Erdoğan'ın Rusya ziyaretinden beklentiler neler?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin arasında bugün yapılacak görüşmede Tahıl Koridoru Anlaşması'nın ele alınacağı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin, Rusya'nın Tahıl Koridoru Anlaşması'na yeniden katılımını görüşmek için bir araya geliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın güneyindeki Soçi kentinde buluşacak.
Görüşmenin ana gündem maddesini, Türkiye ve Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğu ile imzalanan ancak Rusya'nın temmuz ayında çekildiği Tahıl Koridoru Anlaşması oluşturuyor.
Tahıl Koridoru Anlaşması neden önemli, Rusya neden çekildi, yeniden imzalamak için talepleri neler, Erdoğan ve Putin görüşmesinden neler bekleniyor?
Zelenskiy ve Macron, Erdoğan-Putin zirvesi öncesi görüştü?
Gözler Erdoğan-Putin zirvesine çevrilmişken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Tahıl Koridoru Anlaşması ile ilgili olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü bildirdi.
Zelenskiy, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın "işleyişin sağlanmasına yönelik araçların" ele alındığı görüşmede Odesa kentinin güçlendirilmesinin de gündeme geldiğini belirtti.
Ukrayna'nın tahıl ihracatının büyük bölümü Odesa limanı üzerinden yapılıyor, Karadeniz ve Boğazlar'dan geçerek varacağı limanlara gönderiliyor. Tahıl Anlaşması'nın sona ermesinden bu yana Ukrayna kendi ilan ettiği insani koridor üzerinden gemi göndererek tahıl sevkiyatı yapıyor.
Ancak Odesa bölgesi, Ruslara ait insansız hava araçları tarafından saldırılara hedef oluyor. Geçtiğimiz haftalarda da Odesa'daki bir tahıl deposu İHA'ların saldırısıyla vurulmuştu.
Tahıl Koridoru Anlaşması nedir?
Hem Ukrayna hem de Rusya, dünyanın birçok bölgesinde, özellikle de Afrika, Orta Doğu ve Asya'da ihtiyaç duyulan buğday, arpa, ayçiçek yağı ve diğer gıda ürünlerinin başlıca küresel tedarikçileri. Ukrayna büyük bir mısır ihracatçısı iken Rusya gübre ihracatı konusunda kritik öneme sahip.
"Dünyanın ekmek sepeti" olarak adlandırılan Ukrayna'dan kesintiye uğrayan sevkiyatlar, küresel gıda krizini şiddetlendirdi ve dünya genelinde tahıl fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Gıda krizinin önüne geçmek amacıyla, Temmuz 2022'de Birleşmiş Milletler ve Türkiye'nin aracılığında Tahıl Koridoru Anlaşması imzalandı.
Anlaşma, Rusya'nın savaşına rağmen yaklaşık 36 milyon ton tahıl ve diğer ürünlerin üç Ukrayna limanından güvenli bir şekilde çıkmasına izin veriyordu.
Anlaşma, Ukrayna limanlarına giren ve çıkan gemilerin saldırıya uğramayacağına dair güvence sağlıyordu. Gemiler Rus, Ukraynalı, BM ve Türk yetkililer tarafından kontrol edilerek sadece gıda taşıdıklarından emin olunuyordu.
Anlaşma kaç defa uzatıldı?
Her dört ayda bir uzatılması öngörülen anlaşma, savaşın ortasında bir umut ışığı olarak görüldü ve dört kez yenilendi.
17 Kasım 2022'de sonlanacak olan anlaşma, ilk etapta 120 gün uzatıldı. Mart 2023'te 60 gün süreyle yenilendi ve son olarak Mayıs 2023'te 60 gün daha uzatılarak 18 Temmuz tarihinde Rusya'nın tek taraflı çekilmesiyle sona erdi.
Rusya, Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan neden ayrıldı?
Temmuz 2022'de varılan mutabakat kapsamında Rus ürünlerinin dolaşımının da kolaylaştırılması hedefleniyordu.
Ancak Rusya, ülkesinin gıda ve gübre ihracatının önündeki engelleri kaldırmayı vaat eden paralel bir anlaşmanın yerine getirilmediğini iddia ederek anlaşmadan çekildi.
Moskova, geçen yıldan bu yana rekor miktarda buğday sevk etmesine rağmen, nakliye ve sigorta konusundaki kısıtlamaların tarımsal ticaretini engellediğinden şikayet ediyor.
Türkiye neden aracı oldu?
Putin'in girişimden çekilmesinden bu yana Erdoğan defalarca Afrika, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde gıda krizini önlemeye yardımcı olan düzenlemeleri yenileme sözü verdi.
Erdoğan, Ukrayna'da 18 aydır süren savaş boyunca Putin ile yakın ilişkilerini sürdürdü. Türkiye, işgalinin ardından Rusya'ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmadı ve Rusya'nın denizaşırı ticareti için ana ticaret ortağı ve lojistik merkezi olarak ortaya çıktı.
Öte yandan NATO üyesi olarak Türkiye silah göndermek, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ile görüşmek ve Kiev'in NATO'ya katılma teklifini desteklemek suretiyle Ukrayna'ya desteğini gösterdi.
Rusya'nın talepleri neler?
Soçi zirvesi, Rusya ve Türkiye Dışişleri Bakanları arasında perşembe günü yapılan ve Rusya'nın Ukrayna'nın Karadeniz ihracatının yeniden başlaması için Batı'nın atması gereken adımların bir listesini verdiği görüşmelerin ardından gerçekleşecek.
Putin, ağustos ayında Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye'den "Rus tahılını sevkiyatına izin verilmesi" için destek istedi.
Erdoğan da, tahıl anlaşması konusunda "Batılı ülkelerden bazı beklentileri olduğunu" ve "bu ülkelerin bu konuda harekete geçmesinin çok önemli olduğunu" söyleyeren Putin'in tutumuna sempati duyduğunu belirtti.
BM Genel Sekreteri António Guterres geçtiğimiz günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a Rus ihracatının küresel pazarlara açılmasını ve Karadeniz girişiminin yeniden başlatılmasını amaçlayan "somut öneriler" gönderdi. Ancak Lavrov Moskova'nın mektuptan tatmin olmadığını söyledi.
Türkiye, Rusya'yı ikna edebilir mi?
AP, iki ülke arasında inişli çıkışlı seyreden ilişkileri şu şekilde özetledi:
Erdoğan'ın temmuz ayında Rusya tarafından yakalanan ve savaş süresince Türkiye'de kalmaları şartıyla teslim edilen beş Ukraynalı komutanın evlerine dönmelerine izin vererek Moskova'yı kızdırdı.
Her iki lider de yirmi yılı aşkın bir süredir iktidarda. 2016'da başarısız olan darbe girişiminin ardından Putin'in Erdoğan'a desteğini sunmasıyla iki lider arasında yakın bir ilişkinin geliştiği belirtiliyor.
Geleneksel rakipler olan Türkiye ve Rusya, ticaret seviyeleri yükseldikçe ve Türk Akımı doğalgaz boru hattı ve Türkiye'nin ilk nükleer santrali gibi ortak projelere giriştikçe daha da yakınlaştı. Ankara'nın Moskova ile ilişkileri Batılı müttefiklerini sık sık endişelendirdi. 2019 yılında Rus yapımı hava savunma füzelerinin satın alınması, Washington'un Türkiye'yi ABD liderliğindeki F-35 savaş uçağı programından çıkarmasına yol açtı.
Enerji, savunma, diplomasi, turizm ve ticaret gibi alanlarda Rusya-Türkiye ilişkileri, iki ülkenin Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'daki çatışmalarda karşıt taraflarda yer almasına rağmen gelişti.
Putin, Erdoğan'ın yeniden göreve seçildiği mayıs ayından bu yana, başta Wagner grubunun haziran ayında ilan ettiği kısa ömürlü silahlı isyan olmak üzere, kendisini daha az güvenilir bir ortak olarak gösterebilecek iç sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Kaynak: Euronews