Esed rejiminin 'uyuşturucu imparatorluğu' çöküşte mi?

Lübnan güvenlik kaynaklarınca yapılan açıklamada, Suriye'den Lübnan yoluyla Suudi Arabistan'a giden iki ayrı uyuşturucu hap sevkiyatının engellendiği ifade edildi.

İki sevkiyatta toplam 4 milyon captagon hapının ele geçirildiği açıklandı.

Haplara bu hafta Beyrut'un güney banliyölerine yakın bir mahalle olan Bir Hassan'daki bir depolama tesisine yapılan baskınlarda el konulduğu belirtildi.

Uyuşturucuların Suriye'de üretildiği, Lübnan ve Ürdün üzerinden kahve sevkiyatları içerisine gizlenerek Suudi Arabistan'a ulaştırılmasının planlandığı ifade edildi.

Hizbullah ve uyuşturucu ticareti

Captagon haplarının ele geçirildiği semtin Hizbullah'ın güçlü olduğu bir yer olması akıllara bu ticarette Hizbullah'ın rolünü de getirdi.

Esed rejimi, 1970'li yıllardan bu yana ülke ekonomisini finanse etmek için uyuşturucu ticareti yapmakla suçlanıyor.

Rejimin uyuşturucu üretimini 1976'da işgal ettiği Lübnan'a da taşıdığı, 2005'te Lübnan'dan çekilmesine kadar Beka Vadisi'nde uyuşturucu üretip sattığı belirtiliyor.

Suriye iş savaşıyla rejimin uyuşturucu üretimine daha da ağırlık verdiği, sadece 2020'de 3,46 milyar dolarlık uyuşturucu ihraç ettiği belirtiliyor.

Temmuz 2020'de İtalya'da Suriye menşeli 84 milyon (14 ton) captagon hapı ele geçirilmişti.

Suudi Arabistan'ın Lübnan'dan ithalata getirdiği sınırlamalara gerekçe olarak bu ülkeden gelen ürünlere gizlenmiş uyuşturucuların ele geçirilmesini gerekçe gösterilmişti.

'Uyuşturucu imparatorluğu' çöküşte mi?

Suriye'de Beşar Esed'in yakın çevresinin bu ülkede üretilen uyuşturucuların ticaretinden sorumlu olduğu biliniyor. Son zamanlarda ise artan baskılar nedeniyle Esed rejiminin uyuşturucu imparatorluğunun gerileme sürecinde olduğu belirtiliyor.