Erdoğan: 'İslami terör' ifadesini kabul etmemiz mümkün değil
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Saygın ülkelerin saygısız bazı liderleri 'İslami terör' ifadesini kullanıyor. Bunu kabullenmemiz mümkün değil' ifadelerini kullandı.
NATO Liderler Zirvesi için geldiği Londra'da Old Billingsgate binasında İngiltere'deki Türk vatandaşları ve Müslüman toplumunun temsilcileriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Saygın ülkelerin saygısız bazı liderleri 'İslami terör' ifadesini kullanıyor. Bunu kabullenmemiz mümkün değil." dedi.
Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin teröre 40 yılda çok kurban verdiğini, ancak bunlar yaşanırken kimsenin başsağlığı dilemediğini, arayıp sormadığını belirterek, "Terör örgütlerine bilabedel 10 binlerce tırla silah, mühimmat, araç, gereç gönderenler, bize paramızla silah vermediler, araç, gereç vermediler. Biz tüm bunlara rağmen çalıştık, gayret ettik. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı." diye konuştu.
Erdoğan, terörle mücadelede akıl verenlere "Siz aklınızı kendinize saklayın", ikide bir "İslami terör" ifadesini kullananlara da "gidin aynaya bakın" dediklerini aktardı.
İslam'ın ''barış'' anlamına gelen Arapça "silm" kelimesinden doğduğunu hatırlatan Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İslam, barış dinidir. Barış dini olan dinimize asla terörü yaklaştıramazsınız ve terörün yanına sıfat olarak İslam'ı koyamazsınız. Bu ifadeyi kullananları, kusura bakmasınlar ben de lanetliyorum. Bunlara şunu sormak lazım; Yeni Zelanda'da 51 Müslüman'ı namaz esnasında şehit edenler kimdi? Hristiyan. Biz diyor muyuz Hristiyan terörist? Böyle bir şey kullandık mı? Kullanmadık, kullanmayız da. Niye? Bizim dinimiz İslam buna da müsaade etmez. Önce dinlerimiz arasındaki ilişkilerin nasıl barışık hale geleceğini konuşalım. Maalesef şu anda dünyada hala saygın ülkelerin saygısız bazı liderleri 'İslami terör' ifadesini kullanıyor. Bu olamaz. Bunu kabullenmemiz mümkün değil. İkili görüşmelerimizde de 'Bu ifadeleri kullanmayın. Siz, bizi yaralıyorsunuz.' diye defaatle söyledik, söylüyoruz."
Türk toplumunun, Birleşik Krallık'ın siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel hayatındaki yerini güçlendirmesinin, çocuklar ve gençlerin daha iyi eğitim almasıyla sağlanabileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çocuklarımızın ve gençlerimizin kendi dillerini ve kültürlerini öğrenmesi, ana vatanlarıyla bağlarını koruması önemlidir. Bu entegrasyonun önünde asla bir engel değildir. Küreselleşme çağında kişinin kendini birden fazla ülkeye ait hissetmesi gayet doğaldır. Esas itiraz edilmesi gereken, bir göçmenin yaşadığı topluma entegre olabilmek için köklerini inkar etmesini beklemektir." şeklinde konuştu.
Erdoğan, asimilasyon çabalarının şu ana kadar dünyanın hiçbir ülkesinde sonuç vermediğini vurgulayarak, bir göçmen grubunun içinde yaşadığı toplumla bütünleşebilmesi için öncelikle o toplumun bu göçmenleri kabul etmesi, onların haklarına saygı göstermesi gerektiğine işaret etti.
Bu konuda Birleşik Krallık'ın birçok Batılı ülkeye örnek olabilecek kuşatıcı bir anlayışa sahip olduğunun altını çizen Recep Tayyip Erdoğan, "Ziyaretimiz vesilesiyle yarın hizmete açacağımız Cambridge Camisi, bu bakış açısının sembollerinden biri olacaktır. Türkiye Diyanet Vakfı'mızın katkıları ve Yusuf İslam kardeşimizin çabalarıyla vücut bulan camimizin, sizlerle beraber bu topraklarda yaşayan tüm Müslümanların gurur kaynağı olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasıyla ilgili süreci de yakından takip ettiklerine değinerek, bu ülkede yaşayan ve çalışan vatandaşların süreçten olumsuz etkilenmemesi için ilgili bakanlıkların temaslarını sürdürdüğünü belirtti.
Türk vatandaşlarının, Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarının Brexit sonrasında da geriye gitmemesine önem verdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Krallık makamlarıyla bu konuda yakın iş birliğini sürdüreceklerini dile getirdi.