilikte korkulacak bir şey olmadığını düşünüyorum
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve eşi Seher Erbaş, 'Aile: Sevgi, Şefkat ve Merhamet' konulu Yurt Dışı Aile Semineri programına katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve eşi Seher Erbaş, 'Aile: Sevgi, Şefkat ve Merhamet' konulu Yurt Dışı Aile Semineri programına katıldı.
Programda açıklamalarda bulunan Erbaş'ın öen çıkan ifadeleri şu şekilde:
"Evlilikte paylaşmak vardır. Sorumluluğu karşılıklı paylaşırlarsa bu kolaylaşır. Korkulacak bir şey olmadığını düşünüyorum. Bekarlarımıza tavsiyemizi yapmış olalım. Hatta çocuklarla bu sorumluluğu paylaşmak lazım. Sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu ama korkulacak bir şey olmadığını da vurgulamamız lazım."
"Evliliğe adım atmakla benlikten çıkıp biz oluyoruz. Orada ben yok, ben dediğiniz zaman sıkıntılar başlar. Hani 5S formülümüz var ya, sevgi, saygı, sadakat, sabır, selamet diyoruz. Ailenin eğer sağlıklı bir şekilde yürümesini istiyorsak, ki bunu herkes ister, istemeyen olmaz, orada karşılıklı sevgi, saygı olacak. Sadakat yani dürüstlük, bu çok önemli. Çocukların anne babalarına karşı, eşlerin birbirlerine karşı çok dürüst olması lazım. Sadakat burada çok önem arz ediyor ama sabırsız bunlar olmaz.
Cenab-ı Hak, peygamberlere sabırla ilgili dua öğretiyor; ‘Allah, sabredenlerle beraberdir.’ ‘Rabbimiz bizim üzerimize sabır yağdır’ buyuruyor. Sabrın en çok lazım olduğu yer ailedir. Ailede eşler birbirlerine karşı sabırlı olacak, çocuklar kendi aralarında sabırlı olacak, anne baba çocuklarına karşı sabırlı olacak, çocuklar anne babalarına karşı sabırlı olacak. Ailenin sağlıklı bir şekilde yürümesinin en önemli ilaçlarından birisi sabırdır."
"Tabii sevgiyi hissettirmek çok önemli ama Peygamber Efendimiz, ‘Sevdiğiniz kişilere sevdiğinizi söyleyin’ buyuruyor. Peygamber Efendimiz bizim önümüzü her konuda açıyor. Sevgide Peygamber Efendimiz nasıl örnek olmuş, neler söylemiş, hangi konuları tavsiye etmiş? Mesela ailede çocuklara sevginin hissettirilmesi ya da söylenilmesi konusunda da çok önemli bir örnek var. Peygamber Efendimiz bir gün yolda bir arkadaşıyla sahabeden birisiyle yürürken çocukları oynarken görüyor, gidiyor onları seviyor, okşuyor, öpüyor, küçücük çocuklara sevgisini belirtiyor.
Yanındaki kişinin biraz tuhafına gidiyor ve diyor ki, ‘Ya Rasulallah, siz çocukları böyle sever misiniz, öper misiniz. İşte on kadar çocuğum var, daha hiçbirisini böyle sevip öpmedim diyor.’ Öyle deyince Peygamber Efendimiz, ‘Allah senin kalbinden merhameti çekip çıkartmışsa ben sana ne yapabilirim’ diyor. Muhteşem bir söz. Dolayısıyla bu şekilde sevgiyi göstermek, esasında bir merhamet göstergesidir. Sevgi göstermemek de demek ki merhametsizlik göstergesidir."
"Kur’an-ı Kerim’de İsra Suresi’nde buyuruyor ki 'Rabbimiz, ‘Anneniz, babanız yanınızda yaşlandığı zaman onlara kol kanat gerin. Nasıl ki onlar siz küçükken rahmet ve merhamet ile sizlere kol kanat gerdilerse siz de onlara kol kanat gerin, onlara ‘öf’ bile demeyin ve onlara güzel sözlerle hitap edin.’ Ne kadar önemli. Yani ailede çocukların anne babalarına nasıl hitap edeceği ile ilgili dahi ayet-i kerime ilkeleri ortaya koyuyor. Nedir ilke? Onlara ‘öf’ bile demeyin. Cenab-ı Hak, ailedeki sevginin, saygının, bağlılığın, vefanın ortadan kalkmasına müsaade etmiyor."
"Çocuklarımız eğer namaz konusunda soğuk davranıyorlarsa kendimize bir bakmamız lazım. Yani biz çocuklarımızın gözünün önünde namaz kılıyor muyuz, kılmıyor muyuz? Teşvik ediyor muyuz, etmiyor muyuz? Gönlüm ister ki çocuklarımız bizler evde gözlerinin önünde namaz kılıyor olarak bizi göre göre büyüsünler. Yalan söylediğimize hiç şahit olmayarak büyüsünler. Dolayısıyla ailemizin buna çok dikkat etmesi lazım. Çocukların büyüme sürecinde hal ve hareketlerimize dikkat etmemiz lazım. İbadetlerimizi ihmal etmemiz lazım, namaz, oruç, diğer konular, hayır hasenat konularında. Camiye gittiğimiz zaman çocuğumuzu alıp camiye götürmemiz lazım. Herhangi bir hayır hasenat yapacağımız zaman o hayır yapacağımız maddeyi, para olur başka şey olur, çocuğumuza verip çocuğumuzun onu vermesini sağlamamız lazım.