Erdoğan: Fırat'ın doğusunda kendi yolumuza devam etmekten başka çaremiz kalmadı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat'ın doğusuna yönelik bir askeri harekata ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat'ın doğusuna yönelik bir askeri harekata ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 27. dönem 3. yasama yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yürütülen ‘güvenli bölge’ görüşmelerine değindi.
"Her yolu denedik, ziyadesiyle sabırlı davrandık. Ancak özellikle Fırat’ın doğusunda bu yöntemle arzu ettiğimiz neticelerin hemen hiçbirine ulaşamadık. Türkiye’nin artık bu konuda kaybedecek tek bir günü dahi yoktur. Geldiğimiz noktada kendi yolumuza devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır. Menbiç de dahil, Fırat nehrinden Irak sınırına kadar 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem ülkemizin bekası, hem terör örgütleriyle mücadelemizin başarısı, hem de Suriyeli misafirlerimizi evlerine huzuru kalple geri döndürmek için bu adımı atmak mecburiyetindeyiz. Kendi yolumuzu açarız, nitekim şu anda açmaya da başladık" ifadesini kullandı.
Suriyeli sığınmacılara da değinen Erdoğan, "Milyonlarca sığınmacıyı ilanihaye kendi topraklarımızda misafir etmeye devam etmek gibi bir düşüncemiz yoktur. Yaklaşık 8 yıldır ülkemizde misafir ettiğimiz bu insanların evleri, yurtları, vatanları zaten vardır. Bize düşen sığınmacıların bir an önce kendi ülkelerinde hayatlarını sürdürebilecekleri güvenli bir iklimi oluşturmaktır." dedi:
"Suriye’deki mevcudiyetimizin tek sebebi sınırlarımıza yönelik terör tehditlerinin ülkemizdeki sığınmacıların geri dönüşünü de engelleyen bir bariyer haline dönüşmüş olmasıdır. Birileri terör ve sığınmacı yükünü ülkemizin omuzlarına yükleyerek adeta bizlere diz çöktürmeye çalışıyor. Türkiye böyle bir dayatmayı, böyle alçakça bir oyunu kabul edecek kadar aciz bir ülke midir? Biz bu dayatmaya, senaryoya rıza göstermeyiz. Suriye konusunda karşı karşıya kaldığımız durum tam da budur."