Filistin'de İsrail'in işlediği savaş suçları soruşturulacak
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Filistin topraklarında işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili tam kapsamlı soruşturma açacağını açıkladı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda, Filistin'den yapılan bazı başvuruların ardından, bölgede yaşananlara dair savaş suçu soruşturması açmak istediğini açıkladı.
Bensouda, İsrail işgali altındaki Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'nde savaş suçlarının işlendiğini ve soruşturma için izin istediğini söyledi. Bensouda mahkemeden, İsrail ve Filistin'in yetki alanlarında olup olmadığını konusunda bir karar almasını talep etti.
Mahkeme Filistinlerin 2014'ten bu yana yaptığı bazı şikayetleri inceliyordu.
İsrail, bu hamlenin temelsiz olduğunu söyledi.
Başbakan Binyamin Netanyahu İsrail'in, üyesi olmadığı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yetki alanı dışında olduğunu belirtti.
Netanyahu'ya göre bu adım "Lahey merkezli mahkemeyi İsrail'in meşruiyetini yok etmeyi hedefleyen siyasi bir araca dönüştürdü". Bensouda ise, yaptıkları ön incelemenin ardından bir soruşturma açmak için ellerinde yeterli kanıt ve bilgi bulunduğunu söyledi.
Bensouda bu adımı ne zaman attığını açıklamadı ancak mahkemeden "hızla karar vermelerini" istediğini belirtti.
Mahkeme Haziran 2014'te, İsrail ile Gazze'deki silahlı güçler arasında yaklaşık 1,500'ü sivil 2,251 Filistinlinin öldüğü, 67 İsrail askeri ve altı İsrailli sivilin de hayatını kaybettiği çatışmalardan bir ay önce İsrail'in bölgedeki faaliyetlerini savaş suçları kapsamında incelemeye başlamıştı.
Başbakan Netanyahu ise Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yalnızca bu mahkemeyi tanıyan devletlerde yargı yetkisi bulunduğunu, Filistin'in de bir devlet olmadığını söyledi.
İsrail Başsavcılığı da aynı yönde bir açıklama yaptı. İsrail Doğu Kudüs'ü de kendi toprağı olarak görüyor.
Filistin yönetimi ise bunun gecikmiş bir adım olduğunu söyledi ve Bensouda'nın bu hamlesini sevinçle karşıladıklarını duyurdu.
Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 140 İsrail yerleşimi bulunuyor. Uluslararası toplumun büyük bir kısmı bu yerleşimlerin bir işgal olarak görüyor. ABD ise bu yıl bu konudaki tutumunu değiştirmiş ve yerleşimlerin yasa dışı olmadığını söylemişti.